Sağlık
Darülaceze Alzheimer hastalarının da sığınağı
Bugün Dünya Alzheimer Günü. Ülkemizde neredeyse yarım milyon Alzheimer hastası mevcut. Gittikçe yaygınlaşan ve bakımı oldukça zor olan bu hastalığı hem uzmanına sorduk hem Darülaceze Müdürlüğünde kalan kimsesiz Alzheimer hastalarını ve onlarla yıllardır her günlerini paylaşan yetkilileri ziyaret ettik.
Alzheimer, yaÅŸlılıkla ortaya çıkan ve beyin iÅŸlevlerinde bozukluklara yol açan ilerleyici bir hastalık. En büyük belirtisi ise unutkanlık. Dünyada 20 ila 25 milyon, Türkiye'de 400 binin üzerinde Alzheimer hastası olduÄŸu biliniyor. Dünya SaÄŸlık Örgütü verilerine göre 2050 yılında Türkiye, dünyada Alzheimer hastalığının en çok görüleceÄŸi ülkelerden biri haline gelecek.
Bugün ülkemizde her 10 aileden birinde bir Alzheimer hastası bulunuyor. Alzheimer hastalarının sadece yüzde 15'i tıbbi kayıt altında ve geri kalan yüzde 85 oranındaki hasta evde bakılıyor. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaÅŸ ile birlikte artıyor. Genç nüfusun giderek yaÅŸlandığı ülkemiz için önümüzdeki yıllarda bu hastalığın en önemli saÄŸlık sorunlarından biri olacağı tahmin ediliyor.
Nedeni tam olarak bilinemeyen Alzheimer, hasta için olduÄŸu kadar hasta yakınları için de çok zor bir hastalık. KiÅŸinin annesini, onlarca yıllık eÅŸini, çocuklarını hatırlayamaması, zamanla günlük iÅŸlevlerini yerine getiremeyecek hale gelmesi, hatta ilerleyen dönemde yataÄŸa baÄŸlı kalması durumu daha da zorlaÅŸtırıyor.
Bir Alzheimer hastasına bakanların yüzde 50'sinin hasta bakımı için günlük 20-24 saat, ortalamada ise 15 saat ayırdığı tahmin ediliyor. Zamanla isteklerini ve sıkıntılarını dile getiremeyecek duruma gelen hastaların kendilerini anlatmaya çalışırken sözel ya da fiziksel ÅŸiddete baÅŸvurması ise bir baÅŸka problem.
Profesör Lütfü HanoÄŸlu: "Sosyal hayattan kopmayın"
Medipol Mega Hastanesi Nöroloji Profesörü Lütfü HanoÄŸlu, Alzheimer'ı tetikleyen unsurlar konusunda kesin ve bilimsel kanıtlar olmadığını ama hastalığın depresyonla bir iliÅŸkisi olduÄŸunu belirtiyor. Depresyon bazen hastalıktan önce baÅŸlıyor bazen de ciddi streslerden sonra hastalık görünür hale geliyor diyen HanoÄŸlu, hastalığın en önemli özelliÄŸi olarak eski anılar korunurken yeni olayların artık hafızaya yerleÅŸtirilememesinin birincil bulgu olduÄŸunun altını çiziyor.
Hastalığa karşı alınabilecek önlemler konusunda çok net bulgular yok ama sosyal anlamda hayatın içinde kalma, akli melekeleri kullanmaya devam etme koruyucu olabilir diyen Profesör Lütfü HanoÄŸlu, kendi kararlarını kendi vermeye, hayatını yönetmeye alışmış bir insanın neredeyse tümüyle kontrol altında olmasının hastalığın en zor yanlarından biri olduÄŸunu belirtiyor. HanoÄŸlu'na göre hastanın evde, özellikle aile içinde olması, ufak tefek görevleri olması, alıştığı ortamda ve alıştığı insanlarla yaÅŸamını sürdürmesi hastalığın ileri evrelerine kadar hem onun mutluluÄŸu ve hem de bakımının kolay saÄŸlanabilmesi açısından en yararlı olanı.
Kayışdağı Darülaceze'de iki yüzün üstünde Alzheimer hastası kalıyor
Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi tarafından 1998 yılında açılan Ä°stanbul Darülaceze MüdürlüÄŸü, çeÅŸitli seviyelerde 224 Demans ve Alzheimer hastasına ev sahipliÄŸi yapıyor. Kayışdağı'nda 151 bin metrekare alan üzerine kurulan ve birçok yaÅŸam sitesini bünyesinde bulunduran kurum, Türkiye'nin en büyük bakım ve huzurevi olma özelliÄŸini taşıyor.
Bakımları saÄŸlanan çoÄŸu kimsesiz Alzheimer hastalarının günlük beÅŸ öÄŸün yemekleri, tüm kiÅŸisel bakımları ve giyim ihtiyaçları karşılanıyor. Periyodik muayeneleri kurumun diÅŸ hekimi, aile hekimi, psikiyatrist, nörolog ve fizik tedavi uzmanları tarafından düzenli olarak yapılıyor. Sosyal Aktivite Merkezinde eÄŸitimciler tarafından resim, müzik, örgü, ahÅŸap boyama ve takı tasarım gibi branÅŸlarda dersler alarak rehabilite ediliyorlar. Bin kiÅŸi kapasiteli komplekste tüm sakinlere spor kompleksi, hayvanat bahçesi, kütüphane ve daha birçok sosyal imkan saÄŸlanıyor.
En önemli duygu güven
Orta ve ileri Demans ve Alzheimer hastalarının yaÅŸadığı Umut Sitesi'nin sorumluluÄŸunu yürüten hemÅŸire Leyla Aydın, 4 yıldan bu yana bir kısmı 80 yaÅŸ üstü 30 erkek, 60 kadın hastanın bakımıyla ilgileniyor. Kendilerine gelen hastalar için en önemli duygunun güven olduÄŸunu altını çizen Aydın, zamanla bizi tanıyıp seviyorlar bu aÅŸamada artık bizi ailelerinden biri olarak görmeye baÅŸlıyorlar diyor. Hatta hastalardan birinin kurum sosyoloÄŸunu oÄŸlu zannettiÄŸini, kendi oÄŸlu ziyarete geldiÄŸinde onu tanımadığını söylüyor.
Her kesimden yaÅŸlının bir arada yaÅŸadığı Darülacezede kalanların bir kısmı kimsesiz, bir kısmının birinci dereceden yakını yok, kiminin ise eÅŸleri, çocukları var ama bakımlarını üstlenmiyorlar. Yakınları olduÄŸu halde buraya getirilen Alzheimer hastalarının kuruma alışması daha uzun zaman alıyor. Leyla hanım bu sürenin üç ay sürebildiÄŸini, ilk zamanlar hastaların ziyaretçileri geldiÄŸinde çok aÄŸladıklarını söylüyor. Kurumu kabullendiklerinde ise kurum içindeki en ufak bir deÄŸiÅŸiklikten rahatsız olacak kadar benimsediklerinin altını çiziyor.
"Hastalar Kuran-ı Kerim dinlerken gözyaÅŸlarını tutamıyor"
Hastalar her gün Ergoterapi ile hastalığın ilerlememesi için terapi alıyor ve haftada üç gün spor hocaları geliyor. Yemekhaneden gelen yemeklerin yanı sıra personel kendi elleriyle ev yemekleri piÅŸiriyor ve piÅŸen yemeklerin kokularını almaları saÄŸlanıyor, koku duyularını güçlendirmek, iÅŸtahlarını arttırmak için.
Hastaların yüksek seslerden rahatsız olduÄŸunu ama Türk Sanat MüziÄŸi gibi müzikleri dinlemekten zevk aldıklarını söyleyen Leyla Aydın, hastaların Kuran-ı Kerim dinlemekten de büyük zevk aldıklarını, tepkisizliÄŸiyle bilinen çoÄŸu hastanın gözyaÅŸlarıyla tilaveti dinlediklerini, kimilerinin ellerini açıp dua ettiÄŸini, çok duygulu anların yaÅŸandığını belirtiyor.
Çocuklarıma yaptığım mamayı onlar için de yapıyorum
DiÅŸleri olmayan ya da mamayla beslenen sakinlerimize kendi çocuklarıma küçükken yaptığım ÅŸekilde veriyorum mamalarını diyen Aydın, mamalarının içine fındık, fıstık, ceviz, badem gibi güç veren yiyecekleri robottan geçirip ekliyorum, bol protein aldıkları için daha enerjik oluyorlar ve daha iÅŸtahla daha severek yiyorlar diyor.
"Eski görevlerimi özlüyorum"
YaÅŸar Gülnar bir yıldır Kayışdağı Darülaceze yaÅŸam sitelerinde kalıyor. Üç çocuÄŸu var. Prostat kanseri ve orta seviyede Alzheimer hastası. Uzak geçmiÅŸi özellikle eski görevlerini hatırlıyor. Ancak yakın zaman onun için çok karışık. Turizm Bakanlığından emekli. Süleyman Seba'nın yakın arkadaÅŸlarından. Süleyman Seba'nın ölümüne çok üzüldüÄŸünü söylüyor. GençliÄŸimi yaÅŸadım çok ÅŸükür, yeniden genç olmak istemezdim ama bakanlıktaki iÅŸimi özlüyorum, diyor. Burada en çok ne yapmayı seviyorsunuz diye soruyoruz, iyi geçinmek diyor. Ä°lk geldiÄŸinde ortam deÄŸiÅŸikliÄŸinden ötürü alışana ve güven duyana kadar kimseyle konuÅŸmayan sürekli uyuyan YaÅŸar Gülnar, ÅŸimdi gayet mutlu ve hoÅŸ sohbet.
Darülaceze'nin meçhul sakini
'Meçhul' kurum bünyesinde yaÅŸamını sürdüren bir baÅŸka Alzheimer hastası. Kuruma geldiÄŸinde kim olduÄŸunu, nereden geldiÄŸini hiç hatırlamadığı, kendine dair hiçbir bilgisi olmadığı için ismi Meçhul olarak kalmış. En mutlu, en uyumlu sakinlerden biri o. Banyo harici tüm iÅŸlerini kendi yapabiliyor ama neredeyse hiç konuÅŸmuyor. Sakinlerine terapi olması için onlara bir bahçe yapan site sorumlusu hemÅŸire Leyla Aydın, kendisiyle ilgili hiçbir ÅŸeyi hatırlamayan meçhulün kendiliÄŸinden küreÄŸi eline alarak tarla kazmaya baÅŸladığını söylüyor. Bu nedenle meçhulün geçmiÅŸte tarlayla ilgili bir iÅŸ yaptığı düÅŸünülüyor. Hastalara küçük sorumluluklar, hobiler verilerek destek verildiÄŸini söyleyen Leyla hanım, meçhulün ÅŸimdiki görevinin balıklara ve kuÅŸlara yem vermek olduÄŸunu söylüyor.
Henüz yorum yapılmamış.