'Neo-Nazi soruşturmasına engel'

Almanya'da, güvenlik güçlerine ve istihbarata yakalanmdan 10 yıl boyunca aynı silahla 8’i Türk 10 kiÅŸiyi öldüren neo-Nazi örgüt Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasının 135. duruÅŸması yapıldı.

Son bir yılda yanıttan çok soru üreten davada  6 Nisan 2006'da Kassel kentinde Halit Yozgat'ın internet kafede öldürülmesini soruÅŸturan iki polis memuru dinlendi.

Halit Yozgat, 6 Nisan 2006’da Kassel’de sahibi olduÄŸu internet kafede başından vurularak öldürüldü. Yozgat’ın ölümü arkasında ilginç sorular bıraktı. Zira bir Alman istihbarat ajanının da cinayet sırasında internet kafede olduÄŸu ortaya çıktı. Ajan, cinayet sırasında izin isteyip kaçtığını söyledi. Ama daha sonra ifadesini deÄŸiÅŸtirdi ve tanık olmaya karar verdi. Ä°stihbarat elemanının bu cinayetle ilgili çeliÅŸkili ifadeleri Alman istihabaratının NSU’yu desteklediÄŸine dair kuÅŸku uyandırdı.

'SeçilmiÅŸ bazı dosyalara bakma izni...'

Cinayeti araÅŸtıran Kassel emniyetinden BaÅŸkomiser Helmuth Wetzel, Yozgat'ın öldürüldüÄŸü sırada internet kafede bulundan istihbaratçı Andreas T’nin cinayet öncesi bazı muhbirlerle telefon görüÅŸmesi yaptığını söyledi. 

Muhbirlerin ifadesini almak istediklerini aktaran Wetzel, iç istihbarattan sorumlu Anayasa Koruma TeÅŸkilatı’nın (BfV) buna engel olduÄŸunu söyledi.

Wetzel'e göre BfV 'bilgi kaynaklarını kaybedeceÄŸi' gerekçesiyle soruÅŸturma talebini reddedince, Hessen Ä°çiÅŸleri Bakanlığı da muhbirlerin dinlenmesini yasakladı. 

Polis memurları cinayeti soruÅŸturma sırasında BfV’ın sadece seçilmiÅŸ bazı dosyalara bakmalarına izin verdiÄŸini de anlattı.

Halit Yozgat’ın ailesinin avukatı Thomas Bliwier de eski istihbarat çalışanı Andreas T’nin ya olayın içinde olduÄŸunu ya da görgü tanığı olarak bir ÅŸeyler algıladığını, ancak bunları açıklamadığını belirterek, Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı’nın polisin cinayeti soruÅŸturmasını da engellediÄŸini kaydetti.

Bliwier, polis memurları dinlendikten sonra Andreas T’nin, cinayette kullanılan silahtan bilgisinin olduÄŸunun da görüldüÄŸünü ifade etti.

Aynı silahla yakalanmadan 10 cinayet

Davanın baÅŸ sanığı Beate Zschaepe (saÄŸda arkada), ÅŸimdilik üç kiÅŸi olduÄŸu düÅŸünülen NSU'nun hayatta kalan tek üyesi.

1998'de yer altına inen örgüt, 2000 ile 2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kiÅŸiyi öldürdü. 14 banka soydu ve bombalı saldırılar düzenledi. 

NSU üyeleri Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygunu gerçekleÅŸtirdikten sonra polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanda ölü bulundu. 

Mundlos ve Böhnhardt'un intihar ettikleri belirtilse de bu hiçbir zaman aydınlatılamadı. 

Davada ÅŸu ana kadar 11 sanık, 80 müÅŸteki ve 600 tanık duruÅŸmalara katıldı. NSU’yu desteklemekle suçlanan Holger C. ve Carsten C.’nin ifadelerinden karavanda ölü bulunan NSU üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhard cinayetleri iÅŸlerken, hayattaki Beate Zschape’nin dışarda onların ihtiyaçlarını tedarik ettiÄŸi sonucu çıktı. Tanıklardan biri Mundlos ve Böhnhardt’ı yanlarında baÅŸka bir erkekle pencereden kaçarken gördüÄŸünü söyledi.

Bu da NSU’nun sanılandan çok daha fazla destekçisi olduÄŸu yorumlarına yol açarken, örgütün profesyonelce hazırlanmış sahte kimlikler ve pasaportlarla yıllarca ortalıkta dolaşıp kan dökmesi de neo-Nazi’lere devlet içinde istihbarat desteÄŸi olabileceÄŸi yönünde kuÅŸkuları artırdı.