Dünya
Ä°hvan lideri Ä°stanbul'da konuÅŸtu
Katar'ın ülkeden ayrılmasını istediği İhvan liderlerinden Cemal Abdüssettar İstanbul'da Al Jazeera Türk'e konuştu. Abdüssettar, Türkiye'den resmi bir davet almadıklarını, ancak Türkiye'nin halkların özgürlük taleplerinden yana tavrından dolayı buraya gelmeyi tercih ettiğini söyledi.
Mısır'da geçen yıl yapılan askeri darbenin ardından ülkelerinden kaçarak Katar'a sığınan Müslüman KardeÅŸler (Ä°hvan) TeÅŸkilatı'nın üst düzey yöneticileri, bu ülkeden ayrılıyor. Mısır Ä°çiÅŸleri Bakanlığı, Ä°hvan liderlerinin Katar'dan Ä°ngiltere'nin baÅŸkenti Londra'ya gittiklerini açıklamış, iki ülke arasında iade anlaÅŸması olmadığını belirtmiÅŸti. Mısır BaÅŸsavcısı HiÅŸam Berekat, ülkede yasadışı ilan edilen Müslüman KardeÅŸler TeÅŸkilatı üyelerinin gıyaplarında yargılandıklarını söyleyerek cumartesi günü Ä°nterpol'e tutuklanmaları için çaÄŸrıda bulunmuÅŸtu.
Mısır Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nın eski vekili Cemal Abdüssettar da Katar'dan ayrılması istenen isimler arasında. Ä°stanbul'a gelen Abdüssetar Al Jazeera Türk'e konuÅŸtu, 7 Ä°hvan yöneticisinden sadece üçünün Katar'dan ayrılarak Türkiye'ye geldiÄŸini açıkladı. Abdussettar, Türkiye'nin resmi bir davet göndermediÄŸini, Katar ile bu konuda koordinasyon kurmadığını ve kendilerinin Türkiye'ye gelmeyi tercih ettiÄŸini söyledi.
Katar'dan neden ayrıldınız? Katar’ın gerekçelerinin neler olduÄŸunu düÅŸünüyorsunuz?
Biz Katar’ın tavrını anlayışla karşılıyoruz. Katar’a uygulanan uluslararası büyük baskılar var. Mısır darbe yönetimiyle birlikte BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nin başını çektiÄŸi Körfez ülkeleri bu baskıyı oluÅŸturuyor. Bu ülkeler halkların özgürlüklerine karşı savaşıyor ve tüm bölgenin rejimlerinin aynı durumda olmasını istiyor. O yüzden siyasi, iktisadi ve bölgesel baskıları oluÅŸturuyor. Amerika aynı zamanda bu baskılara dahil oldu. Amerika ÅŸu an bölgede Müslümanları Müslüman elleriyle öldürtmek için koalisyon oluÅŸturuyor. Bu yüzden biz yeniden dağılmak için Katar’dan çıktık. Darbeye karşı mücadelemizin yönünü yeniden daha iyi ve daha güçlü bir ÅŸekilde yürütmek için. Katar’ın bölgedeki rolü büyüktür. Biz Katar’ın halklardan yana olan tavrını gördük ve takdir ediyoruz.
Fakat aynı zamanda büyük baskıların altında kaldığını görüyoruz ve anlıyoruz. Bu konuda üzerimize düÅŸen Katar’ın üzerindeki bu baskıları mümkün olduÄŸu kadar, azaltma yönünde bir tavır göstermek. Bu bir kriz deÄŸil, bir anlaÅŸma ve bir diyalog halinde gerçekleÅŸti. Ailelerimizin çoÄŸu hâlâ Katar’da ikamet ediyor. Bizim de Katar’a giriÅŸ çıkışlarımızın da bir sakıncası veya yasağı yoktur. Böyle olunca bizim hissettiÄŸimiz ÅŸey bu mücadeleyi son noktasına dek sürdürmek ve hiçbir zamanda durmamak.
Katar yeni bir siyasi pozisyona mı geçiyor?
BelirttiÄŸim gibi Katar’ın tavrında bir deÄŸiÅŸiklik yoktur. Halkların özgür iradesine destek veriyor. Bu sadece yeniden dağılma sürecidir, bir pozisyon deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸildir. Bölgede yeni koalisyonlar yeni siyasi eksenler oluÅŸsa dahi Katar’ın bu çerçevede tavrını koruyacağını görüyoruz.
Katar’dan ayrılması istenen isimlerin hepsi ayrıldı mı? Sizden baÅŸka Türkiye’ye gelecek olan var mı? Türkiye’ye gitmeyenler nereye gidecek?
Öncelikle Katar’daki tüm Ä°hvan üyeleri çıkmadı, bu sadece 7 kiÅŸi ile alâkalı bir durum. Bu kiÅŸilerin bazıları Katar’dan ayrıldı. Katar’dan ayrılan kiÅŸilerin de ülkedeki ikamet izinleri iptal edilmedi. Yani bu durum bir kriz haline gelmedi. Sadece bizim için yeni bir uyarlama söz konusudur. Biz de zaten sadece güvenliÄŸi olan bir yeri aramıyoruz. Bizim aradığımız yer darbeye karşı mücadelemize devam etmek için imkan saÄŸlayacak bir yer. Ä°lk baÅŸtan itibaren Mısır'dan çıktığımızda darbeye karşı mücadelemizi sürdürebilmek ve daha etkin bir hale getirmek için çıktık. O yüzden üstümüze düÅŸen, bu mücadelenin sorumluluÄŸunu sonuna kadar yerine getirmeye ve mücadele etmeye devam etmektir. Dünyada her nerede olursa olsun fark etmiyor. Dolayısıyla biz sadece Katar’da mücadelemizi sürdürmek için çıkmadık; biz dünyanın her yerinde mücadelemizi sürdürebilmek için çıktık. Biz hepimiz Türkiye’ye gelmedik. Aramızda Malezya’ya giden isimler var. Ä°talya’ya gitmeyi planlayanlar da var. Åžimdilik isim belirtmek istemiyorum. Çünkü ya yeni gitmiÅŸ ya da gidecek olanlar var. Türkiye’ye ÅŸimdilik sadece üç kiÅŸi geldik. Siz de zaten biliyorsunuz daha önce size söyledim. Ben, Amr Darrac ve Vecdi Güneym Türkiye’deyiz ÅŸu an.
Darbeye karşı mücadeleyi sürdürmenizi saÄŸlayacak bir yere çıkmaya önem verdiÄŸinizi söylediniz. Türkiye’yi seçerken burada mücadelenizi sürdürmek için imkan saÄŸlanabileceÄŸini mi düÅŸündünüz? Bu konuda Türkiye’nin resmi davet aldınız mı, ya da Katar ile Türkiye’nin arasında bir koordinasyon oldu mu sizin gelmeniz için?
Türkiye’ye gelenlerin hepsinin idrak ettiÄŸi bir husus var. O da Türkiye halkının tamamı meÅŸruiyetten ve özgürlükten yana olduÄŸu. Türkiye zalimlere karşı halkların tarafını tuttu. Bunu Türkiye’de farklı ÅŸekilde tavırlarla gördük. Aynı zamanda Türkiye’de iktidar halkların özgürlüÄŸünden yana oldu. Arap devrimlerinden yana oldu ve bu konuda zulüm ve baskıyı kabul etmediÄŸini darbelere karşı durduÄŸunu açıkladı. Türkiye belki de askeri darbeler konusunda en çok tecrübesi olan ülkelerden biridir. O yüzden bu durumu çok iyi anlıyor askeri darbelere karşı tavrını koruyor ve ortaya koymaktan çekinmiyor. Böylece Türkiye’de hem halkın hem de hükümetin halkların özgürlüÄŸünü desteklediÄŸini gördük. O yüzden bizim Türkiye’yi seçmemiz gayet doÄŸal oldu. Çünkü bu halk hükümetiyle birlikte davamızda bize destek verebileceÄŸini görebildik. Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın Katar’a gerçekleÅŸtiÄŸi ziyaretinden sonra açıkladığı ve bizi karşılamaktan memnun olduÄŸu yönünde sözlerini gördük. ErdoÄŸan’ın bu açıklamaları tüm Arap halkları tarafından takdire layık görüldü. Arap halklarının artık açık bir ÅŸekilde Türkiye’nin bölgedeki halkların özgürlüÄŸünü ve meÅŸru taleplerini desteklediÄŸini görürken Türk halkının içinde sadece belli bir kesimin desteklediÄŸi deÄŸil hükümetiyle birlikte tüm halkın desteklediÄŸini de görüyor. Bu Türkiye’ye bölgede büyük bir önem verir ve Arap halkları için Türkiye’nin deÄŸerini artırır. Türkiye ellerini zülüm görmüÅŸ, hakları çiÄŸinmiÅŸ halklara açtı. Ä°nsani yardımda bulundu. Türkiye artık mazlumlar için güvenli bir kucak haline geldi.
Yani siz cumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın açıklamalarını mı baz aldınız?
Hayır, tam olarak öyle deÄŸil. Bu bizim için rahatlatan bir mesaj oldu. Biz Türkiye’ye gelmek için resmi bir davet almadık. Katar’da ayrılan veya ayrılacak kiÅŸilerin de hepsi Türkiye’ye gelmeyecek. Gelmemizle ilgili de resmi kuruluÅŸlarla özel bir irtibatımız yada talebimiz olmadı. Bizim geliÅŸimiz yasal yollarla herhangi bireyin Türkiye’ye gelmesi gibi oldu. Aynı zamanda ÅŸunu belirtmek istiyorum, biz darbeye karşı mücadelemizi ve faaliyetlerimizi sürdürdüÄŸümüz zamanda bulunduÄŸumuz ülkenin yasal çerçevesinde yaparız ve kanunlarına aykırı bir ÅŸekilde davranmayız.
Size veya diÄŸer Ä°hvan liderlerine karşı uluslararası bir kampanya yürütüldüÄŸünü düÅŸünüyor musunuz? Öyle düÅŸünüyorsanız bu sadece Mısır’ın Ä°hvan koluna karşı mı yoksa uluslararası Ä°hvana karşı bir savaÅŸ mı yürütülüyor?
Biz böyle bir savaşın bize karşı yürütüldüÄŸünü sadece düÅŸünmüyoruz. Biz bu konuda gayet eminiz çünkü bunu yaşıyoruz. Ä°hvan'a karşı ve hatta genel olarak da Ä°slam’a karşı gerçek bir savaÅŸ yürütülüyor. Bu savaÅŸ, Ä°slam’ın hayatın ayrılmaz bir parçası olmasının fikrine karşı yürütülüyor. Bu savaÅŸ da sadece Mısır’daki Ä°hvan’a karşı deÄŸil. Suriye, Yemen, Libya’da neler olduÄŸuna baktığımız zamanda bunu açık bir ÅŸekilde görebiliriz. Tüm Arap Baharı olan ülkelerde ÅŸu an gerçekleÅŸen olayların Ä°slam ve gerçek fikrine karşı olduÄŸunu da anlarız. Mısır’da gerçekleÅŸen askeri darbe sırasında kullanılan aşırı ÅŸiddet ve baskı aslında bu savaşın olduÄŸunu vurguluyor. Hatta son zamanlarda bu rejimlerin bölgede kurulan IŞİD’e karşı koalisyonda yer alması da aslında özünde Ä°slam’ın fikrine karşı savaşın bir parçası olarak sayılabilir. Çünkü IŞİD’in fikri zaten büyük bir kısmı Amerikan yapımlıdır. Amerikan yapımlı derken bu bölgeyi yıkmak için kullanmak istediÄŸi bir düÅŸmanın ortaya çıkarılmasından bahsediyorum. Bu konuda maalesef Amerika’nın iradesiyle hareket eden rejimlerin büyük bir kısmını bu koalisyona çekilebildiler. Amerika ve büyük güçlerin bu koalisyona çekebildikleri rejimler Müslümanları Müslümanların öldürmesi için kullandığını görüyoruz.
Bu savaÅŸa karşı Ä°hvan’ın yeni bir stratejisi var mıdır? Katar’ın tavır deÄŸiÅŸikliÄŸinden sonra yeni bir aÅŸamaya mı getirdi?
Öncelikle Katar’ın bizden ülkeden ayrılmamızı isteyerek halkların iradesini ve özgürlüÄŸünü destekleyen tavrından vazgeçmiÅŸ olmadığını söylemek istiyorum. Katar, olduÄŸu gibi halklardan yana olan tavrını koruyacak. Bu olay Katar’ın bu tavrının deÄŸiÅŸmesinin habercisi deÄŸildir. DiÄŸer tarafta elbette darbeye karşı mücadelemizin yeni bir aÅŸamaya girdiÄŸini görüyoruz. Yeni stratejiler var. Bir sene içinde neler yapıldığını, nasıl bir ÅŸekilde deÄŸiÅŸikliÄŸin yapılması gerektiÄŸini, yeni yapılandırmaya ihtiyacımızın olduÄŸunu ve devrim için çeÅŸitli grupların bir araya getirilmesinin gerektiÄŸini konuÅŸuyoruz.
Bu aÅŸamanın en önemli gördüÄŸümüz unsurları, gençlerin bu mücadelenin idare edilmesini üstlenmesi, tüm devrim gruplarının kendi partisinin veya ideolojisinin dar çerçevesinden çıkıp, tek yapı halinde hareket etmeye baÅŸlaması ve bu yapının baz alması gereken tek ÅŸey halkın özgür iradesinin olmasıdır. Bununla birlikte, biz bazı partilerin koalisyondan çekilmesine raÄŸmen mücadelemize devam edeceÄŸiz. Bugün koalisyon yeni bir aÅŸamaya geldiÄŸini, genç kesimlere ve farklı devrim gruplarına yeni ufuklar açtığını duyurdu. Koalisyon bunu koalisyonun içindekilere destek vermek için deÄŸil fakat darbeye karşı mücadeleyi desteklemek için yapıyor. Gençlerin ve farklı grupların darbeye karşı mücadele sahnesini ve liderliÄŸini üstlenmesi için stratejilerden bahsediyoruz.
Koalisyondan bahsettiniz. Nedir o koalisyon? Kimlerden oluşuyor? Amacı nedir?
Darbeyi Ret MeÅŸruiyete Destek Ä°çin Ulusal Ä°ttiafak Koalisyonu'ndan bahsediyoruz. Darbeden üç veya dört gün önce halkın özgür iradesini korumak için kuruldu. Åžu an Hürriyet ve Adalet Partisi baÅŸta olmak üzere Vatan Partisi, Ä°mar ve Kalkınma partisi ve çoÄŸu Ä°slami olarak birçok partiden oluÅŸuyor. Bu partiler bir sene boyunca darbeye karşı siyasi mücadeleyi yönetiyordu. Bu koalisyonun bölünmesi ve parçalanması için tabii çok baskı yapıldı. Fakat Allah’ın kudretiyle geçtiÄŸimiz sene boyunca mücadeleyi yürütmeyi baÅŸardı. Evet, belki hatalarımız oldu. Belki de düzeltmemiz gereken ÅŸeyler oldu. O yüzden koalisyon ÅŸimdi daireyi geniÅŸletmeye çalışıyor. Hatta baÅŸka bir isim taşısa da olur. Ä°simlerin ve ünvanların kutsallığı yoktur. Herkesin kabul ettiÄŸi herhangi baÅŸka bir ünvan da geçerli olabilir. Tek kutsal ÅŸey bu darbeye karşı hep birlikte durmak ve bu darbe yönetimine son vermektir. Yani üç stratejiden bahsediyoruz; Birincisi fark gözetmeksizin aktif olmak isteyen herkese kapıyı açmak. Ä°kincisi, tüm genç devrim gruplarının mücadelenin bir parçası olarak deÄŸil mücadeleyi yönetecek ÅŸekilde o mücadeleye dâhil edilmesidir. Üçüncüsü da biz tüm parti ve ideoloji hesaplarından çıkıp artık tek yürekli bir Mısır halkının durumuna ulaÅŸmak gerekir.
Mısır Ä°çisleri Bakanı Katar'a sadece 7 kiÅŸilik bir liste deÄŸil, daha çok kiÅŸinin listesinin verildiÄŸini, bu listedeki herkesin Katar'dan aÅŸamalı olarak ayrılacaklarını, aynı zamanda bu kiÅŸilerin gittikleri ülkelerden de isteneceÄŸini açıkladı. Al Hayat gibi bazı Arap gazeteleri 200 kiÅŸilik bir liste olduÄŸunu yazdı. Siz bu 200 kiÅŸinin ilk yedisi misiniz? Bunların devamı gelecek mi?
Mısır Ä°çiÅŸleri Bakanlığı'ndan ÅŸimdiye kadar gördüÄŸümüz sadece yalanlar oldu. Ä°hvan’ın liderlerini ve aktif üyelerini yerden yere vurmaya çalıştığı gerçeÄŸiyle ilgili, onun yaptığı zaten bu. Elinde olsa daha fazlasını da yapar. Unutmayalım ki bu rejim zaten insanları sokakta öldürdü, ÅŸiddet uyguladı, yani bunu yapması garip bir ÅŸey deÄŸildir. DiÄŸer bir tarafta eÄŸer o rejim Ä°hvan üyelerini kovalamaya ve tutuklamaya çalışıyorsa biz de aynı ÅŸeyi yapacağız. Yasal yollarla her ülkede ve uluslararası kuruluÅŸlarda rejimin yargılanmasına çalışacağız, yaptıklarını ifÅŸa edeceÄŸiz. Bu yüzden o bizi takip ediyorsa biz de onu takip edeceÄŸiz. Bu bir mücadeledir ve bu mücadelede hak ve adalet galip olacak. Rejim insanların içine korku salmak için bizi takip ettiÄŸini ve kovaladığını yayıyor. Ben diyorum ki biz artık korkmuyoruz. Rabia Meydanı'ndan beri o katliamlara ÅŸahit olduk. Bundan sonra darbe rejimi ne yaparsa yapsın bundan daha büyüÄŸünü yapmış olamaz, o yüzden korkmuyoruz. Sayının 7’den daha fazla artacağını da düÅŸünmüyoruz.
Küresel çapta Ä°hvan kendisine yeni bir strateji belirleyecek mi? Darbe öncesi, esnası ve sonrasında özeleÅŸtiri yaptınız mı? Yanlış yaptığınızı düÅŸündüÄŸünüz bir ÅŸeyler var mı?
Elbette darbeden bir yıl sonra kendimize öz eleÅŸtiri yapmamız lazım. Olumsuz veya hatalarımızı tespit edip düzeltmek ve doÄŸruları da pekiÅŸtirmek için. Elbette hata yapmayan yoktur. Fakat siyasi bir hata yüzünden kimse öldürülmemeli. Siyasi hata yapanlar için halk gördüÄŸü ÅŸekilde meÅŸru yollarla hesabını sorar, yargılar ve düzeltir. O hatalardan biri de elimizdeki imkanları doÄŸru kullanmamamız oldu. Mesela gençler gereken rolü almadı. Bazı fırsatlar vardı. Darbe zaten düÅŸüÅŸ noktalarını kendi içinde barındırır. Çünkü baÅŸarılı ve mantıklı bir projesi bulunmaz. Daha fazla aktif olmaya ihtiyacımız var. GeleceÄŸi okuyan araÅŸtırmalara ihtiyacımız var. Uluslararası anlamda da elimizde olan imkanları ve enerjiyi daha baÅŸarılı bir hale getirmek ve fırsatları daha iyi deÄŸerlendirmek lazım. Ä°letiÅŸimimizin daha sık ve güçlü olması gerekir. Aynı zamanda uluslararası hareketimiz, bölgede bize karşı kurulan koalisyonlardan elbette etkilenecektir. Bu bizim daha büyük olaylara hazır olmamızı gerektirir. Bölgede halkların rejimleriyle çatışmaya devam edeceÄŸini görebiliyoruz. Bu yüzden bölge büyük ateÅŸ topu durumuna dönecek. Fakat halklar bu savaşı kazanacak, çünkü onlar meÅŸruiyet ve özgürlük sahibidir.
Mısır'daki darbe surecinde ve sonrasındaki geliÅŸmelerde ABD ve batı dünyasında, bazı bölge ülkelerinde sessizlik ve hatta onaylayan bir tutum oldu. Ä°hvan'a karşı küresel bir operasyon mu var?
Evet, elbette bize karşı uluslararası bir kampanya yürütülüyor. Dünya bu meseleye çifte standartla yaklaşıyor. Ä°nsan ve hatta hayvan haklarını konuÅŸuyorlar, demokrasiden bahsediyorlar; sonra bizim kanımızın aktığını görüyorlar ve hiç bir ÅŸey söylemiyorlar. Bu nasıl mümkün olabilir? Hatta bazı uluslararası insan hakları örgütlerinin ortaya çıkardığı bazı raporlar oluyor. Fakat bir bakıyorsunuz ki, bu kuruluÅŸların olduÄŸu ülkeler gelip darbe yönetimine siyasi, askeri ve ekonomik anlamda büyük destek verdiÄŸini açıklıyor. Halklar bu ülkelerden yardım beklemiyor. Halk örgürlüÄŸünü el ederek büyük baÅŸarılar kazanacak ve galip olacak.
Henüz yorum yapılmamış.