İD, El Kaide'ye nasıl rakip oldu?

El Kaide lideri Eyman El Zevahiri, kısa bir süre yayınlanan viedeo mesajı ile örgütün Hindistan'da bir kolu olduÄŸunu dünya kamuoyuna duyurdu. Zevahiri, Hindistan El Kaidesi'nin hedefinin, ‘hilafet' ilan etmek olduÄŸunu söyledi.

Ancak hilafet hedefi, El Kaide için yeni bir adım. Ä°lahiyat profesörü ve yazar Albrecht Metzger, örgütün böyle bir hedef benimsemesinin tek bir nedeni olabileceÄŸi görüÅŸünde: Irak ve Suriye'de kanlı eylemlerle adını duyuran Ä°slam Devleti örgütüne karşı ayakta kalmayı baÅŸarmak.

En zengin terör örgütü

Ä°slam Devleti örgütünün Irak'taki ilerleyiÅŸine kıyasla El Kaide daha geri planda bir görüntü ortaya koyuyor. El Kaide, birkaç yıldır belirli bölgelerde eylemlerini sürdürüyor. Ağırlıklı olarak Yemen, MaÄŸrip ülkeleri ve Suriye çevresindeki faaliyetleri göze çarpıyor. Buradaki gruplar, örgütün Pakistan'daki merkezinden bağımsız hareket ediyor.

Buna karşılık Ä°slam Devleti örgütü ise belirli bir bölgeyi ele geçirip ‘hilafet' ilan etti. Örgütün kontrolündeki bölgeyi hızla geniÅŸletmesinin pek çok potansiyel cihatçıyı etkilediÄŸine dikkat çekiliyor. ‘Hilafet' düÅŸüncesinin radikal Ä°slamcılar içindeki cazibesinin yanı sıra, örgütün mali açıdan da diÄŸerleriyle kıyaslanamayacak kadar güçlü olduÄŸu görülüyor.

Örgüt lideri Ebu Bekir El BaÄŸdadi

Alman ‘Handelsblatt' gazetesinde yer alan bir habere göre, örgüt yaÄŸmalama, kaçırma eylemleri ve özellikle de petrol kaçakçılığından büyük miktarda gelir elde ediyor. Gazete, örgütün dünya genelindeki en zengin terör örgütü olduÄŸuna dikkat çekiyor.

"Kullandığı yöntemler sempatizan topluyor"

Ä°lahiyat profesörü Albrecht Metzger, örgütün kullandığı kanlı yöntemlerin ‘yeni ve çok sayıda sempatizan üzerinde etkili' olduÄŸunu belirterek “Ä°slam Devleti, Irak ve Suriye'de kasıtlı olarak insanları korkutmaya ve rakiplerini de aynı yöntemlerle caydırmaya, saf dışı bırakmaya çalışıyor” diye konuÅŸuyor.

Metzger, tehcir, tecavüz, kaçırma eylemleri ile rehinelerin infaz görüntüleri gibi kanlı ve acımsız yöntemlerin, örgütün artık sembolü haline geldiÄŸini söylüyor. Uzman sözlerini ÅŸöyle sürdürüyor:

“2000'li yılların ortalarında Ebu Musab El Zerkavi adında Ürdünlü biri vardı, El Kaide kökenliydi. Videoları kullanarak kamuoyuna seslenmeyi o baÅŸlattı. El Kaide, o dönemde bu yöntemleri eleÅŸtiriyordu. El Kaide, Åžiilerle bir ihtilaf içerisinde olmayı da istemiyordu. Bu ihtilaf da o dönemde oldukça kanlı yürütülmüÅŸtü.”

"Şiilere karşı da savaşıyorlar"

Ancak Albrecht Metzger'e göre, bu da Ä°slam Devleti örgütünün El Kaide'den ayıran bir özellik. Zira Ä°slam Devleti, Hrıstiyan ve Yezidilerin yanı sıra Åžiilere karşı da bir savaÅŸ baÅŸlattı. Metzger bu farklı bakış açıları ve yönetmler nedeniyle iki örgütün birbirinden koptuÄŸunu söylüyor. O döneme kadar örgüt, kendini Irak El Kaidesi olarak adlandırıyordu. Bu yılın ortalarından bu yana iki örgüt yollarını ayırdı.

Metzeger, Suriye'de her iki örgütün birbirine karşı savaÅŸtığını belirterek “Ä°slam Devleti örgütü kendi hesabına çalışıyor. El Kaide'nin bölgedeki uzantısı plan El Nusra'ya karşı savaşıyor. Bu açıdan bakıldığında bir rekabet olduÄŸunu görmek gerekir” diyor.

“Times of India” gazetesinde, Eyman El Zevahiri'nin açıklamasından sonra, “El Kaide'nin Orta ve yakın DoÄŸu'da toprak kazanma hedefinden vazgeçtiÄŸi ve Afgansitan-Pakistan sınırı ile Güney Asya'ya yoÄŸunlaÅŸmak istediÄŸi anlaşılıyor” yorumuna yer verdi.

Ä°slam Devleti örgütünün Hindistan'da da taraftar bulacağı tahmin ediliyor.

El Hayat gazetesine göre, örgütle uzun dönemli mücadelenin tek yolu Sünnilerin de Åžiilerin de radikalleÅŸmeden uzaklaÅŸarak ılımlı görüÅŸleri benimsemesi.