Ekonomi
"Büyüme oranını yüzde 4 olarak bekliyoruz"
Ali Babacan, "2015 yılında büyüme oranını yüzde 4 olarak bekliyoruz" dedi.
BaÅŸbakan Yardımcısı Ali Babacan, Orta Vadeli Program (2015-2017) ile ilgili BaÅŸbakanlık Yeni Bina'da düzenlediÄŸi basın toplantısına, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Maliye Bakanı Mehmet ÅžimÅŸek katıldı.
Bu yıl için yüzde 3,3 büyüme beklediklerini ifade eden Babacan, Orta Vadeli Program'da 2015 için yüzde 4, 2016 ve 2017 yılları için ise yüzde 5'lik büyüme öngördüklerini açıkladı.
Bu yılı yüzde 5,7 cari açıkla kapatmayı öngördüklerini bildiren Babacan, cari açığı 2017 sonu itibarıyla yüzde 5,2'ye indirmeyi beklediklerini belirtti.
BaÅŸbakan Yardımcısı Babacan, yıl sonu enflasyon beklentilerinin yüzde 9,4 olduÄŸunu bildirdi. Babacan, "Gelecek yıl için yüzde 6,3'e düÅŸeceÄŸini öngörüyoruz, 2016 ve 2017 için ise yüzde 5'lik enflasyon hedeflerimizi koruyoruz'' dedi.
Orta Vadeli Program'da kiÅŸi başına düÅŸen milli gelirin yıl sonunda 10 bin 537 dolar, 2017 yılı sonunda ise 12 bin 229 dolar olması öngörüldü.
Küresel büyümeye bakıldığında 2009 krizinden sonra uygulanan politikaların istenilen sonucu henüz vermediÄŸini belirten Babacan, dünya genelinde güçlü sürdürülebilir ve dengeli büyüme hedefine hala ulaşılamadığını kaydetti.
Büyüme oranlarının kriz öncesi seviyelerin altında seyrettiÄŸine dikkati çeken Babacan, G-20 dönem baÅŸkanı olarak 1 Aralık'tan itibaren önem verecekleri konulardan birinin bu olacağını dile getirdi.
Babacan, geliÅŸmiÅŸ ekonomilerde kriz sonrasında yavaÅŸlama eÄŸilimine girmiÅŸ bir büyüme trendi olduÄŸunu, bu dönemde bu trendin yavaÅŸ yavaÅŸ toparlanmakta olduÄŸunu gördüklerini söyledi.
Dünya ekonomisine geliÅŸmiÅŸ ekonominin katkısının bir miktar arttığını ifade eden Babacan, kriz sonrası dönemde dünya ekonomisinin lokomotifinin geliÅŸmekte olan ülke ekonomileri olduÄŸunu bildirdi.
Babacan, son dönemde geliÅŸmekte olan ekonomilerin büyüme hızında da bir yavaÅŸlama gördüklerinin altını çizerek, bu noktada 2014 ve 2015 yıllarında da pek bir toparlanma olmayacağını, önümüzdeki 10 yıl boyunca geliÅŸmekte olan ekonomilerin büyüme hızının geçmiÅŸ 10 yıla göre daha düÅŸük olacağını söyledi.
Dünya ticaretinin kriz öncesine göre zayıf seyrettiÄŸini, dünya ticaretinin büyüme hızının kriz öncesi dönemlerin altında kaldığını, burada yavaÅŸ yavaÅŸ bir toparlanma beklentisi varsa da kriz öncesi rakamlara hala dönülmediÄŸini ifade eden Babacan, "Uluslararası Para Fonunun açıkladığı Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'na bakıldığında dünya ticareti 2014 yılında yüzde 3,8 büyüyebilecek, gelecek yıl da yüzde 5, halbuki geçen sene bu döneme baktığımızda bu yıl dünya ticaretinin 4,9, gelecek yıl da 5,4 büyüyeceÄŸini bekliyorduk. Geçen yıla göre dünya ticaretindeki büyüme beklentileri hem 2014 hem de 2015 için aÅŸağı doÄŸru revize edilmiÅŸ durumda" diye konuÅŸtu.
ABD VE AVRUPA EKONOMÄ°SÄ°NE BAKIÅž
ABD ve Avrupa ekonomisine iliÅŸkin de bilgi veren Babacan, ABD ekonomisi ile ilgili geliÅŸmelerin Türkiye'yi özellikle küresel likidite açısından ilgilendirdiÄŸini belirterek, Amerika'da iÅŸsizlik oranlarının düÅŸtüÄŸünü, yüzde 6'nın altına indiÄŸini ancak bunun kalitesinde sorunlar olduÄŸunu kaydetti.
Babacan, Avro bölgesinde toparlanmanın çok daha zayıf ve kırılgan olduÄŸuna dikkati çekerek, deflasyon riskinin de arttığını bildirdi.
Önümüzdeki dönemde Amerikan Merkez Bankasının daha kısıtlayıcı, daraltıcı para politikaları uygulamasını beklediklerini ifade eden Babacan, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Bu yıl ekim ayında varlık alım programı tamamlanacak gelecek yıl ortalarından itibaren de faiz artış süreci baÅŸlayacak, 2017 yılı sonuna kadar bir faiz artış sürecini baÅŸlatacak. En azından bugün için açıklamaları yönlendirmeleri bu yönde. Öte yandan Avrupa Merkez Bankası da tam tersine deflasyon riskinden korunmak için ve büyümeyi daha güçlendirmek için de geniÅŸleyici politikalar uygulamaya devam ediyor. Hatta son açıkladıkları tedbirlerle detaylarını henüz vermeseler de daha gevÅŸetici yönde para politikaları uygulama konusundaki iradelerini ortaya koymuÅŸ durumdalar. Bizim ticaret kanalında en yakından ilgilenmemiz gereken, Avrupa'nın asıl ekonomik toparlanması, büyüme hızı bizim ekonomimiz üzerinde ihracatımız üzerinde belirleyici rol oynuyor. Avrupa Merkez Bankasının para politikasındaki geniÅŸleme sürecinin Türkiye açısından olumlu sonuçlar getireceÄŸini biliyoruz. Öte yandan FED'in daraltıcı politiklarının da Türkiye üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceÄŸini bekliyoruz. Bu ikisi birbirini ne kadar dengeleyecek hangisi daha ağır basacak bunu önümüzdeki aylarda, 2015 yılında göreceÄŸiz. Önemli olan bunları çok yakından izlemek ve Türkiye üzerindeki etkilerini sürekli deÄŸerlendirmek ve ona göre ilgili kurumlarımızın gerektiÄŸi zaman gerekli adımları atabilmesi."
Ä°ÅŸgücü piyasalarında enteresan geliÅŸmeler olduÄŸuna iÅŸaret eden Babacan, Türkiye'de son birkaç yıldır iÅŸgücüne katılım oranının hızlı bir ÅŸekilde arttığını söyledi.
Kadınların iÅŸgücüne katılım oranının da hızlı arttığını vurgulayan Babacan, "Ekonomimiz istihdam üretmeye devam ediyor. Türkiye'de son 12 ayda yaklaşık 1 milyon 200 bin kiÅŸilik istihdam artışı var. Ancak iÅŸgücüne katılım oranının da aynı anda arttığını düÅŸünürsek bu yılın ortalama iÅŸsizlik oranının yüzde 9,6 gerçekleÅŸmesini bekliyoruz. Ä°ÅŸgücüne katılım oranındaki tedrici, küçük küçük artışları da dikkate alarak 2017 yılında da iÅŸsizlik oranının yüzde 9,1'e düÅŸeceÄŸine inanıyoruz" diye konuÅŸtu.
Babacan, yıl sonunda enflasyonun yüzde 9,4 olacağını tahmin ettiklerini bildirerek, "Merkez Bankamız bu ay sonunda enflasyon raporunu açıklayacak. Raporda yeni beklentileri ortaya koyacak. Bu rakam bizim Kalkınma Bakanlığımızın, Hazine MüsteÅŸarlığımızın, Merkez Bankamızın teknik olarak çalıştığı ve yıl sonu için yapmış oldukları bir tahmin. Merkez Bankamızın ay sonunda açıklayacağı rakamı bilemiyorum. Bu rakamın 2015'te yüzde 6,3'e düÅŸeceÄŸini tahmin ediyoruz, 2016-2017 için yüzde 5'lik hedeflerimizi koruyoruz" ifadelerini kullandı.
MALÄ°YE POLÄ°TÄ°KASI HEDEFLERÄ°
BaÅŸbakan Yardımcısı Babacan, yıl sonu itibariyle program tanımlı toplam kamu faiz dışı dengesinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranının yüzde 0,4 olacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Dünyada faiz dışı fazla veren ülke sayısının çok sınırlı olduÄŸuna dikkati çeken Babacan, Türkiye'nin bu az sayıda ülkeden biri olduÄŸunu dile getirdi. Geçen yıl bu rakamı yüzde 1 olarak öngördüklerini kaydeden Babacan, bunun yüzde 0,4'e çekilmesinin enerji kitlerinden kaynaklandığını, merkezi hükümet bütçesinde herhangi bir sıkıntı olmadığını ifade etti.
Gelecek yıl için faiz dışı fazla hedefinin yüzde 1,2 olduÄŸunu belirten Babacan, TBMM'ye gönderilecek bütçenin bu faiz dışı dengeyle uyumlu olduÄŸunu vurguladı.
Babacan, 2016 için yüzde 1,5, 2017 için de yüzde 1,8'lik bir faiz dışı fazla hedeflerinin bulunduÄŸunu açıkladı.
Merkezi Yönetim Bütçesinde 2014 için bekledikleri açığın yüzde 1,9 olduÄŸunu anlatan Babacan, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Merkezi hükumetin bütçe açığı yüzde 1,9 deÄŸil, yüzde 1,4 olarak gerçekleÅŸecek. Burada da hedeflenen yüzde 0,5 daha iyi bir noktada bu yılı kapatacağız. Burada kuÅŸkusuz özelleÅŸtirme performansımızın büyük katkısı var. Maliye Bakanımıza teÅŸekkür etmek istiyorum, özelleÅŸtirmede hedefin de üzerinde bir performans var. Bunun yanında yine gelir performansımız iyiyken, giderler konusunda da dikkatli bir tutum izlemeye devam ediyoruz. 2017 itibariyle neredeyse denk bütçe hedefi görüyorsunuz, yani 2017'de Merkezi yönetim bütçe açığımızın milli gelire oranının yüzde 0,3 olmasını öngörüyoruz. Burada sıkı maliye politikasının asıl hedefi kamunun ülkemizin tasarruf oranlarına destek verebilmesi.
2008-2009 dönemine kadar bizim sıkı maliye politikamızın hedefi kamunun borç sürdürülebilirliÄŸini garanti altına almaktı, bunu gerçekleÅŸtirdik. Niye hala sıkı maliye politikası? Cari açığımızın oluÅŸu ve toplam tasarruflarımızın burada etkili oluÅŸu. Türkiye'nin toplam tasarruflarına biz kamu olarak, sıkı maliye politikasıyla, daha yüksek faiz dışı fazlayla ve daha düÅŸük bütçe açığı ile destek verebiliriz. Dolayısıyla sıkı maliye politikasındaki bakış açımız cari açığı düÅŸürebilme, Türkiye'nin tasarruf oranını artırabilmek."
Babacan, AB tanımlı borç stoÄŸunun yıl sonu itibariyle GSYH'nin yüzde 33'üne düÅŸmesini hedeflediklerini ifade etti. Babacan söz konusu rakamı program sonunda, 2017'de yüzde 28,5'e düÅŸürmeyi öngördüklerini söyledi.
Ä°HRACAT YIL SONUNDA 160 MÄ°LYAR DOLARI GEÇECEK
Babacan, bu yıl ihracatın 160 milyar doları geçmesini beklediklerini kaydederek, "Bu, yılbaşında koyduÄŸumuz hedefin biraz altında. Asıl sebep Rusya, Ukrayna ve Irak'a olan ihracatımızın jeopolitik nedenlerle beklenenin altında kalması. Öte yandan Avrupa'ya olan ihracatımız da beklenin üzerinde performans gösteriyor. Ä°thalat rakamlarının, yılbaşında beklenenin oldukça altında kalarak, 244 milyar dolarla kapanacağını öngörüyoruz" diye konuÅŸtu.
Turizm gelirlerinin 30 milyar dolara yaklaÅŸtığına deÄŸinen Babacan, 46 milyar dolarlık cari açıkla 2014'ü tamamlamayı öngördüklerini bildirdi.
Babacan, 2015 yılı için 472,9 milyar liralık Merkezi Yönetim Bütçesi hedeflediklerini kaydetti.
TRT HABER
Henüz yorum yapılmamış.