Acı gerçek

Avrupa'nın CumhurbaÅŸkanlığı seçimine bakışını özetler mahiyette bir haber...

CumhurbaÅŸkanını ilk kez doÄŸrudan seçen Türk halkının kararı demokratik açıdan tartışılamaz ve bu karara itiraz mümkün deÄŸil. Bu, madalyonun bir yüzü. DiÄŸer yüzünde ise Türkiye’nin tam anlamıyla bir din devletine dönüÅŸtürüleceÄŸi korkusu vardır. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri birer birer dağılmaya devam etmektedir. Atatürkçü elitlerin yıllardır ısrarla görmedikleri gerçekler vardır. Bunların başında örneÄŸin halkın zor yaÅŸam koÅŸulları gelir. Ä°nsanların dertlerini araÅŸtıran ve yardımı örgütleyen AKP böylece 2002 yılındaki ilk seçim zaferinde elde ettiÄŸi yüzde 34’lük oy oranını 2011 genel seçimlerinde neredeyse yüzde 50’ye yükseltmiÅŸtir. Bu geliÅŸmenin mükâfatını ErdoÄŸan’ı Çankaya’ya yüceltmekle alan AKP’nin daha önce din bazında kurulan ve “laik düzene karşı faaliyetlerin odağı” haline geldikleri savıyla yasaklanan dört partinin enkazından çıktığını da gözardı etmemek gerekiyor.

DW Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha Güngör

ErdoÄŸan AKP’nin eski din bazlı partilerin deneyimlerinden faydalanarak önce halkın gereksinimlerini saptayıp eksikleri gidermek için partisini seferber etti. Ama her ÅŸeyden önemlisi, ErdoÄŸan Türk halkına dini deÄŸerleri ön plana çıkaran yeni bir kimlik kazandırdı. Böylece halkın özgüveni arttı ve buna paralel olarak kaydedilen olumlu ekonomik geliÅŸmeler bu özgüveni güçlendirdi. Bu arada düÅŸünce ve basın özgürlüÄŸü veya demokratik geliÅŸme alanlarının daraltılması sonucu Türkiye’nin uluslararası barometrelerde utandırıcı sıralara düÅŸmesi ErdoÄŸan’ı ilgilendirmedi bile. ErdoÄŸan’a taparcasına baÄŸlanan kitleler de baÅŸbakanlarına, ailesine ve siyasi çevresine yönelik yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalara kayıtsız kaldı.

60 yaşında olan ErdoÄŸan beÅŸ yıllığına seçildi, ancak 2019 yılında bir kez daha seçilmesi kesin olan ErdoÄŸan böylece 2023 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yıl kutlamalarını devletin en yüksek makamında karşılayacak. Gelecek 9 yıl içinde ErdoÄŸan Türkiye’yi baÅŸkanlık sistemine geçirerek TBMM’ni marjinalleÅŸtirebilir ve böylece Atatürk’ün ilke ve inkılaplarını büyük ölçüde tarihe karıştırabilir. Bundan dolayı da ErdoÄŸan sürekli “eski” ve “yeni” Türkiye diye bir ayırım yapıyor.

Ancak ErdoÄŸan dış politikada olumsuz imajını düzeltmek zorunda. Türkiye ateÅŸten bir çemberin ortasında. Irak, Suriye, “Ä°slam Devleti” terörü, Ä°srail-Filistin savaşı, Rusya-Ukrayna çıkmazı, DaÄŸlık KarabaÄŸ sorununun Azerbeycan ile Ermenistan arasında yeni çatışmalara neden olması Türkiye’nin huzurunu kaçırmaya devam edecek konular. ErdoÄŸan ÅŸimdiye dek yangına körükle gitmekle suçlanırken yaptığı çıkışlarla kendisini eleÅŸtirenleri defalarca haklı çıkardı.

Bu arada Avrupa BirliÄŸi ve özellikle Almanya’nın Türkiye ile iliÅŸkileri daha da zorlaÅŸacak. Türkiye’nin AB macerası yavaÅŸ yavaÅŸ sona eriyor. Bu dünyanın sonu deÄŸil mutlaka, ancak AB’nin Türkiye’deki geliÅŸmelere etkisi gittikçe azalacak. Bunun da Avrupa’nın bölgedeki çıkarlarına aykırı olması en büyük olasılık.

Kaynak:DW