Sosyal Medya

Coğrafyamız

IŞİD sosyal medyada da tehdit mi?

IŞİD’in internetteki iletişim stratejisi; sempatizanlarına ulaşılabilir ve normal, düşmanlarına da korkusuz ve acımasız görünmek. İlerleyişinin önüne geçilemeyen örgütün sosyal medyada giderek büyüyen varlığı durdurulabilir mi?



Örgütlerin mesajlarını yaymak için internet ve özellikle sosyal medyayı kullanması yeni bir ÅŸey deÄŸil. Ancak daha önce hiçbir örgütün sosyal medya aktiviteleri Irak Åžam Ä°slam Devleti’ninki (IŞİD) kadar ses getirmedi. Bu sansasyonun sebebi kafa kesmek gibi yöntemleriyle ünlenen, kendisini hilafet ilan eden bir grubun Robin Williams’ın ölümünün ardından Twitter’da en sevdikleri filmini tartışmalarındaki tezat mı? Peki IŞİD sosyal medyayı tam olarak nasıl kullanıyor? Sosyal medya üzerindeki etkinliÄŸi ve gösterdiÄŸi tehdit abartılıyor mu?

IŞİD’in Twitter, YouTube, Instagram ve ask.fm gibi sitelerdeki hesapları üzerinden üyeler “sahada” takip edilebiliyor, medya mensupları sorularına cevap alıyor, gruba katılmak isteyenlere bilgi veriliyor. Örgütün “resmi” haber hesapları, web sitesi, (artık kaldırılmış) bir Android uygulaması ve dijital dergisine ek olarak yüzlerce “hayran” hesabı da var. Bu hesapların Suriye ve Irak’ta savaÅŸanlara mı, yoksa dışarıdaki sempatizanlara mı ait olduÄŸunu anlamak her zaman mümkün olmasa da, her halükarda grubun çevrimiçi varlığına katkıda bulunuyorlar.

IŞİD gibi savaÅŸçı grupların çevrimiçi faaliyetleri arttıkça, medyanın aracılığına da giderek gerek kalmıyor. Suriye’nin ardından Irak’taki ilerleyiÅŸi sırasında örgütün sosyal medya kullanımı artık doÄŸrudan takipçilere, paylaşıldıkça da milyonlarca insana ulaşıyor.

“Teknolojinin demokratikleÅŸmesi”

Grubun itinayla montajlanmış uzun metrajlı filmlerini yayınladığı bir YouTube sayfası da var. Kendini “halife” ilan eden liderleri Ebu Bekir El BaÄŸdadi’nin vaazı da bu kanaldan yayınlandı. Al Jazeera'ye konuÅŸan ABD’li teknoloji uzmanı Carmi Levy’ye göre, BaÄŸdadi’nin takipçileri “sosyal medya çağının derslerini iyi öÄŸrenmiÅŸ.” Levy, kalite anlamında IŞİD’in online üretiminin El Kaide gibi benzer grupların “kötü çekilmiÅŸ, karıncalı ve karmakarışık montajlanmış videolarına kıyasla dev bir adım” olduÄŸunu söylüyor. Levy’ye göre bunun sebebi de, silahlı örgütün “teknolojinin demokratikleÅŸmesinden” yani DSLR kameraların, kullanımı kolay montaj programlarının ve gerekli internet bant geniÅŸliÄŸinin kitleler için ulaşılabilir hale gelmesinden faydalanmış olması.

“Youtube ve Facebook gibi medya gereçleri Ä°slam Devleti’nin medya stratejisine doÄŸrudan katkıda bulunan bir online topluluk algısı yaratmayı kolaylaÅŸtırıyor” diyor Levy. IŞİD’in herhangi bir ÅŸirketinki gibi kağıda dökülmüÅŸ bir “kurumsal ÅŸeması” var mı belli deÄŸil, ama sosyal medya hesaplarını yine kurumsal ÅŸirketlerdekine benzer bir ekibe teslim ettikleri anlaşılıyor. Stratejinin ardında bu sitelerde yüzlerce yeni hesap açan, etiket ve görsel malzeme kullanan, photoshop ve montajlama programlarına hakim, aralara Arapça dini sözcükler sıkça serpiÅŸtirseler de anadilleri Ä°ngilizce olan kiÅŸiler var.

#IŞİD etiketini milyonlarca hesap kullanıyor

IŞİD’in “sansasyonel” eylemleri ne kadar canice, üyelerinin sosyal medya faaliyetleri ne kadar fazlaysa, konuÅŸulma oranı da o ölçüde artıyor. GeçtiÄŸimiz ay sadece etiket kullanımı olarak Twitter’da #ISIS (IŞİD’in Ä°ngilizce kısaltması) 1 milyon 169 bin kere kullanıldı. ABD’li gazeteci James Foley’in kafasının kesildiÄŸi videonun yayınlanmasının ardından #JamesFoley etiketiyle aynı oranda yükseldi ama daha fazla konuÅŸuldu. Ve James Foley’nin hikayesinin grafiÄŸi hızla düÅŸerken, IŞİD gündemde kalmayı sürdürüyor.

 

 

#İslamDevleti, #IŞİD ve #JamesFoley etiketlerinin 26 Temmuz-25 Ağustos tarihlerinde Twitter'daki performans grafiği. [Topsy.com]

Bu "popülariteyle" baÅŸ etmek mümkün mü? Libyalı aktivist Hend Amry’nin Foley cinayeti görüntülerinin paylaşılmasına tepki gösterdiÄŸi bir tweetiyle baÅŸlayan #ISISmediaBlackout (IŞİD medya karartması) kısa sürede Twitter’daki trend listesine girdi: “IŞİD medyasının karartılması gerekiyor. Etki alanlarını daraltın. Alevin üzerine su dökün” diyordu Amry. Al Jazeera’den Wajahat Ali de “IŞİD’in James Foley’nin kafasını kesiÅŸini paylaÅŸmayın. Ä°stedikleri tam olarak bu -onlara bu tatmini yaÅŸatmayın” diyerek etikete destek verenlerdendi. Ancak etiket sadece 24 bin kere paylaşıldı ve kayboldu. IŞİD’in ise ÅŸimdilik bir yere gittiÄŸi yok.

IŞİD hesaplarından öÄŸrenilenler

IŞİD ve benzeri örgütlerin sosyal medyayı kullanım ÅŸekli aslında paylaşım ve bilgi yayımı kültürü konusunda geldiÄŸimiz yeni bir noktayı iÅŸaret ediyor. Karşımızdaki bir ordu deÄŸil, kolaylıkla telefon edebileceÄŸimiz bir basın ofisleri yok. Özellikle habercilerin ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduÄŸu yerlerde, hele de hakkında çok az ÅŸeyin bilindiÄŸi bu “FrankeÅŸtayn örgütler” söz konusu olduÄŸunda, IŞİD gibi grupların sosyal medyada paylaÅŸtıkları; örgütün hayat tarzını, ellerindeki silahların ne olduÄŸunu, askeri ve kurumsal stratejilerini öÄŸrenmek için en etkili kaynaklardan biri. Sadece gazeteciler deÄŸil; analistler, akademisyenler, istihbarat teÅŸkilatları ve hukukçular için.

Son iki yıldır Suriye'de çalışan bağımsız gazeteci Anna Therese Day, Slate'e verdiÄŸi bir röportajda "Bir savaÅŸ muhabiri olarak, internet, özellikle de sosyal medya kaynakları tespit etmek ve insanlarla röportaj yapabilmek açısından benim için inanılmaz deÄŸerli. IŞİD'le ve diÄŸer hassas kaynaklarla iletiÅŸim kurmak için bir dizi internet uygulaması kullandım. Dünya görüÅŸleri, motivasyonları ve birbirleriyle olan iliÅŸkilerine dair bildiklerimizin önemli bir kısmını grubun internetteki varlığına borçluyuz" diyor.

“Ä°fade özgürlüÄŸünün” kapsamı

Ancak bilgi akışı saÄŸlayan bu hesaplarla ilgili büyük soru iÅŸaretleri var. Bir tanesi örgütün bu alandaki propagandası üzerinden yeni üyeler çekebiliyor olması. Sivilleri canice katleden bir örgütün online mecrada rahatça propaganda yürütmesine izin verilmeli mi? ABD’li gazeteci James Foley’nin kafasının kesildiÄŸi videonun ardından ağırlık kazanan soru ise ÅŸirketleri ilgilendiriyor: Bu içeriÄŸe ifade özgürlüÄŸü kapsamında yaklaşılmalı mı?

Wikileaks’e göre cevap evet. Haziran ayında Irak’taki ilerleyiÅŸiyle ilgili tweetler atan ve öldürülen Irak’lı askerlerin fotoÄŸraflarını paylaÅŸan IŞİD’e ait hesapları askıya alan Twitter’a Wikileaks’ten “ifade özgürlüÄŸü” tepkisi gelmiÅŸti: “Twitter’ın IŞİD haber hesabı @Nnewsi’ye uyguladığı sansürü kınıyoruz.”

James Foley videosunun yüklendiÄŸi ilk yer olan YouTube “terör propagandasına” izin vermediÄŸini öne sürerek, videoyu ve iliÅŸkili hesapları kaldırdı. Silinen tweetler ve askıya alınan hesaplarla ilgili genelde yorum yapmayan Twitter CEO’su Dick Costolo ise, Foley videosunun ardından, “Åžiddet içeren görüntülerle alakalı olduÄŸunu belirlediÄŸimiz tüm hesapları askıya alıyoruz ve almaya devam edeceÄŸiz” diyen bir tweet attı.

Twitter ve YouTube her gün birçok hesabı askıya alıyor ve içerik siliyor, ancak devletlerden ve kiÅŸilerden gelen taleplerin tümünü hiçbir zaman cevaplamıyor. Twitter kurallarına göre kullanıcıların baÅŸkalarına doÄŸrudan ve spesifik ÅŸiddet tehdidinde bulunmaları kabul edilemez. Twitter aynı zamanda “kuralları ihlal etmediÄŸi” sürece saldırganca içeriÄŸi kaldırmayacağını söylüyor.

Kesik kafa ve diÄŸer ceset görüntüleri kuÅŸkusuz "saldırganca görüntü" dahilinde. Ancak sosyal medya ÅŸirketleri her cinayet belgesini kaldıramadığı gibi her olaya da aynı hassasiyetle yaklaÅŸmıyor. Ä°srail’in Gazze saldırısının baÅŸlangıcından beri bebek ve çocuklar dahil olmak üzere öldürülen sivillerin fotoÄŸraf ve videolarını birçok platformda görmek mümkün. Kassam Tugayları hesapları Twitter tarafından kapatılıyor; ancak sürekli yenileri açılıyor. Ä°srail ordusunun propaganda hesabı saldırıların videolarını yayınlıyor. Irak’taki peÅŸmerge güçlerinin öldürdükleri IŞİD üyelerinin kanlı cesetlerinin fotoÄŸraflarını yayınladıkları Instagram hesapları var. Liste çok uzun. ABD’ye meydan okuma mesajı niteliÄŸindeki James Foley videosu, birçok insanı isimlerini bilmedikleri Arapların kafalarının kesilmesinden daha çok etkilemiÅŸ ve ÅŸirketi harekete geçmeye itmiÅŸ olabilir, fakat gerçek ÅŸu ki sosyal paylaşım siteleri kullanım esasları gereÄŸi IŞİD gibi grupların önünü kesebilecek durumda deÄŸiller. Ä°fade özgürlüÄŸü konusunda James Foley’nin ailesinin Wikileaks’le aynı görüÅŸte olmaması anlaşılır, ancak bu sitelerin söz konusu içeriÄŸi etkin bir biçimde filtrelemek için çok daha kuvvetli mekanizmalara ihtiyacı var.

IŞİD’in sosyal medya mesajlarının önünü kesmenin tek kesin yolu interneti “kapatmak”. Nitekim Irak, IŞİD’in ilerleyiÅŸinin hız kazandığı Haziran ayında Facebook, Twitter, Skype ve YouTube gibi sosyal sitelere giriÅŸi engellemiÅŸti. Ä°letiÅŸim Bakanlığı, ülkenin en büyük beÅŸ internet servis saÄŸlayıcısından (ISP) Anbar, Diyala, Kerkük, Selahaddin ve Ninova illerine eriÅŸimi tamamen kesmesini istemiÅŸi. Bu bölgeler merkezi otoritenin o noktada zaten kontrol edemediÄŸi yerlerdi. Ancak interneti kökünden kapamak sadece IŞİD’i deÄŸil, seslerini dışarıya duyurmak isteyen sıradan insanları da dünyadan koparmak anlamına geliyor ve tabii ki geçerli bir çözüm deÄŸil.

Abartılan bir tehdit mi?

Bazı uzmanlara göre ise IŞİD’in Twitter aktivitelerinden, ne kadar maharetle etiket kullandıklarından bahsetmek örgütün elini güçlendirmekten baÅŸka bir iÅŸe yaramıyor. Benzer vahÅŸette eylemlere imza atan devletlere ve örgütlere kıyasla, iÅŸlenen cinayetlerle internette bu kadar açıkça övünmelerinin sebebi bunların konuÅŸulmasının, örgütün gücünün olduÄŸundan fazla sanılmasına yaraması. Bazılarına göre IŞİD’in amacı da tam olarak bu.

Demos - Sosyal Medya Analizi Merkezi’nin direktörü Jamie Barlett, grubun online maharetinin “abartıldığı” görüÅŸünde: “Koordineli bir ÅŸekilde çalışarak, kendilerine verilen desteÄŸi olduÄŸundan fazla göstermeyi baÅŸardılar.” Sosyal medyadaki görünürlüklerine raÄŸmen, grubun kapasitesini ölçmeye yarayacak parametreler halen internet-dışı mecrada: “Finansal kaynaklar, organizasyon yapısı ve teknik bilgi her ÅŸeyden daha önemli” diyor Bartlett.

Gerçekten de sürekli askıya alınan hesaplar sayılmadığında bile, halen aktif olan IŞİD üyelerinin hesapları tarandığında ortalama birkaç bin takipçilerinin olduÄŸu görülüyor. Twitter ve benzer alanlar, IŞİD’in savaÅŸtığı cephelerden yalnızca bir tanesi; ancak bu cephenin sahadaki varlığa saÄŸladığı katkının ne kadar somut olduÄŸu bir, iki sene içinde belli olacak. O zaman IŞİD hâlâ gündemde olursa tabii.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.