Coğrafyamız
Savaşın faturası çocuklara çıkıyor
Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlıca mağduru çocuklar. Savaşın çocukların ruhlarında açtığı yaralar bazen bir ömür boyu kapanmıyor.
Gazze Åžeridi'ndeki son savaÅŸtan etkilenenlerin başında ise çocuklar geliyor. Alman pedagog Kristina Wojtanowski, 2008 yılında Gazze'de bulunmuÅŸ. Wojtanowski o dönem karşılaÅŸtığı çocukların gözlerinin altının morarmış olduÄŸunu bugün de hatırlıyor.
Wojtanowski 2006 yılından beri EÄŸitim Sanatı Dostları (Freunde der Erziehungskunst) adlı yardım örgütünün acil durum pedagojisi bölümünde görev yapıyor. Alman pedagog doÄŸal felaket yaÅŸamış her 10 çocuktan birinin kalıcı ruhsal bozukluklar taşıdığını belirtiyor. SavaÅŸlarda ise farklı rakamlar olmakla birlikte çocukların yüzde 75'inde travma sonrası bozukluklar kaldığını ifade ediyor.
Wojtanowski, "Ailelerin anlattıklarına göre üç yaşındaki çocuklar hangi gürültünün hangi tür uçaÄŸa ait olduÄŸunu ne tür bir bomba olduÄŸunu biliyorlar. Artık onlara bu sesin bir gök gürlemesi olduÄŸunu söylemek mümkün deÄŸil. Sanırım 3 yaÅŸ burada sınır" diyor.
Bebek yaÅŸta ruha yerleÅŸen korkular
Pedagog Wojtanowski sütten kesilmemiÅŸ bebeklerde durumun daha da zor olduÄŸunu belirtiyor. Bilinçaltında birtakım deÄŸiÅŸiklikler olduÄŸu için büyüdükleri zaman bir gürültü duyduklarında nedenini bilmedikleri bir korkuya kapılabildiklerini kaydediyor. Terre des Hommes örgütünden Ralf Willingen çocuklarla yetiÅŸkinlerin yaÅŸadığı travmaları ÅŸöyle karşılaÅŸtırıyor:
“YetiÅŸkinler de benzer sorunlar yaşıyor ancak en büyük fark yetiÅŸkinlerin daha kuvvetli olması, kendi içlerinde sakinleÅŸebilmeleri ve dolayısıyla daha dirençli olmaları. Ancak çocuklar gibi yetiÅŸkinlerde de iletiÅŸim yeteneÄŸinin bozulması, karşısındakine karşı büyük bir güvensizliÄŸin oluÅŸması, saldırganlaÅŸma, kendi dünyası içinde dönüp durma, dışarıya kapılarını kapatma gibi belirtiler görülebilir.”
'Ä°kincil travma'
SavaÅŸta oluÅŸan ve tedavi edilmemiÅŸ posttravmatik bozukluklar daha ileride tüm topluma yayılabiliyor ve tüm bir nesli olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ä°kinci Dünya Savaşı sonrasında Alman aileler buna bir örnek. Biyografi yazarı, psikoterapist Bettina Alberti savaşı çocukken yaÅŸayan anne ve babalarla ve onların çocuklarıyla sayısız görüÅŸme yapmış.
Alberti, savaşı çocukken yaÅŸayan anne babaların içe dönüklüÄŸü ve kimi zaman ÅŸiddete baÅŸvurması nedeniyle travmalarını çocuklarına aktardığını belirtiyor. Psikologların “ikincil travma” dedikleri bu olay hiç savaÅŸ yaÅŸamamış çocukların da ebeveynleri aracılığıyla yalnızlık ve baÅŸarı baskısı yaÅŸamalarını beraberinde getirebiliyor.
Savaşı bizzat yaÅŸayan çocuklarınsa büyüdüklerinde ÅŸiddete eÄŸilimli oldukları görülüyor. Ailelerini kaybeden çocuklar doÄŸal olarak intikam duygularıyla doluyor. Bu da hiç bitmeyen bir ÅŸiddet sarmalı yaratıyor. Çocuklara yardım örgütü çalışanları bu noktada kendilerine önemli bir rol düÅŸtüÄŸünü belirtiyorlar. Çocukların kendilerini güvende hissedebilecekleri ortamlar yaratmaya çalışıyorlar. Ancak çocuklara psikolojik rehabilitasyon için Gazze Åžeridi'ne girmelerine izin verilmediÄŸini de sözlerine ekliyorlar.
Henüz yorum yapılmamış.