Sosyal Medya

Kültür Sanat

Dünyanın son imparatorunun hazineleri

Yıldız Sarayı Vakfı Başkanı, milletvekili Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu, Sultan 2. Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. Yılı törenlerinde dünyanın dört bir yanından gelen hediyelerin sergilendiği Cülus Armağanları Sergisi'nin dünyanın son imparatorunun gücünü gösterdiğini söylüyor.



2. Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. Yılında görkemli Cülus törenleri yapılmıştı. Abdülhamid Han'ın çeyrek yüz yıllık iktidarını kutlamak için dünyanın dört bir yanındaki hükümdarlardan, tanınmış kimselerden, vükeladan, ÅŸehzadelerden, sultanlardan, kendi bendeganından, hatta evlatlarından ve hareminden dahi hediyeler geldi. Kültür sanat alanında etkinliklere imza atan Yıldız Sarayı Vakfı, her biri ayrı bir sanat eseri olan bu hediyeleri ilk kez bir araya getirerek bir sergi düzenliyor. 17 Eylül'de Kaskat KöÅŸkü'nde açılacak ve 17 Ekim'e kadar ziyaret edilebilecek serginin bize neler söylediÄŸini Yıldız Sarayı Vakfı BaÅŸkanı, milletvekili Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu ile konuÅŸtuk.

Cülus armaÄŸanları sergisinde Abdülhamit Han'ın tahta çıkışının 25. Yılında gelen armaÄŸanlar var. Bu armaÄŸanlar üzerinden bir okuma yaptığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor?

 Osmanlı'nın nasıl bir medeniyet olduÄŸunun, imparatorluÄŸun son demlerinde dahi nasıl büyük bir devlet olduÄŸunun, küresel ölçekte nasıl bir dünya gücü olduÄŸunun, sadece bu sergi üzerinden dahi çıkartılabileceÄŸi kanaatindeyiz. Sergimiz 2. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. Yılı olan 25. Cülüs törenlerinde cennet mekan Sultan Abdülhamit Han'a gerek yurt içinden, gerek yurt dışından sunulan hediyelerin sergilenmesi üzerinden kendisini konumlayan bir kültür etkinliÄŸi. Bu objeler ve göndericileri üzerinden baktığımız zaman dünyanın son büyük ve güçlü imparatoru Sultan Abdülhamit Han'ın ve temsilcisi olduÄŸu o büyük milletin ve medeniyetin dünya üzerindeki konumlanışını gösteriyor.

DÜNYANIN TÜM BÜYÜK GÜÇLERÄ°NDEN HEDÄ°YE

Kimler hediye gönderiyor bu törenlere?

Rus çarından Kudüs patriÄŸine, Hint Müslümanlarından Afrika'daki Müslüman topluluklara, Alman Kayzerinden aklımıza gelebilecek, dünyada o dönem büyük güç olarak ifade edebileceÄŸimiz bütün büyük devletlerin böyle bir töreni kutlamak üzere gayret sarf ettiÄŸini görüyoruz.

Ne tür armaÄŸanlar var?

Sultanahmet'te yer alan, sanatsal nitelikleriyle biricik bir yere sahip olan Alman ÇeÅŸmesi bile aslında Kayzer 2. Wilhelm'in Abdülhamid Han'ın 25. Cülus yıldönümünde gönderdiÄŸi bir hediye. Böyle baktığımız zaman ülkemizdeki sanat eseri niteliÄŸindeki yapıların dahi hediye olarak sunulduÄŸu böylesi bir konumlanışı görüyoruz. Bütün bunlar üzerinden baktığımızda neye sahip olduÄŸumuzu, nasıl bir medeniyet, nasıl bir dünya gücü ürettiÄŸimizi görebiliriz. Bugün de baktığımızda Türkiye giderek güçlenen, yeniden dünya üzerinde kendini farklı bir biçimde konumlamayı baÅŸarabilen bir ülke olarak ortadadır. Bu ortada oluÅŸun tarihsel köklerini hissedebilmek adına, Cülüs hediyeleri sergisinin her Türkiyeliye zengin bir kaynak oluÅŸturacağı kanaatindeyim.

BÜYÜK LÄ°DERÄ°N Ä°ZLERÄ°

Sultan Abdülhamid Han'la ilgili bir okuma yapmak da mümkün mü?

2. Abdülhamid'e yönelik yapılan haksızlığın arkasındaki çirkin politik hesapları barındıran bu haksızlığın ne kadar gerçek dışı olduÄŸunu da görmek mümkün. Saltanatı boyunca ülkesindeki dış borçlarını 252 milyondan 30 milyona düÅŸürebilen, ticaret sistemi üzerine hukuk mevzuatından tutun, Ä°stanbul Medine demiryolundan çıkın, aklınıza gelebilecek her ama her alanda -sanat, kültür, siyaset, ekonomi, insan hakları- bütüncül bir toplumsal ilerlemenin dinamosu olabilen bir büyük lider var karşımızda.

EN SEÇKÄ°N ÖRNEKLER

Bu hediyeler aynı zamanda dünya devletlerinin o dönemdeki sanatsal, estetik ve teknolojik olarak ne durumda olduklarını gösteriyor mu?

Åžüphesiz. Gelen objelere baktığımızda her biri dönemin hem teknoloji hem sanatsal olarak ne noktada olduÄŸunu gösteren belli yansımaları içeriyor. Åžimdi bile hala saat yapım tekniÄŸi bir saati deÄŸerli kılan unsurudur. Hele bunu 1900'lü yıllara döndürdüÄŸümüzde… Bu tür objelerin de olduÄŸu bir dünya yelpazesi üzerinden Çin'den Hindistan'a, OrtadoÄŸu'ya, Afrika'ya, Rusya steplerine, Avrupa göbeÄŸine kadar ortak ve büyük bir sultana sunulduÄŸu için her birinde var olan medeniyetin en özgün, en seçkin örneÄŸini bünyesinde barındırıyor. Serginin diÄŸer bir yönü olarak dünyanın ürettiÄŸi estetik ve belge birikimini görmek mümkün.

Yıldız'dan Siverek'e

Mecliste üstlendiÄŸiniz görevler var. Bunların yanında kültür sanata zaman ayırmak zor olmuyor mu?

Avrupa Akdeniz Parlamenter Asamblesi (AÄ°BPA) ve Türkiye Ä°talya Parlamentolararası Ä°ÅŸbirliÄŸi Protokolü baÅŸkanıyım. Partide de Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi ve ARGE baÅŸkan yardımcısıyım. Kadın Erkek Fırsat EÅŸitliÄŸi Komisyonu üyesi olarak katkı saÄŸlamaya çalışıyorum. Urfa'ya ayda en az iki defa gidiyorum. Yıldız Sarayı'ndan Siverek'e yol var diyeyim. Sivil toplum çalışmaları insanın gerçekten yenilenmesine ve hayatı farklı bir pencereden kavramasına neden olan bir alan. Böyle bir alanda çalışmak benim ruhumu besleyen bir husus.

Bu koÅŸuÅŸturmaca içinde ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?

Ailem ve kızım Melek benim için hep hayatın merkezi oldu. Elbette evladımla, daha düÅŸük tempolu görevler üstlenen ya da aktif çalışma hayatı içinde olmayan bir anne kadar uzun saatler geçirme imkanım olmadı ama bir taraftan da kurduÄŸumuz iliÅŸkinin niteliÄŸinin gerçekten önemli olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Bu çerçevede de onunla olan ikili iliÅŸkimizde Allah'a hamd olsun bir sıkıntı yaÅŸamadık.

Hedefimiz uluslarası

Sizi iletiÅŸim alanındaki akademik çalışmalarınız ile tanıyoruz. Yıldız Sarayı Vakfı ile yollarınız nasıl kesiÅŸti?

Benim açımdan Türkiye'de milli kültür politikalarının geliÅŸtirilmesine katkı veren bir sivil toplum kuruluÅŸunun bünyesinde yer alabilmek hangi pozisyonda olursa olsun çok kıymetli. Vakfın zaten mütevelli heyetindeydim. 2013 yılındaki genel kurulda baÅŸkanlığa seçilme onuruna eriÅŸtim. Kültür ve Turizm bakanlığımızın verdiÄŸi destekle de Yıldız Sarayı'nın geliÅŸmesini ve en geniÅŸ ölçekte de milli kültür politikalarımız çerçevesinde medeniyet mirasımıza sahip çıkılması anlamında çalışmalar yapıyoruz.

Yıldız Sarayı Vakfı bu yıl yaptığı kültürel faaliyetlerle daha öne çıktı. Daha önce ne tarz çalışmaları vardı?

Yıldız Sarayı Vakfı 30 yılı aÅŸkın bir süredir kültür sanat alanında çalışıyor. Sarayın 2000'li yıllar öncesinde restore edilen kısımlarına önemli katkılar saÄŸlamış. Sonraki yıllarda da yaptığı AB projeleriyle sarayın ziyaretçi sayısının arttırılmasına dönük faaliyetlerde bulunmuÅŸ. Bizim ÅŸu anki hedefimiz de yapılmış olanların üzerine, daha güçlü bir biçimde katkı koyabilmek. Uluslararası ölçeklerde faaliyetler yaparak yeni açılımları bünyesinde gerçekleÅŸtirmek önemli bir hedefimiz.
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.