Kitap - Dergi - Yayın
3 bin Haçlıyı Müslüman yapan Selçuklu merhameti
Anadolu üzerinden Kudüs'e ulaşmayı hedefleyen Haçlı orduları Selçukluların beklenmedik mukavemetiyle karşılaştılar ve güzergâhlarını değiştirmek zorunda kaldılar. Bu sırada esir düşen 3 bin Haçlı askeri Selçukluların merhametinden etkilenerek Müslüman oldu. Muharrem Kesik Derin Tarih dergisinin Ekim sayısında bu askerlerin hikâyesini kaleme aldı.
'Merhamet ihanetten daha zalimdir!...'
2. Haçlı Seferi sırasında komutanları tarafından ölüme terkedilen binlerce Haçlı askeri kara yoluyla Antakya'ya gitmek üzere yola koyuldular. Yolculuk sırasında geriye kalan aç, susuz, yorgun, yaralı, bineksiz ve hayattan ümidini kesmiÅŸ olan Haçlı kuvvetleri sonunda Selçuklu ordusu tarafından çepeçevre kuÅŸatıldı. Kılıç sallayacak, mızrak savuracak dermanı dahi kalmamış bu güruh artık Selçukluların eline düÅŸmüÅŸtü. Selçuklular isteseler hepsini kılıçtan geçirebilirlerdi ama yapmadılar. Çünkü savaşın nerede baÅŸlayıp nerede bittiÄŸini çok iyi biliyorlardı. Bunu bilebilmek için binlerce sayfalık yasalara, hümanist fikirlere, uluslararası yaptırımlara ihtiyaçları yoktu.
Kral, maiyeti, asiller ve piskoposlardan oluÅŸan grup gemilere binerek Antakya’ya doÄŸru yelken açarken ordunun büyük bir kısmını oluÅŸturan yayalar paraları olmadığı için Antalya’da bırakıldı"
Kendi kralları tarafından kaderlerine terk edilmiÅŸ ve dindaÅŸları olan Bizanslı halktan da yardım görememiÅŸ olan Haçlıların, Selçuklulardan gördüÄŸü bu muamele karşısında, aralarından tam 3 bin kiÅŸi Müslümanlığı seçerek Selçuklu saflarına katıldı. 2. Haçlı Seferi'ne Fransız kralının yanında bizzat katılan Fransız Din adamı Odo de Deuil bu durumu sefer sırasında tutmuÅŸ olduÄŸu kayıtlarında gözü yaÅŸlı bir ÅŸekilde ve ÅŸu sözlerle ifade etmiÅŸtir:
'Ey hıyanetten de daha zalim olan merhamet! Müslümanlar, Hıristiyanlara ekmek vererek dinini satın alıyorlar. Bununla birlikte Türkler onları Müslüman yapmak için herhangi bir baskı ve zorlamada bulunmuyorlardı.'
Olayın nasıl gerçekleÅŸtiÄŸini anlamak için en baÅŸa dönelim…
Ölüme ilerleyen Haçlılar
Avrupa devletleri Papa II. Urban'ın tahrikiyle 11. yüzyılın sonlarına doÄŸru 'Kudüs'ü kurtarma' sloganıyla Selçukluları Anadolu'dan atmak ve OrtadoÄŸu'yu ele geçirmek amacıyla 'Haçlı Seferleri' adı verilen siyasî amaçlı askerî seferler düzenlediler. Ä°lk Haçlı ordularının tamamının Anadolu'dan geçmesine mani olunamadı. Böylece Urfa, Antakya, Kudüs ve TrablusÅŸam'da Haçlı devletleri kuruldu.
24 Aralık 1144'de Musul Atabeyi Ä°madeddin Zengî'nin Urfa'yı Haçlıların elinden geri alması, Müslümanları büyük bir sevince boÄŸarken Avrupa'da ÅŸok etkisi yarattı ve Hıristiyan âlemi yeni bir ordu hazırlığına baÅŸladı. Bu sefere Fransa Kralı VII. Louis'nin idaresindeki Fransızlar ve Alman Kralı III. Konrad'ın komutasında bulunan Almanlar katıldılar.
Anadolu'ya önce Almanlar geldi. Bu orduyu Selçuklular 26 Ekim 1147 günü ağır bir maÄŸlubiyete uÄŸrattı. 70 bin zırhlı Haçlı süvari ve yaya askerinden onda biri bile saÄŸ kalmadı. Ardından Fransızların oluÅŸturduÄŸu kuvvetler Anadolu'ya ulaÅŸtı. Ancak onlar Almanların feci akıbetini öÄŸrenince korkularından Ege sahiline indiler. Menderes Nehri'ni geçmeye çalışırken Selçukluların saldırısına uÄŸradılar. Fransız Kralı Louis ve askerleri Bizans'ın hâkimiyetindeki Antalya'ya sığındılar.
Antalya'dan Suriye'ye kara yoluyla devam etmeye cesaret edemeyen asilzadeler, krala baskı yaparak Bizans hükümeti tarafından saÄŸlanacak gemilerle yolculuÄŸa devam edilmesini teklif ettiler. Valinin Haçlıları taşımak amacıyla ancak beÅŸ haftada hazırlatabildiÄŸi gemiler ordunun tamamını taşıyacak sayıda deÄŸildi. Ayrıca bu deniz yolculuÄŸu için ödenecek fiyat da çok yüksekti. Kral, maiyeti, asiller ve piskoposlardan oluÅŸan grup gemilere binerek Antakya'ya doÄŸru yelken açarken ordunun büyük bir kısmını oluÅŸturan yayalar paraları olmadığı için Antalya'da bırakıldı.
Sonrası malum, kendi dindaÅŸlarının ihanetine karşı Selçukluların merhametini tercih ettiler.
Henüz yorum yapılmamış.