Coğrafyamız
'1 milyon Suriyeli kamplarda yaşamıyor'
Üç buçuk yıldır ülkelerinden ayrı yaşayan ve Türkiye’deki kamplarda kayıtlı olmayan Suriyeli mültecilerin geleceği belirsiz. Ürdün, Lübnan ve Irak’dan farklı olarak Türkiye’de dil engelinin olması da önemli bir sorun.
BirleÅŸmiÅŸ Milletler Mülteciler Yüksek KomiserliÄŸi Türkiye Temsilcisi Carol Batchelor Washington'da yaptığı açıklamada Türkiye'de 1 milyon 350 bin civarında mülteci olduÄŸunu belirtti ve "Bunlardan 830 bini kayıtlı. Bu rakamın 500 bin ila 600 bin civarındakini çocuklar oluÅŸturuyor" dedi.
Toplam 22 kampın bulunduÄŸunu belirten Batchelor "Bu kamplarda 232 bin kiÅŸi yaÅŸamakta. Yani 1 milyon 100 bin Suriyeli kamplarda yaÅŸamıyor" diyerek durumun ne kadar endiÅŸe verici olduÄŸuna dikkat çekti. Kampın dışındaki politikanın çok net olmadığını belirten Batchelor "Kampın dışında yiyeceÄŸe ulaÅŸma ÅŸansınız yok. SığınaÄŸa ulaÅŸma ÅŸansınız yok. SaÄŸlık servislerine ve ilaca ulaÅŸma ÅŸansınız var ama aslında bu da çok sorunlu çünkü aynı dili konuÅŸmuyorsunuz. Hastaneye gidip, bu hakkınızı karşınızdakine anlatamıyorsunuz" dedi.
Çocukların durumu ise mülteci sorununa bambaÅŸka bir boyut katıyor. Okula gidemedikleri için eÄŸitimden geri kalan çocukların ileride daha fazla sorun yaÅŸamasından endiÅŸe duyuluyor.
Türkiye'nin yardımı özgün nitelikte
2011 yılında Suriyeli mültecilere kapılarını açan Türkiye her ne kadar ilk dönemde baÅŸarılı bir yardım saÄŸlamış olsa da, sayının artması ile ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya bulunmakta. Brooking Enstitüsü'nde konuÅŸan Carol Batchelor "Türkiye ilk tepkisinde hakikaten özgün bir davranış gösterdi. Sınırlarımız açık, gelebilirler ve geri dönmeleri için baskı yapılmayacak dedi. Ä°lk yıl 6 ila 10 kadar kamp kuruldu ve 15 bin mülteci geldi. Bugün ise 22 kamp var ve 1 milyon 100 bin mülteci kampta yaÅŸamıyor. Bu her ülke vatandaşı için bu kabul edilmesi zor bir durum" dedi.
Her ne kadar Batchelor mültecilerin geleceÄŸi için çok olumlu bir senaryo gözükmediÄŸini belirtse de, BM'nin Ankara ile yoÄŸun iÅŸbirliÄŸi olduÄŸuna dikkat çekti. Batchelor "Türk hükümeti ile yakın bir ÅŸekilde birlikte çalışıyoruz. Özellikle Aile ve Çalışma Bakanlığı ile çözümler üzerinde çalışıyoruz. Ä°lk acil durum tepkisi çok önemliydi ama ÅŸimdi uzun dönem strateji belirlememiz lazım" açıklamasında bulundu.
Kayıt ve entegrasyon şart
Ä°lk yapılması gereken tüm mültecilerin kayıt edilmesi. Sınırlar ilk açılıp Suriyeli mülteciler davet edildiÄŸinde gelenlerin kayıt altına alınmış olmaması sorun yaratmaya devam ediyor. Türk hükümetinin davetini hatırlatan Batchelor "Ä°nsan, kardeÅŸ dediklerini elbette kayıt altına almaz. Mültecilerin kaydı bir buçuk sene sonra baÅŸladı. Gelen göçmenlerin Türkiye içerisinde nasıl hareket edeceÄŸini, nerelere gideceklerini kontrol eden bir politika yoktu" dedi.
Mültecilerin kayıt olmasının teÅŸvik edilmesi gerekteÄŸini belirten Batchelor, aynı zamanda bu kiÅŸilerin topluma entegre edilmesinin büyük önem taşıdığını ileri sürdü. Mültecilerin resmi kanallardan iÅŸ bulabilmeleri ve geleceklerini bir perspektife oturtabilmeleri için Türk toplumuna entegrasyonları büyük önem taşımakta.
Bununla birlikte çocukların okula gitmesi, onların sokakta dilencilik yapıp mülteci ailenin gelir kaynağı olmalarını da engellemiÅŸ olacak. BM rakamlarına göre okula gitmeyen mülteci çocuklar en fazla Türkiye'de bulunmakta. Bu sayının yüksek olmasında dil engeli de büyük rol oynuyor.
BM Mülteciler Yüksek KomiserliÄŸi’nin 29 AÄŸustos 2014 tarihli verilerine göre bölge ülkelerdeki kayıtlı mülteci sayısı 3 milyona ulaÅŸmış durumda. Bunun yarısını ise, çocuklar oluÅŸturuyor. Suriye içerisinde ise, ÅŸehirlerini terk edip hareket halinde yaÅŸayanların sayısı 6 milyon. Her ne kadar Suriyeli mülteciler ülkelerine dönmek istese de devam eden savaÅŸ ve bunun bitimi de çok sert bir ÅŸekilde hissedilecek olan altyapı eksikliÄŸi, bu dönüÅŸün çok da yakın bir tarihte olmayacağının habercisi.
Henüz yorum yapılmamış.