'Türkiye TTIP anlaşmasının içinde olmalı'

Türkiye bir yandan ErdoÄŸan’ın KöÅŸk’e çıkması ve Ahmet DavutoÄŸlu’nun baÅŸbakanlığı ile siyasette sıcak günlerden geçerken, diÄŸer yandan ekonomide çok önemli bir küresel entegrasyon projesine adım atmaya hazırlanıyor. Küresel ticareti yeniden ÅŸekillendirecek olan ABD ve AB arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı AnlaÅŸması’na (TTIP) katılabilmek için bir süredir sıkı lobi faaliyetleri yürüten Türkiye, önemli bir eÅŸiÄŸi geçmek üzere.

Zeybekçi: GörüÅŸme eylülde olacak

Dünya ticaretinin yüzde 60’ını kapsayacak TTIP görüÅŸmelerine bugüne kadar AB üyesi olmadığı için alınmayan Türkiye’nin ABD ve AB makamları ile gerçekleÅŸtirilen yoÄŸun görüÅŸmeler sonucunda taraflardan "teknik görüÅŸme" sözü aldığı öÄŸrenildi.

Ekonomi Bakanlığı kaynakları söz konusu geliÅŸmenin ayrıntıları hakkında bilgi vermekten kaçınırken, TTIP’in ticari ve siyasi bir entegrasyon süreci olduÄŸunu vurgulayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise "ABD, AB ve Türkiye üçlü teknik görüÅŸme talep ettik. Eylül ayında bunu Brüksel, Ä°talya ya da Ä°stanbul’da gerçekleÅŸtireceÄŸiz" açıklaması yaptı. 28 AB üyesi ve ABD’nin ortaklığında kurulacak yeni ticaret ve yatırım haritasının dışında kalma lüksü olmadığını vurgulayan Zeybekçi, "Biz ABD ve AB'den bize net bir cevap vermesini istiyoruz. TTIP içinde olup olmayacağımızı bilmek istiyoruz" dedi.

Peki eylül ayında gerçekleÅŸtirilmesi planlanan Türkiye-AB-ABD görüÅŸmesinin önemi ne?

Türkiye’nin TTIP’e dahil olamaması halinde, Amerikan malları Türkiye'ye gümrüksüz girebilecekken Türk mallarına ise bu pazarlarda yüzde 40 vergi uygulanacak. Çin baÅŸta olmak üzere dünya ekonomisinin yeni motorları sayılan Asya ekonomilerinin ÅŸiddetle karşı çıktığı TTIP ile ABD-AB ticaretinde 460 milyar dolarlık bir artış öngörülüyor. Öte yandan ABD ve AB karar vericilerinin küresel ticaretin okyanusun her iki yakasında yeniden tanımlanacağı bir kurallar manzumesi hazırlanması öngörülüyor. Bu da ticarete konu tüm mal ve hizmetlerin standartlarını ve vergi durumlarını yeniden belirleyecek bir geliÅŸme. AnlaÅŸma dışında kalan ülkelerin ise, dünyanın en büyük iki pazarı olan ABD ve AB’ye mal ihracında yeni kısıtlara sahip olması anlamına geliyor. 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye, bu yeni sürecin dışında kalmamak için son 1 yıldır hem ABD hem de AB nezdinde yoÄŸun lobi faaliyetleri yürütüyordu. En son geçen ay Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸi (TOBB) BaÅŸkanı Rifat HisarcıklıoÄŸlu, TTIP Temsilcisi Daniel Mullaney, eski ABD DışiÅŸleri Bakanı Madeleine Albright, Dünya Bankası Yönetici Direktörü Bertrant Badre ve ABD Ticaret Odası yetkilileri ile görüÅŸerek Türkiye’nin söz konusu anlaÅŸmaya taraf olabilmesi için destek istedi.

'Girmezsek refah yüzde 2,5 düÅŸecek'

TTIP ile ilgili özel çalışmalara imza atan Ä°ktisadi Kalkınma Vakfı (Ä°KV) kaynaklarının Deutsche Welle Türkçe Servisi’ne verdiÄŸi bilgilere göre, 2013 yılı temmuz ayında baÅŸlatılan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTYO) müzakereleri tamamlandığında AB ve ABD arasında dünya GSYÄ°H’sinin yarısını ve dünya ticaretinin üçte birini kapsayan ortak bir pazar oluÅŸturulacak. Ortaklık kapsamında, hizmetler, yatırımlar ve kamu alımları da dâhil olmak üzere, tarafların pazarlarına engelsiz eriÅŸim, tarife dışı engellerin ortadan kaldırılması, fikri mülkiyet hakları, sürdürülebilir kalkınma, çevre ve sosyal haklar gibi birçok farklı alanları kapsayan yeni kurallar ve standartlar yürürlüÄŸe girecek. Ä°KV kaynakları AB ile Gümrük BirliÄŸi iliÅŸkisi içerisinde olan Türkiye’nin yeni dönemden doÄŸrudan etkilenecek ülkelerin başında geldiÄŸini belirterek, "Türkiye, TTIP’e katılmadığı takdirde, ülkenin genel refah düzeyinde yüzde 2,5 oranında bir gerileme yaÅŸanacak" deÄŸerlendirmesinde bulunuyor. Bu nedenle Bakan Zeybekçi’nin sürpriz açıklamasının önemine vurgu yapan kaynaklar, "AB ve ABD arasındaki TTYO müzakereleri oldukça zor ve sıkıntılı bir süreç. Hâlihazırda zor ilerleyen bu sürece Türkiye’nin dâhil olabilmesi için çeÅŸitli yollar bulunuyor. Bu yolların ciddiyetle ele alınarak, uygulamaya koyulması ve sürecin yakından izlenmesi gerekiyor. Yeni dönemde ABD ile bir STA imzalanması ihtimali de göz önünde tutulmalı ve buna yönelik olarak Türkiye’nin müzakere pozisyonunu güçlendirecek etki analizi çalışmalarına ÅŸimdiden baÅŸlanmalı" ÅŸeklinde görüÅŸ belirtiyor.