Genel
Gazze'de Ä°ÅŸgale Dijital Sanatla DireniÅŸ
Gazzeli "sanatçılar", İsrail saldırılarının yarattığı travmayı dijital sanat aracılığıyla ifade ediyor. Sanat; mesafelerin, duvarların ve kültürlerin ayırdığı insanlar arasında köprü kuran, birleştirici bir güç olabilir.
Filistinli ünlü ÅŸair Mahmud DerviÅŸ, ÅŸöyle der: "Åžiirin barbarlığa karşı direnmesinin tek yolu, insanın kırılganlığı ile olan bağını pekiÅŸtirmekten geçer – tıpkı yanı başından ordular geçerken bir duvarda biten otlar gibi."
DerviÅŸ'in bahsettiÄŸi o isyankar otlar, Ä°srail'in "Koruyucu Hat Operasyonu" (Temmuz-AÄŸustos 2014) adıyla aklamaya çalıştığı ancak ileride "Üçüncü Büyük Gazze Katliamı" olarak anılmaya aday saldırılar esnasında, yaÅŸanan adaletsizliÄŸe direniÅŸleriyle karşı duran sanatçıları anımsatıyor.
Ä°srail'in Dökme KurÅŸun Operasyonu'nun (Aralık 2008-Ocak 2009) hemen ardından, Mart 2009'da Gazze'ye gittiÄŸimde, bölgedeki yıkıcı hasarın yanında ilk dikkatimi çeken ÅŸeylerden biri, her yerde örneklerine rastlanan bu protest sanat olmuÅŸtu.
O tarihten sonra sık sık ziyaret ettiÄŸim bölgede, mücadele içindeki sanatçılar tarafından açılmış az sayıdaki galeri arayıp bulmayı; halka açık alanlarda hemen hemen her duvarı süsleyen resim ve protesto yazılarına bakmayı âdet haline getirdim. Fakat Gazze'deki bu son katliam sırasında, resim malzemelerinin pahalılığı ve sokaklarda can güvenliÄŸinin olmaması yüzünden, sanatçılar kendilerini dijital sanata verirken, eserlerini sergiledikleri mecra da sosyal medya oldu.
KonuÅŸtuÄŸum sanatçılardan biri olan Basil Elmakusi, ÅŸöyle dedi:
"Son derece zor koÅŸullar altında olsak bile, bu acımasız saldırının halkıma yaptıklarını ifade etmeye mecbur olduÄŸumu hissediyordum. Batılı haber medyası, sadece sayılar ve olaylardan bahsediyordu. Buradaki insanların ruhlarına, çektikleri acılara bakmıyorlardı."
Dikkat çekici zıtlıklar
Elmakusi, eserlerinde artık Gazze'nin karakteristik özelliÄŸi haline gelen yıkıma dair fotoÄŸrafları alıp internette bulduÄŸu – Amerikalı ve Avrupalıların görmeye alışkın olduÄŸu türde – klasik resimlerle birleÅŸtirmiÅŸ. Ä°kisi arasındaki zıtlık sanki, "Dünya, güzelliÄŸin peÅŸindeyken, böyle bir insanlık dışılığın var olmasına nasıl izin verilebilir?" diye haykırıyor.
Elmakusi, Gazzeli iki sanatçı ile beraber "Gazze'den Pencereler" isimli bir galeri açmış. Halkın çoÄŸunun geçimini zar zor saÄŸladığı bölgede, ekmeÄŸini sanattan çıkarmak son derece güç olduÄŸundan, böyle galerilere nadiren rastlanabiliyor. Elmakusi ve arkadaÅŸları, galeriden kazandıkları az miktardaki paranın bir kısmını, çocukların yaratıcılığını ve yetenekli genç sanatçıları destekleme amaçlı atölye çalışmalarına ayırıyor. Lakin son Ä°srail saldırılarının yol açtığı güçlükler sebebiyle, sosyal medya, eserlerini dünya ile paylaÅŸtıkları ana platform haline gelmiÅŸ durumda.
DireniÅŸ sanatçılığı dijital resim yoluyla ifade eden bir diÄŸer Gazzeli sanatçı da 27 yaşındaki Tevfik Abdülrahman Cibril. Filistin Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nde öÄŸretim üyesi olarak görev yapan Cibril, çocuk yaÅŸlardan beri resme düÅŸkün olmakla beraber, geçimini daha kolayca saÄŸlayabilmek adına mimarlığı meslek edinmiÅŸ. Ancak sanatın daha fazla ilgi gördüÄŸü yabancı ülkelere giderek sergi açma hayalinden de vazgeçmiÅŸ deÄŸil.
Sanatını sürdüren Cibril, Ä°srail'in katliamları döneminde bombardıman dumanı görüntülerini dijital manipülasyon yöntemiyle umut, direniÅŸ, baÅŸka bir dünya gibi temaları anlatan resimlere dönüÅŸtürme fikrine merak salmış. Cibril'in Ä°srail saldırılarının yol açtığı dumanları Adobe Photoshop yardımıyla kendi hayal dünyasında yeniden tasavvur ettiÄŸi resimleri, kısa sürede Facebook'ta dolaÅŸmaya baÅŸlamış.
"Kimileri silahlı mücadeleyle direnir. Benim direniÅŸ biçimim de bu." diyor sanatçı.
Duman bulutlarını sanata dönüÅŸtürme düÅŸüncesi, pek çok sanatçının ilgisini çeken bir ÅŸey ve bu türün öncüsünün kim olduÄŸunu söylemek zor. Aynı alanda uzmanlaÅŸan sanatçılardan biri de Batı Åžeria'nın El Halil kentinden, 25 yaşındaki BüÅŸra Åžanan. Cibril ile bir nevi ortak çalışan Åžanan, kendini ÅŸu sözlerle ifade ediyor:
"Dünya, Gazze'yi saldırı altında gösteren fotoÄŸraflara baktığında, sadece kül, duman ve yıkım görüyor. Oysa Filistinliler, dumanın ardındaki hikayeyi de, yani ÅŸehitleri ve hayata dair temel gereksinimlerden yoksun bir biçimde yaÅŸamayı öÄŸrenmek zorunda kalan kadın ve çocukları da görüyor."
Sanatın birleÅŸtirici gücü
Ä°srail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, aslında dünyanın dört bir yanındaki Filistinlileri birleÅŸtirdi; Ä°srail, Filistinlileri bölüp yönetmek isterken, tam tersine bir araya getirmiÅŸ oldu. Ä°srail ablukası ve saldırısı, Ürdün'de yaÅŸayan 45 yaşındaki Filistinli sanatçı Ä°mad Ebu EÅŸtih'in de memleketi ile olan bağını pekiÅŸtirdi. Ailesi 1948 yılında Filistin'den göç etmeye mecbur bırakılan Ebu EÅŸtih, Amman'da bir mülteci kampında dünyaya gelmiÅŸ.
Sekiz yaşından beri sanatla iç içe olan Ebu EÅŸtih, yaÅŸadığı travmatik bir tecrübenin etkilerinden resim sayesinde kurtulmayı baÅŸarmış ki, bugün de Gazzeli çocuklar savaşın etkilerini resim yaparak atlatmaya çalışıyorlar. Filistin kültürünün korunmasında kadınların oynadığı rol, sanatçının eserlerinde önemli yer tutan bir konu.
"Kadın, kültürümüzün tam merkezinde. Yeni kuÅŸakları dünyaya getirip büyüten, onlar" diyen Ebu EÅŸtih'in, etekleri yıkılan evlerden oluÅŸmuÅŸ Gazzeli bir kadını resmettiÄŸi eseri, Facebook'ta en çok paylaşılan resimlerden biri oldu; hatta pek çok kiÅŸi tarafından profil fotoÄŸrafı yapıldı.
Ama Ebu EÅŸtih'in günbatımında sahilde oynayan dört küçük oÄŸlan çocuÄŸunun aksinin suya yansıdığı bir resim vardı ki, Facebook'ta daha da popüler oldu. Resmi gören herkes, sanatçıya ilham veren ÅŸeyin, Bekir ailesine mensup, yaÅŸları 9 ila 10 arasında deÄŸiÅŸen dört kuzenin Gazze'de bir plajda futbol oynarken ÅŸehid olduÄŸunu biliyordu.
Ä°srail güçleri, daha sonra yaptığı bir açıklama ile çocukları katleden saldırının kendileri tarafından düzenlendiÄŸini kabul etti. "Dört Çocuk" adlı resmi Facebook'ta paylaÅŸan Filistinliler ve aktivistlerin bilmedi husus ise eser sahibinin Ä°srailli bir Yahudi olduÄŸuydu.
Aslen müzisyen olan ve hobi olarak resimle uÄŸraÅŸtığını söyleyen Amir Schiby, "Yahudi soykırımı, Ä°srail'in 'baÅŸkalarından' ÅŸüphe duymak için son mazereti. Ama böyle bir hayat olmaz. Ailem böyle bir hayat yaÅŸamadı. Ben de böyle bir hayat istemiyorum." diyor.
Sanat gerçekten de mesafelerin, duvarların ya da kültürlerin ayırdığı insanlar arasında köprü kuran, birleÅŸtirici bir güç olabilir. KeÅŸke aynı ruhu, 23 Eylül 2014'te Kahire'de Ä°srailliler ile Filistin temsilcileri arasında baÅŸlayan müzakerelere aşılamanın da bir yolu olabilseydi. Bu "isyankar otları", iÅŸgalin ağırlığı altında ezmeye çalışmak yerine, besleyip büyütmek gerekiyor.
Pam Bailey/ Aljazeera
Henüz yorum yapılmamış.