Güncel
Diyarbakır Hüda Par: Meşru müdafaayı tavsiye ettik
Diyarbakır'da Kobani'ye destek için düzenlenen eylemlerde çıkan çatışmalarda 12 kişi hayatını kaybetti. Kentte çatışanların 1990'lı yılların Hizbullah hareketinden doğan Hür Dava Partisi'nin (Hüda Par) destekçileri ve PKKlılar arasında çıktığına dair haberler yayımlandı.
Hüda Par ise bu haberlere tepkili. "Çatışma deÄŸil, saldırı oldu" diyen Hüda Par Diyarbakır Ä°l BaÅŸkanı Åžeyhmus Tanrıkulu karşılık verenlerin ise "meÅŸru müdafaa hakkı kullanan, parti ve dernek üyeleri olduÄŸunu" söyledi.
Åžeyhmus Tanrıkulu, Diyarbakır'da BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı.
Diyarbakır’da Kobani eylemleri nasıl ÅŸiddete dönüÅŸtü? Karşı karşıya gelenler kimdi?
Olaylar (Halkların Demokratik Partisi) HDP EÅŸ BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ'ın Kobani meselesini bahane ederek halkı, kendi tabanını sokaÄŸa çağırmasıyla baÅŸladı. SokaÄŸa çıkanlar aklı selim deÄŸil, aksine çapulcu, çete, etrafı yaÄŸmalayan, talan eden, hak hukuk tanımayan kiÅŸiler. Sokak eylemleriyle halkımızın canına malına kast etmeye, talan etmeye baÅŸladılar. Öldürdüler, yaktılar, yıktılar. Fakat sokaÄŸa çıkanların hiçbir ÅŸekilde Kobani’yle alakaları olmadığı gibi, yapmış oldukları bu eylemler ile tamamen Hüda Par’ı, il ve ilçe teÅŸkilatlarını, Ä°slami sivil toplum kuruluÅŸlarını ve camileri hedef aldılar.
Ama karşılıklı bir çatışma olmuÅŸ, tek taraflı bir saldırı olmadığı görülüyor.
Çatışma iki taraf arasında olur. EÄŸer Hüda Par'ı kastediyorsanız, Hüda Par hiçbir ÅŸekilde çatışma içinde olmadı. Hüda Par saldırıya uÄŸrayan taraftır. Burada bir çatışma deÄŸil, bir saldırı söz konusudur. Biz bu olayların baÅŸladığı andan itibaren il ve ilçe teÅŸkilatlarını korumaya aldık. Gelen saldırıları da kışkırtmak adına taÅŸlı sopalı karşılıklı bir ÅŸey oldu. Ama buradan gidip baÅŸkasının dükkanına parti il, ilçe teÅŸkilatına saldırı olmadı. Çatışma sözcüÄŸü medyada yer ediniyor ama bu kesinlikle yalan, uydurma, aslı astarı olmayan bir ÅŸey.
O zaman sokaklara çıkanlara karşılık verenler kimler?
ÖrneÄŸin, 7 Ekim'de bizim il baÅŸkanlığımıza altı-yedi sefer taÅŸlı sopalı ve ağır silahların kullanıldığı saldırılar oldu. Bizim üyelerimiz de onlara taÅŸ ve sopalarla karşılık verdi. Parti binamıza yaklaÅŸamadılar. Diyarbakır’da Köy Der, Cami Der, Kuran kursu ve Ä°slami sivil toplum kuruluÅŸlarını çok yoÄŸun ÅŸekilde kuÅŸatmaya aldılar, kundakladılar, yaktılar. Orada bulunan üyeler kendilerini savunmaya çalıştılar ama savunamadılar. KardeÅŸlerimizi linç ettiler, boÄŸazları kesildi. Kurban dağıtıyorlardı, simalarından tanıyorlardı. (fotoÄŸrafları gösteriyor) Myanmar'da Müslümanların katledildiÄŸi görüntüler var, bunlar onlardan çok daha kötü. Kobani'deki Kürt halkının hakkını aramak için Kürtlere yaptıkları budur.
Bundan sonra yakınlarını kaybeden Hüda Par destekçileri ile saldırıya uÄŸrayan derneklerin (Cami Der, Köy Der) üyeleri ne yapacak? Silahlanacaklar mı?
Bu onların bileceÄŸi iÅŸ. Biz üye ve gönüllülerimize, evlerinde ve il teÅŸkilatlarında oturmalarını söyledik.
Peki özellikle "silahlanmayın" uyarısı, çaÄŸrısı yaptınız mı?
Biz "silahlanmalarını" deÄŸil, yapılan bu saldırılar karşısında, genç, yaÅŸlı, kadın, erkek ayrım yapmaksızın üyelerimize, meÅŸru müdafaalarını yapmaları tavsiye ettik.
MeÅŸru müdafaa silahla mı olur?
Silahla demiyorum... MeÅŸru müdafaa meÅŸru savunma araçlarıyla olur. Silah varsa silahla, taÅŸ varsa taÅŸla, Twitter kullanıyorsanız Twitter'la, artık o size kalmış. Sonuç olarak bir insanın temel hakkıdır meÅŸru müdafaa. Bunu neden söyledik, çünkü güvenlik güçlerini görevlerini yapmıyorlar. Üyelerimiz burada olmasaydı bu bina da kül olmuÅŸtur.
Sizce güvenlik güçlerinin geride durmasının sebebi ne?
Bu olaylar paralel operasyonlardan önce olsaydı, bazıları "paralel yapının" bu tür olayların büyümesini isteyen kiÅŸiler olabileceÄŸini söylerdi. 17-25 Aralık'tan bu yana "paralel yapının" etkisi kırıldı. Ama etkinin kırılmasından sonra ya korktuklarından, ya da kendi canlarının güvenliÄŸi olmadığından dolayı olabilir. Bu zamana kadar Hür Dava Partisi bir karşılık vermedi, burada bir çatışma çıksın amacında olanlar olabilir. Geçen gün Diyarbakır Ä°l Valisi bir konuÅŸmasında PKK ve Hüda Par arasındaki "çatışma" ifadesini kullandı. Ama "çatışma" ifadesi bir yalan ve bir iftiradır.
SokaÄŸa çıkılma sebebi Kobani'ye destek, Türkiye'nin politikasına ve IŞİD'e tepki. Hüda Par da hedef alınıyor diyorsunuz. Bu durumda IŞİD ve Hüda Par arasında bir baÄŸ varmış gibi bir algı doÄŸuyor. DoÄŸru bir algı bu mu?
(Demokratik Toplum Kongresi EÅŸ BaÅŸkanı) Hatip Dicle bile "Hüda Par'ın IŞİD'le hiçbir alakası olmadığını biliyoruz" diye açıklama yaptı. Biz IŞİD'le herhangi bir bağımız olmadığını yazılı ve görsel basında dile getirdik. Fakat PKK, karşısındaki gücü yok etmek için, günah keçisi olarak seçmiÅŸ olduÄŸu, halk tarafından da kötü bilindiÄŸi için, muhaliflerini "IŞİD destekçisi" gibi göstererek meÅŸru olmayan, bu vahÅŸi saldırılarına bir kılıf uydurmaya çalışıyor.
Hüda Par'ın IŞİD'e karşı sert bir söylemi olacak mı? IŞİD'e karşı tavrınız nedir?
Kimden gelirse gelsin Hristiyanlık, Yahudilik veya Ä°slam fark etmiyor, din adına yapılan her türlü ÅŸiddeti, zulmü, terörü ve yine etnik olarak da yapılan her türlü ÅŸiddeti kınıyoruz. IŞİD'in yaptığı bazı zulümleri dile getirenler, Kürdistan bölgesinde IŞİD'den daha açık bir ÅŸekilde belki de IŞİD'in bugüne kadar yapmadığı katliamları yapmışlardır.
Bu ifadeniz, iÅŸkenceleri, zulümleri Emrullah Ä°ÅŸler'in de eleÅŸtirilen mesajları gibi kıyaslamak olmuyor mu? (Eski BaÅŸbakan Yardımcısı ve AKP Ankara Milletvekili Emrullah Ä°ÅŸler Twitter hesabından eylemlerle ilgili "Kafası taÅŸla ezilerek öldürülen gencin suçu neydi? Bunu yapanların eline IŞİD su dökemez. IŞİD öldürüyor ama iÅŸkence bari yapmıyor" mesajı paylaÅŸmış, daha sonra gelen tepkiler üzerine bu mesajı silmiÅŸti.)
IŞİD bugüne kadar insanları dördüncü kattan aÅŸağıya atmadı, boÄŸazlarını kesip arabayla üzerlerinden geçip iÅŸkence yapmadı. Sözde sen IŞİD’in zulmünü eleÅŸtireceksin, ama bu vahÅŸeti uygulayacaksın. Bu kabul edilir bir ÅŸey deÄŸildir. Bu sizin meÅŸru isteklerinizde haksız olduÄŸunuzu gösteriyor.
Peki bu şiddet nasıl son bulacak?
Bu ÅŸiddeti savuranlar, bu insanları sokaÄŸa çıkaranlar, failleri belli. Selahattin DemirtaÅŸ, bu yapılan vahÅŸetten dolayı halktan özür dilemelidir, bu çeteleri de sokaktan kendileri çekmelidir.
Sizce AKP hükümeti ne yapmalı?
Biz yıllardır AKP hükümetinin, bu çözüm süreci adı altında özellikle bu bölgede güvenlik zafiyeti oluÅŸturduÄŸunu, bölgeyi tamamen PKK'ya terk ettiÄŸini görüyoruz. Bu saldırılar üç günlük saldırılar. Biz Hüda Par olarak iki yılı dolduruyoruz, bu süre içinde 100'e yakın saldırıya uÄŸradık. Bunların hiçbir faali yakalanmadı. Yakalanmaması nedeniyle, bu saldırıların birinci suçlusu bu failleri yakalamayan devlet ve AKP'dir. Ä°kincisi de bu saldırıları kınamayan, lanetlemeyen BDP'dir (Barış ve Demokrasi Partisi/Yeni adıyla Demokratik Bölgeler Partisi-DBP), bu saldırıların hiçbirini ne KCK (Kürdistan Topluluklar BirliÄŸi), ne HDP, ne de BDP kınadı. Böyle bir zihniyete sahip insanlar barışın neresinde duruyor?
Çözüm süreci bu durumda sonuçsuz mu kalıyor?
Çözüm süreci diye bir ÅŸey yok. Yerel seçimlerin öncesinde bitti. Kimse detaylarını da bilmiyor, açıklama da yapılmıyor. Kürt halkına yönelik herhangi bir iyileÅŸmeden bahsedilmiyor. Ana dilde eÄŸitimden, Kemalist sistemin Kürt halkına yapmış olduÄŸu zulümden bahsedilmiyor. Anayasadaki ırkçılığa, eÅŸit vatandaÅŸlığa yönelik bir ÅŸey yok. PKK silah bıraktı tamam ama Kürt Sorunu ayrı bir sorundur, PKK sorunu ayrı bir sorun. Bugün PKK’nın silah bırakması sorun çözmüyor. Maalesef devlet, AK Parti büyük bir güvenlik boÅŸluÄŸu oluÅŸturdu.
BBC TÜRKÇE
Henüz yorum yapılmamış.