Eski düşman dost mu oluyor?

Arap Baharı Suriye'ye ulaÅŸtığında devlet baÅŸkanı BeÅŸar Esad'ın da sonunun geldiÄŸine inanılıyordu. Çünkü sözde bahar, Arap dünyasında liderleri neredeyse tek tek devirmiÅŸti. Tunus'ta Bin Ali kaçmış, Mısır'da Mübarek tutuklanmış, Libya'da Kaddafi katledilmiÅŸti. 2011'in sonbaharında da Suriye lideri Esad'ın durumu hiç de parlak görünmüyordu. Halk ayaklanmış, Esad'ın geri çekilmesi için binlerce kiÅŸi gösteriler düzenliyordu. Ama tüm bunlar Esad'ı koltuÄŸundan indirmeye yetmedi. Diktatörlükle suçlanan BeÅŸar Esad, "EÄŸer ben gidersem, radikal dinci örgütler gelir" diyerek, muhaliflerine adeta göz açtırmadı.

Åžimdi aradan üç yıl geçti. Ä°ç savaÅŸta 190 bin civarında insan yaÅŸamını yitirdi. Ve sonunda ne yazık ki, Esad'ın "Radikal dinci terörist" uyarısı ciddi bir tehliye dönüÅŸtü. Kendilerine Ä°slam Devleti adını veren terör örgütü Suriye'de adeta cirit atar hale geldi. Irak ile Suriye topraklarını kapsayan bir alanda ÅŸeriat devleti kurmayı hedefleyen örgüt, önündeki tüm engelleri yok ediyor, direnenleri acımasızca öldürüyor, kendisinden olmayanlara yaÅŸam hakkı tanımıyor. BaÅŸta Suriyeli muhalif güçlerle savaÅŸarak Åžam'ın elini güçlendiren örgüt, ÅŸimdi Suriye ordusunu da hedef almış durumda.

Ä°lginç bir durum

Olaya farklı bir açıdan bakıldığında, ilginç bir durum ortaya çıkıyor. Suriye için ciddi tehdide dönüÅŸen Ä°slam Devleti, Batı için de "Kapıda bekleyen tehlike" anlamına geliyor. Durum böyle olunca Ä°slam Devleti örgütü, Suriye yönetimi ile Batılı devletleri aynı noktada buluÅŸturan ortak bir düÅŸmana dönüÅŸüyor. Yani Batılı ülkelerle Suriye'nin artık hemfikir olduÄŸu müÅŸterek bir konu var.

Merkezi Berlin'de bulunan düÅŸünce kuruluÅŸu Bilim ve Siyaset Vakfı'ndan Suriye uzmanı Petra Becker, "Esad'ın stratejisi tam da buydu. Demokrasi ve insan hakları için direnenlerin devrimini, Selefi cihatçıların ayaklanması olarak gösterdi ve devrime destek veren güçlerin radikalleÅŸmesi ve kendi söyleminin doÄŸru çıkması için elinden gelen herÅŸeyi yaptı" diye konuÅŸtu.

Petra Becker, ayaklanmalar baÅŸladıktan kısa süre sonra Esad'ın tutuklu rejim karşıtlarını serbest bıraktığını belirterek, böylece onların radikal gruplar oluÅŸturmalarına da bilerek imkan saÄŸladığını ileri sürüyor.

Ancak, Esad'ın planları geri tepti. Özellikle stratejik açıdan son derece önemli olan Tabka'daki hava üssünü Ä°slam Devleti'nin ele geçirmesi, aslında sorunun, olması gerekenden daha büyük bir boyut kazandığını gösteriyor.

Ä°zolasyondan çıkış olabilir mi?

Suriye uzmanı Petra Becker, buna karşın baÅŸtan beri izlediÄŸi stratejinin Esad'ın uluslararası izolasyondan kurtulması için bir vesileye dönüÅŸebieceÄŸini belirterek, "Åžimdi, bu zamana kadar izlediÄŸi siyaseti avantaja dönüÅŸtürmek için en uygun zaman. EÄŸer Batılı ülkeleri ikna edip, kendisini terörle mücadele baÄŸlamında partner kabul ettirirse, iktidarını bir kaç yıl daha sürdürebilir" diye konuÅŸtu.

Nitekim Suriye DışiÅŸleri Bakanı Velid Muallim, aşırı dinci Ä°slam Devleti örgütüyle mücadele için ABD'ye iÅŸbirliÄŸi teklif etti. Muallim çaÄŸrısında, radikal örgütle mücadele için Suriye'nin merkezi rol oynadığını belirterek, "Terörle ciddi anlamda mücadele etmek isteyen ülkeler bizimle birlikte olmalı" diye konuÅŸtu.

Amerikan ordusu, Ä°slam Devleti örgütüne karşı olası hava saldırılarına hazırlık için Suriye üzerinde keÅŸif uçuÅŸlarına baÅŸladı. NBC Televizyonu, insansız hava araçlarıyla gerçekleÅŸtirilen uçuÅŸlarla Suriye'de terör örgütünün barındığı noktaların belirlendiÄŸini duyurdu. Washington ise Åžam yönetimiyle temas halinde oldukları yönündeki haberleri yalanlayarak, "Diktatörü güçlendirmek istemiyoruz" açıklaması yaptı.