Hasip YokuÅŸ ile Kobani'deki GeliÅŸmeler Ãœzerine...
Özgür-Der Suriye Muhacirleri Yardım Komisyonu Başkanı Hasip Yokuş ile Kobani’deki gelişmeler üzerine söyleştik.
Özgür-Der Suriye Muhacirleri Yardım Komisyonu olarak Islah-Der BaÅŸkanı Mehmet Åžah Efe ile birlikte Suruç ve Kobani sınırına bir ziyaret gerçekleÅŸtirdiniz. Öncelikle gidiÅŸ amacınız hakkında bilgi verir misiniz?
Memnuniyetle. BildiÄŸiniz gibi yaklaşık üç yıldır Suriye’de devam eden iç savaÅŸ dolayısıyla yerinden yurdundan muhacir olmuÅŸ kardeÅŸlerimizin sorunlarını bir nebze de olsa hafifletmek amacıyla Özgür-Der bünyesinde Suriyeli Muhacirlere Yardım Komisyonu kurulmuÅŸtu. Bu komisyon bünyesinde birçok yardım faaliyeti yürüttük. BildiÄŸiniz gibi geçen hafta sonu IŞİD’in Kobani’ye saldırması üzerine resmi rakamlara göre yaklaşık 150 bin kiÅŸi daha Türkiye’ye sığındı. Bu insanların yaÅŸadıkları koÅŸulları, ihtiyaçlarını ve bu çerçevede yapılması gerekenleri yerinde görmek amacıyla bu ziyaretimizi gerçekleÅŸtirdik.
Nasıl bir manzarayla karşılaştınız? Oradaki ortamı biraz anlatır mısınız?
Suruç ve Kobani’ye Temmuz ayında da Ä°HH yardım çalışmaları dolayısıyla gitmiÅŸtim. Suruç kent merkezi çok hareketli ve kalabalık. Kobani’den göç edenlere ilaveten ulusal ve uluslararası birçok yayın kuruluÅŸunun muhabirleri, canlı yayın araçları, birçok yerli ve yabancı STK, çok sayıda güvenlik kuvveti personeli, zırhlı araç, olaÄŸanüstü güvenlik önlemleri ve hangi amaçla orada bulunduÄŸunu bilemediÄŸim deÄŸiÅŸik ülkelerden insanlar…
Daha önce de yardım çalışmaları dolayısıyla göçlerin olduÄŸu yerlere gittiniz. Burada gördükleriniz daha mı farklıydı?
Kesinlikle. Daha evvel de yoÄŸun göçlerin yaÅŸandığı Hatay, Yayladağı, Reyhanlı, Gaziantep, Kilis ve Åžanlıurfa’ya birçok kez gittim. Ancak böylesine bir medya ilgisi özellikle de dış basın ilgisi hiç bu ÅŸekilde olmamıştı. Suruç ve Kobani sınırında her renkten, her ırktan insan görmek mümkündü.
Bu olaÄŸanüstü ilgiyi neye baÄŸlıyorsunuz?
Birincisi ve bence en önemlisi ABD öncülüÄŸünde IŞİD baÅŸta olmak üzere Suriye’deki Ä°slami direniÅŸ hareketlerine müdahale etmek üzere bir uluslararası koalisyon teÅŸkil ettirildi. Bu müdahalenin Suriye ve Irak’ta farklı bazı geliÅŸmelere zemin teÅŸkil edeceÄŸi beklentisi var. Ä°kinci etken; bu yeni göçmenlerin etnik aidiyetleriyle ilgili. Bu yeni göçmenler ekseriyeti itibariyle Kürt. Dahası bunlar IŞİD saldırılarından dolayı göç etmek durumunda kalmışlar. Üçüncüsü yine bununla baÄŸlantılı olarak Türkiye’de hassas ve kırılgan bir zeminde devam eden çözüm süreci, geliÅŸmelerin bu süreci ne ÅŸekilde etkileyeceÄŸine dair oluÅŸan merak ve kaygı. Ayrıca Ak Parti hükümetinin gelen bu yeni misafirlere karşı takınacağı tutum ve bundan kaynaklı olarak çözüm sürecinin nasıl bir seyir alacağı hususu birçok kesimin ilgisini çekmiÅŸ diye düÅŸünüyorum.
Peki, hükümet iyi bir sınav veriyor mu?
Sadece hükümet deÄŸil belediyeler, yardım kuruluÅŸları, hayırsever birçok insan iyi bir ev sahipliÄŸi yapmak için büyük bir gayret içerisinde. Elbette eksiklikler, aksaklıklar söz konusu ancak bu bilinçli bir ihmalden kaynaklanmıyor. Önemli olan da bence bu. Valilik, Kaymakamlık, Kızılay, AFAD, Belediyeler, Sosyal Politikalar Bakanlığı, SaÄŸlık Bakanlığı gibi kamu kuruluÅŸları; Ä°HH, AÄ°D, Sadakataşı ve daha ismini sayamadığım pek çok insani yardım kuruluÅŸu, hayırsever birçok insan iyi niyetle ve büyük bir özveri içerisinde bir çaba yürütüyor.
Resmi rakamlara göre 150 bin civarında insan Kobani’den Türkiye’ye giriÅŸ yapmış. Bunlar nerelerde barındırılıyor?
Bu gelen insanların önemli bir kısmı Gaziantep’e, Kilis’e, Nizip’e, Åžanlıurfa’ya, Ceylanpınar’a hatta Ä°stanbul’a akrabalarının yanına yerleÅŸmiÅŸler. Suruç’ta kalanlar ise AFAD’ın kurduÄŸu çadır kentlerde, YÄ°BO’larda, camilerin alt katında bulunan taziye evlerinde falan kalıyorlar. Bu insanların beslenme ve saÄŸlık ihtiyaçlarını karşılamak üzere resmi ve sivil kuruluÅŸlar tarafından çarşı merkezinde ve çadır kentlerde seyyar aÅŸevi ve hastane falan kurulmuÅŸ. Kaldıkları yerlere temizlik ve hijyen paketleri, battaniye, sünger ve giyim yardımları yapılıyor. Ancak tüm bu iyi niyetli çabalarla birlikte yardımın ulaÅŸmadığı birçok kimse var. Özellikle de toplu yerlerin dışında kalanlar.
Özgür-Der olarak bir yardımınız söz konusu olacak mı?
Ä°nÅŸallah. Bölgeye gidiÅŸ sebebimiz buydu. Oradaki ortamı, eksiklik ve ihtiyaç durumunu yerinde görüp buna göre yardım çalışmalarımızı planlamak.
Son olarak söylemek istediÄŸiniz bir ÅŸey var mı?
Özgür-Der olarak bugüne kadar Suriyeli muhacir kardeÅŸlerimize yönelik birçok yardım faaliyeti yürüttük. Kobani’den gelen kardeÅŸlerimiz için de aynı çabalarımız söz konusu olacak. Tüm bu faaliyetlerimizi kardeÅŸlerimizin destek ve katkılarıyla yaptık. Aynı ÅŸekilde desteklerini devam ettirmelerini bekliyoruz. Ayrıca Özgür-Der olarak geçen senelerde olduÄŸu gibi bu sene de kurbanlarımızı Gazze ve Suriye’de kestireceÄŸiz. Suriye’de keseceÄŸimiz kurbanlarımızın 250 tanesini Ä°HH ve Sadakataşı ile birlikte Azez, Ä°dlip ve Deyrezzor’da kesmeyi planlıyoruz. Bu sayının üzerindekileri de inÅŸallah Suruç ve Diyarbakır’daki Suriyeli ailelere dağıtmayı düÅŸünüyoruz. Kurban yardım hesaplarımızla ilgili Haksöz-Haber ve Islah-Haber’de detaylı bilgiler vardır.
Bize ayırdığınız zaman ve verdiÄŸiniz bilgiler için çok teÅŸekkür ederiz.
Böyle bir imkanı tanıdığınız için asıl ben teÅŸekkür ediyorum.
Henüz yorum yapılmamış.