Alman istihbaratı ipuçlarını saklamış

Almanya'da 8'i Türk 10 kiÅŸiyi öldüren terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) ile ilgili 2005 yılında bir muhbir tarafından Alman iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı'na bir CD gönderildiÄŸi ancak bunun yıllardır gizlendiÄŸi belirlendi.

Almanya’da 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kiÅŸiyi öldüren ve yıllardır karanlık baÄŸlantıları aydınlatılamayan NSU terör örgütü ile ilgili olarak ortaya çıkan yeni bilgiler, iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı (BfV) hakkında kuÅŸkulara yol açtı.

Der Spiegel dergisi, "Corelli" kod adlı muhbir Thomas R.’nin aşırı saÄŸcılara iliÅŸkin bilgiler içeren ve üzerinde "NSU/NSDAP" yazan CD’yi 2005 yılında Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı’na gönderdiÄŸinin ortaya çıktığını yazdı. Ä°çinde aşırı saÄŸcılara iliÅŸkin çok sayıda bilginin bulunduÄŸu söz konusu CD’nin uzun yıllar dikkate alınmadığı ve Neonazi cinayetlerin ortaya çıkarıldığı 2011 yılından sonra da soruÅŸturma makamlarından gizlendiÄŸi iddia edildi. Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı BaÅŸkanı Hans-Georg Maassen'ın Federal Meclis Ä°çiÅŸleri Komisyonu üyelerini salı günü telefonla arayarak, içinde NSU terör örgütünün varlığına iliÅŸkin ipuçları bulunan bir CD’nin 2005 yılından bu yana teÅŸkilatta bulunduÄŸunun ortaya çıktığı bilgisini aktardığı bildirildi.

Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı, son üç yılda yürütülen soruÅŸturmalarda, NSU'ya iliÅŸkin somut bilgilere ulaşılan 2011 yılı öncesinde terör örgütüne iliÅŸkin herhangi bir somut bilgi veya belgeye sahip olunmadığı savunmasını yapmıştı.

MÄ°LLETVEKÄ°LLERÄ° SORUÅžTURMA Ä°STÄ°YOR

Ortaya çıkan yeni bilgiler üzerine koalisyon hükümetinin ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) özel bir soruÅŸturma talep etmeye hazırlandığı bildirildi. Ä°stihbarat servislerinin denetiminden sorumlu olan Federal Meclis Parlamento Kontrol Komitesi’nin (PKGr) baÅŸkanı Clemens Binninger, CD’nin neden uzun yıllar boyunca Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı tarafından dikkate alınmadığı konusunu açıklığa kavuÅŸturmak üzere pazartesi günü özel bir oturum düzenleyeceklerini açıkladı.

Binninger, “NSU adının yalnızca dar bir çevre tarafından bilindiÄŸi açıklaması art arda ortaya çıkan yeni bilgiler ışığında artık dayanaksız bir hal almıştır” dedi. PKGr Üyesi YeÅŸiller Partisi milletvekili Hans-Christian Ströbele de hükümetin NSU cinayetlerinin bugüne kadar aydınlatılamamasına tepki göstererek, “Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı ve Federal Hükümet, NSU skandalının aydınlatılması konusunda tamamıyla baÅŸarısız olmuÅŸtur” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

"Corelli" kod adlı muhbir Thomas R’nin geçen nisan ayında devlet koruması altındayken ÅŸüpheli bir ÅŸekilde ölümü kuÅŸkulara yol açmış, konuyla ilgili olarak soruÅŸturma baÅŸlatılmıştı. Thomas R.’nin ölümünden birkaç hafta önce baÅŸka bir muhbir tarafından Hamburg eyaleti iç istihbarat teÅŸkilatına üzerinde NSU/NSDAP yazılı bir CD gönderilmiÅŸti. Adı açıklanmayan muhbir, bu CD’yi 8 yıl önce Thomas R’den aldığını söylemiÅŸti.

NSU’NUN KARANLIK BAÄžLANTILARI

Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kiÅŸiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleÅŸtiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü ancak 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmiÅŸti.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011'in kasım ayında bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuÅŸ, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüÅŸtü. Ä°kilinin yakın arkadaşı olan Beate Zschaepe, NSU üyelerinin kullandıkları hücre evini ateÅŸe verdikten sonra polise teslim olmuÅŸtu. NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi olan Zschaepe, tutuklu olarak yargılandığı davada susma hakkını kullanıyor. Davada Zschaepe’nin yanı sıra örgüte yardım ve yataklıktan suçlanan dört sanık daha yargılanıyor.

NSU'yu kuran Neonazilerin yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine raÄŸmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiÅŸ olması, 2011 yılında Almanya'da büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmiÅŸte bazı istihbarat muhbirleriyle iliÅŸki kurdukları ortaya çıkmıştı.

Almanya iç istihbarat teÅŸkilatında aşırı saÄŸcı gruplara ve kullanılan muhbirlere iliÅŸkin bazı belgelerin 2011 yılı sonunda imha edilmesi de kuÅŸkulara yol açmıştı.

TRT HABER