Coğrafyamız
Evsiz Suriyeliler
Kamplarda kalmak istemeyen birçok Suriyeli, parasızlık nedeniyle sokaklarda, parklarda yaşamak zorunda kalıyor. Ancak Suriyelilerin ihtiyaçları için örgütlenen bazı kuruluşlar uyarıyor: "Sokakta yaşayan Suriyeliler arasında evi olup da yardımseverlik duygularını istismar etmeye çalışanlar da var."
Bir kısmı Avrupa ülkelerine gitmek için Türkiye'yi bir geçiÅŸ noktası olarak kullanıyor. Bazıları da burada yaÅŸam kurmaya çalışıyor. Suriyeli Mültecilerle Dayanışma DerneÄŸi'ne göre Ä°zmir’de Suriyeli sığınmacı sayısı 100 bini aÅŸtı. Ä°ÅŸsizlik ve yüksek kiralar nedeniyle parklar ve sokaklar bazı Suriyelilerin yaÅŸam alanı oldu. Özellikle de Kadifekale baÅŸta olmak üzere Basmane ve Ballıkuyu semtlerinde.
Kadifekale surlarının tam ortasında bir çadır. Tüm körfez manzarasına hakim ancak içindeki yaÅŸam hayli zor. Elektrik, su, yatacak yer yok. Bu çadırda, bir yıl önce ülkelerindeki iç savaÅŸtan kaçan 60 yaşındaki Cemil Hacı Asman ve 55 yaşındaki eÅŸi AvaÅŸ Asman yaşıyor.
“Buna yaÅŸam mı denir”
Cemil Hacı Asman, ülkesinde çiftçilik yapıyordu. Ama savaÅŸ her ÅŸeylerini alt üst etti. Türkiye’ye geldiler. Kalabalık diye kamplarda kalmak istememiÅŸler. Hacı Asman, iÅŸ bulmak ve eÅŸinin ameliyatını yaptırmak için Ä°zmir’e gelmeyi tercih etmiÅŸ.
“GeldiÄŸimizde biraz param vardı. 250 liraya oturuyorduk ancak paramız bitti ve kirayı ödeyemedik. Ä°ÅŸ bulamadım, yaşım da var. Çaresiz çadırda kalmaya baÅŸladık. EÅŸim, ameliyatlarını oldu ancak daha iyi koÅŸullarda bakılması gerekiyor, böyle yaÅŸamak çok zor. Bir an önce ülkemize geri dönmemiz lazım.”
Rahatsızlığı nedeniyle konuÅŸmakta güçlük çeken AvaÅŸ Asman, safra kesesi ve meme kanseri ameliyatı olmuÅŸ. AÄŸrıları nedeniyle çadırdan çıkamadığını söyleyen Asman, “Çıksam ne olur. Ülkemizde ölümden kaçtık burada da bu ÅŸekilde ölümü bekliyorum. Çevredekiler yardımcı olmasa zaten açlıktan öleceÄŸiz. Buna yaÅŸam mı denir” diyor.
Parkta ailece kalıyorlar
Yine Kadifekale semtinde bu defa bir parktayız. Burada yedi Suriyeli aile kalıyor. Onların çadırları yok, tamamen açık havada tüm ihtiyaçlarını karşılıyorlar, çoluk çocuk yaÅŸam mücadelesi veriyorlar. Görüntülenmek de istemiyorlar. Ailesi adına konuÅŸan dört çocuk sahibi ReÅŸatül Amar, ülkesinde inÅŸaat iÅŸiyle uÄŸraÅŸtığını, maddi durumunun da gayet iyi olduÄŸunu söylüyor.
Kiralarını ödeyemedikleri için evlerinden çıkarıldıklarını anlatan Amar, “7-8 aydır bu ÅŸekilde yaşıyoruz. Kışı bile bu ÅŸekilde geçirdik. Böyle yaÅŸamayı kim ister? BaÅŸka çaremiz yok. Allah’tan gıda ve giyecek yardımı yapılıyor. Artık daha fazla dayanacak gücümüz kalmadı. Ülkemize geri dönmek istiyoruz “ dedi.
Parkın tam karşısında oturanlar, sokaktaki Suriyelilere yardım ettiklerini söylüyor ama bunun çözüm olmadığını vurguluyorlar. Onlara göre, yaptıkları yardımlar Suriyeli aileleri sokakta kalmaya teÅŸvik ediyor. "YaÅŸam biçimi haline getirdiler. Bir zararları yok ama bulundukları parktan çoluÄŸumuz, çocuÄŸumuz yararlanamıyor. Barınacak bir yerleri olsun ki onlar da biz de rahatlayalım" diyorlar.
Evleri var ama sokaktalar
Sokakta yaÅŸayan Suriyeliler baÅŸka çarelerinin olmadığını söylüyor. Ama hepsinin hikayesi böyle deÄŸil.
Ä°stanbul’da, sosyal medya üzerinden Suriyelilerin ihtiyaçları için örgütlenen “Dubara” hareketinin üyelerinden Velid Talib ile buluÅŸuyoruz.
Talib, Ä°stanbul’a gelen Suriyeli ailelerin genelde maddi durumlarının iyi olduÄŸunu, Türk hükümetinin sığınmacılar için sunduÄŸu kamp imkanları dururken bazı ailelerin sokaklarda yatmasının ihtiyatla karşılanması gerektiÄŸini düÅŸünüyor:
“Biz Suriyeliler, aile mahremiyetine ve onurumuza düÅŸkün insanlarız. Sokaklarda yatmamız için koÅŸulların çok aşırı olması gerekir. Ä°stanbul sokaklarında tanıklık ettiÄŸimiz Suriyeli evsizler ise çok farklı. Kışın böyle bir ÅŸey yoktu. Åžimdi havalar ısındığı için böyle bir ÅŸey yapabiliyorlar. Tamamen ajitasyon. Ä°nsanlara kendilerini acındırmak için yapıyorlar. ÇoÄŸunun dinlenme merkezi olarak kullandığı evler var.”
'Eşyaya değil paraya ihtiyacımız var'
Merter ve DavutpaÅŸa metro durakları arasında, köprü altında bir grup Suriyeli yaşıyor. Al Jazeera muhabiri Can Hasasu, Suriyelilere kendini bir hayırseverin yardımcısı olarak tanıtıyor. Arapça bildiÄŸini de söylemiyor.
KonuÅŸma Türkçe geçiyor, çok iyi Türkçe konuÅŸuyorlar. Grupta kadınlar ve çocuklar var. YaÅŸları 17 ile 20 arasında deÄŸiÅŸen iki genç erkek gözcülük yapıyor. Yardım yapmak için Suriyeli kimliÄŸi görmemiz gerektiÄŸini söylüyoruz. Gruptaki yaÅŸlı bir adam Hums kütüÄŸüne baÄŸlı bir kimlik gösteriyor. Adı Ali. 1958 doÄŸumlu. “Bize elbise ve yiyecek çok verdiler. Hepsinden var. Verecekseniz para verin. Bize para lazım” diyor.
Gözcülük yapan iki genç gelip muhabirimizi kadınların yanına götürüyor. Onları anladığımızdan habersiz kadınları Arapça uyarıyorlar ‘Sakın evimiz olduÄŸunu söylemeyin. Sokakta yatıyoruz deyin'
Suriyeli sığınmacıların yoÄŸun olarak yaÅŸadığı bir diÄŸer semt de Åžirinevler. SoÄŸanlı E-5 baÄŸlantı yolu üzerinde, yol kenarındaki yeÅŸilliklerin üzerine kamp kurmuÅŸ iki aile görüyoruz. Tüp, kap-kacak, yorganlar... Üç yetiÅŸkin erkek, üç yetiÅŸkin kadın, iki genç erkek, genç kızlar ve altı çocuk. Hepsi de yolun ortasındaki çayıra yayılmışlar. Kendini Ä°sa olarak tanıtan yetiÅŸkinlerden biri durumlarını ÅŸöyle anlatıyor:
“Valilik bize kamplarda kalın diyor. Kamp bize ters. Bayramdan sonra Suriye’ye döneceÄŸiz. Åžimdi yol parası pahalı. Bayramdan sonra ucuzlar. O zamana kadar biraz para toplayacağız. Ben karton topluyorum. Dilenmiyoruz. Ama halk bize yardım yapıyor. Çocuklar ve kadınlar da bazen mendil satıyorlar."
Bayramdan sonra aynı bölgeye gittiÄŸimizde Suriyeli ailelerin artık orada olmadığını gördük. Ama bu, söyledikleri gibi, ülkelerine döndükleri anlamına mı geliyordu, yoksa Türkiye'nin baÅŸka bir köÅŸesinde aynı ÅŸekilde yaÅŸamayı sürdürüyorlar mıydı bilinmez.
Bölge esnafı ÅŸikayetçi
Bölgede yıllardır emlakçılık yapan Abdullah Yavuz, sokakta yaÅŸayan Suriyelilere tepkili. Onlara inanmıyor:
“Herkese bir hikaye anlatıyorlar. Tek amaçları kendilerini acındırıp para koparmak. Ara sokakta bir giriÅŸ katını tuttular.
BaÅŸta bir aileydiler. Sonra oldular otuz kiÅŸi. Dışarda dileniyorlar, sonra da gelip bu evde dinleniyorlar. Ev sahibi de haklı olarak onları kovdu. Adamların canına minnet. Bir haftadır ÅŸu çayırda yatıyorlar. Çocukların hepsi dileniyor.”
Abdullah Yavuz, bu ifadelerin hemen ardından, yasal yollardan gelen birçok Suriyeliye ev verdiklerini ve hepsinden çok memnun olduklarını ekliyor.
Henüz yorum yapılmamış.