"CHP'de başörtülü vekil olmalı"

CHP Parti Meclisi 18’nci olaÄŸanüstü kurultayın ardından Cumartesi günü ilk toplantısını yapacak. Kurultaydan sonra partinin en yetkili organı olan Parti Meclisi’ne (PM) Bilim Kültür Yönetim Platformu’ndan, yani genel baÅŸkan kontenjanından seçilen Mehmet BekaroÄŸlu’nun CHP Merkez Yönetim Kurulu’na girip girmeyeceÄŸi merak konusu. BekaroÄŸlu hem kendisinin hem de kurultaydan sonra PM’nin ilk toplantısı öncesinde Al Jazeera’nin sorularını yanıtladı.

Üretilecek politikalara katkı saÄŸlamak için CHP’ye katıldığını söyleyen Mehmet BekâroÄŸlu ‘CHP dine karşı algısı'nın deÄŸiÅŸmesi gerektiÄŸini belirtti. Bunun için sol ve sosyal demokrat politikalarda ısrarlı olunması gerektiÄŸini söyleyen BekâroÄŸlu “ BaÅŸörtülü milletvekili de olmalı. Sosyal demokratlar insanları inançları ve kıyafetleri dolayısıyla ayırmaz” dedi.

Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun daveti üzerine CHP’ye katıldınız ve PM’ye seçildiniz. CHP lideri Merkez Yönetim Kurulu’na sizi alacak mı? Bu konuda bir iÅŸaret aldınız mı?

Kemal KılıçdaroÄŸlu beni CHP’ye davet etti. Katıldım, kontenjanla Parti Meclisi’ne seçildim. Makam için siyaset yapmadım, yapmam. CHP’nin bu süreçte üreteceÄŸi politikalara katkı saÄŸlamak üzere CHP’ye katıldım.

CHP lideri bir süredir dindar kesime yönelik mesajlar veriyor; "Dindarlarla barışmamız lazım, 'CHP dine karşı algısı'nı yıkmak lâzım” diyor. Sizce CHP bunun için ne yapmalı? Bu görev size verilirse ne önerirsiniz?   

Böyle bir algı var. Bu bir çıkışla, bir kiÅŸiyle olacak bir hadise deÄŸil. Partinin politikalarını ve dilini gözden geçirmekle olacak. CHP sosyal demokrat politikalarda ısrar etmeli. GeçmiÅŸin bagajı bir sorun olarak duruyor. Zaman zaman özeleÅŸtiri yapmak gerekiyor ama daha çok bugünle ilgili yeni ÅŸeyler söylemek lâzım. Sosyal demokratlık eÅŸitlikçiliÄŸi, özgürlükçülüÄŸü gerektirir. Dindar, kimsenin yaÅŸam tarzına karışmaz. Ben 'CHP dine karşı algısı'nı yıkmak için CHP’ye geçmiÅŸ deÄŸilim. Yeni dönem siyasetine katkı saÄŸlamak üzere buradayım. Partinin verdiÄŸi görevleri yapacağım, pozisyon peÅŸinde deÄŸilim.

CHP’de baÅŸörtülü milletvekili olmalı mı? Dindar kesimle barışmak için böyle bir mesaj verilebilir mi?

Mesajın ötesinde sosyal demokrat bir partide toplumun her kesiminden insanlar olmalı. Sosyal demokrat anlayış insanları inançları ve kıyafetleri dolayısıyla ayırmaz. Başı açık, başı örtülü diye ayrım olmaz. Başı açık olduÄŸu gibi başı örtülü milletvekili de olmalı.

Yeni dönem siyasetinde CHP nasıl bir politika izlemeli?

Sosyal demokratlığı güncellemesi ve bunu halka anlatması, ulaÅŸtırması lazım. Kürt meselesinde, iÅŸsizlik ve varoÅŸların sorunlarına yaklaşırken de eÅŸitlik, özgürlük ve adalet ilkesiyle çözüm bulunduÄŸunda, sorunlara bu ilkelerle yaklaşıldığında CHP’nin toplum kesimlerinden destek göreceÄŸine inanıyorum.

AK Parti’nin seçim baÅŸarılarını neye baÄŸlıyorsunuz? CHP’ye göre daha adaletli ve eÅŸitlikçi yaklaÅŸtığı için mi destek görüyor?

AK Parti kimlik siyaseti yaptı. Dindar insanlar ve kırsaldan kente gelen kesimin destekçisi olarak görüldü. Üç genel seçimi kazanması bundan. Ama AK Parti yanlış yaptı, kimlik siyasetinde ısrar etti. Ayrımcılık sayılabilecek politikalara sarıldı. Toplumun diÄŸer kesimlerini ötekileÅŸtirdi, adaletli davranmadı. AK Parti’nin izlediÄŸi politikalarla ilgili olarak da doyum noktasına gelindi, ayrıca bundan sonraki süreçte AK Parti kendi içinde çatlamalar yaÅŸayabilir. Türkiye’deki kutuplaÅŸma kimlikler üzerinden oluyor, tam da bu noktada sol ve sosyal demokrat bir partiye ve politikalara ihtiyaç var. AK Parti giderek hegemon bir parti pozisyonunda.

Siyaset gündeminin önündeki bir diÄŸer tartışma da yeni anayasa ve baÅŸkanlık sistemi. Bu konudaki görüÅŸünüz nedir?  

Ä°zlenen politikalar çatlarken baÅŸkanlık sistemine geçilirse toplumsal gerginlik derinleÅŸir. Türkiye’yi kırılgan hale getirir. Sayın ErdoÄŸan’ın düÅŸündüÄŸü önerdiÄŸi baÅŸkanlık sistemi Türk tipi. Bu baÅŸkanlık falan deÄŸil. Despotluk, bu son derece yanlış. Ben parlamenter sistemden yanayım ama baÅŸkanlık sisteminin de mutlaka kötü olduÄŸunu düÅŸünen bir insan deÄŸilim. Kuvvetler ayrılığı olur, denetim sistemi getirilir, bu da tartışılabilir. Haziran seçimleri ayrıca önemli, AK Parti 330’un üzerine çıkıp referandumla bir baÅŸkanlık sistemine iliÅŸkin bir deÄŸiÅŸiklik hedefliyor. Ama derdi 12 Eylül Anayasası ile deÄŸil. 12 Eylül Anayasası’nın verdiÄŸi yetkiyle tüm vesayet kurumlarını tepe tepe kullanıyor. ErdoÄŸan 12 Eylül Anayasası’nın Kenan Evren düÅŸünülerek verdiÄŸi yetkilerle bile yetinmiyor.

Kaynak: Al Jazeera