Coğrafyamız
Erdoğan: Aşk ve nefret arasında
Cumhurbaşkanlığı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın portresini Hilal Köylü kaleme aldı.
GirdiÄŸi her seçimden oylarını artırarak çıkmayı baÅŸaran BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan, bugün siyaset bilimciler tarafından ‘aÅŸk ve nefret’ gerilimini Türk siyasetine taşıyan lider olarak gösteriliyor. BaÅŸbakanlık koltuÄŸunun ‘iddialı ve sivri çıkışlı’ ismi ErdoÄŸan; ÅŸimdi siyasetin en tepe koltuÄŸuna, cumhurbaÅŸkanlığına oynuyor.
ODTÜ’den Siyaset Bilimci Prof. AyÅŸe Ayata, ErdoÄŸan için “Hem çok seveni, hem de çok nefret edeni var. Ve bu, onu tehlikeye sürüklüyor” derken, Gazi Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Hüseyin Yayman, “Evet, ErdoÄŸan’la toplum arasında bir aÅŸk ve nefret iliÅŸkisi var ama bu iliÅŸki ErdoÄŸan’ın lehine iÅŸliyor” yorumunu yapıyor. Siyaset bilimciler arasında bile en uç analizlerin konusu olan Türkiye’nin 25. BaÅŸbakanı ErdoÄŸan, 10 AÄŸustos’ta ilk turu yapılacak cumhurbaÅŸkanlığı seçiminin en güçlü adayı olarak Türk siyaset sahnesindeki varlığını koruyor.
“Ä°mam Beckenbauer”
1954 doÄŸumlu ErdoÄŸan, Ä°stanbul-KasımpaÅŸalı. Anadolu insanının genel özelliklerini taşıyan bir aileden geliyordu. Babası kıyı kaptanı, annesi ev hanımıydı. Ä°stanbul Ä°mam Hatip Lisesi’ne parasız yatılı sınavını kazanarak girdi. Ä°lginçtir ki, siyasetle de o yıllarda ilgilendi. Futbol düÅŸkünüydü ancak babası profesyonel futbolcu olmasını istemedi. ArkadaÅŸlarının Alman futbolcu Beckenbauer’den esinlenerek ‘Ä°mam Beckenbauer’ dediÄŸi ErdoÄŸan, kimi kulüplerde futbol oynadı. 1973’te Eyüp Lisesi’nden diploma aldı. Marmara Üniversitesi Ä°ktisadi ve Ä°dari Bilimler Fakültesi’nden 1981’de mezun oldu. 1978’de Siirtli Emine Gülbaran’la evlendi ve ikisi kız, ikisi erkek dört çocuk sahibi oldu.
Erbakan’la baÅŸlayan siyaset
Tayyip ErdoÄŸan siyasete, Necmettin Erbakan’ın genel baÅŸkanlığını yaptığı Milli Selamet Partisi’nin (MSP) gençlik kollarına üye olarak baÅŸladı. 1976’da BeyoÄŸlu Gençlik Kolları baÅŸkanı oluÅŸuyla, teÅŸkilattaki yükseliÅŸi de baÅŸlamış oldu. Partisinin Ä°stanbul Gençlik Kolları BaÅŸkanı olduÄŸunda 22 yaşındaydı. 1980 askeri darbesinden sonra askere giden ErdoÄŸan, siyasi faaliyetler yasak olduÄŸu için dönüÅŸte özel sektörde çalıştı. 1982’de siyasi yasaklar kalkınca ErdoÄŸan, MSP’nin devamı olan Refah Partisi’nde görev aldı. Partisinin Ä°stanbul il baÅŸkanlığı görevini yürüttü. ErdoÄŸan, 1987’deki genel seçimlerde ilk kez milletvekilliÄŸi için aday oldu ancak meclise giremedi. Ekim 1991’de aldığı milletvekili mazbatasını da, ikinci sıradaki adayın itirazı doÄŸrultusunda iade etmek durumunda kaldı.
Ä°stanbul dönemi
1994’te, Ä°stanbul Belediye BaÅŸkanlığını kazandı ErdoÄŸan. 4.5 yıl belediye baÅŸkanlığı yaptı. 12 Aralık 1997’de, Siirt’te bir ÅŸiir okumasıyla siyasetten men edildi. “Minareler süngü, kubbeler miÄŸfer/Camiler kışlamız, mü’minler asker/ Bu ilahi ordu dinimi bekler/ Allahu Ekber, Allahu Ekber” dizelerini okuyunca Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi, ‘halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düÅŸmanlığa tahrik ettiÄŸi’ gerekçesiyle ErdoÄŸan hakkında dava açtı. 1998’de bir yıl hapis cezasına çarptırılan ErdoÄŸan, siyasetten de men edildi.
AKP ve ErdoÄŸan
Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmakla suçlanan Refah Partisi 1998’de kapatıldı. Yeni kurulan Fazilet Partisi’nde de yenilikçi-gelenekçi ayrımı vardı. Ancak Fazilet Partisi de, 2001’de, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak suçlamasıyla kapatıldı. ErdoÄŸan hapisten çıkınca da, farklı görüÅŸten insanları biraraya getirecek bir parti için kolları sıvadı. Yanında Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Åžener, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ve Hayati Yazıcı gibi isimler vardı.
Milli GörüÅŸ fikrini deÄŸiÅŸtirmeyen gelenekçiler Recai Kutan baÅŸkanlığında Saadet Partisi’ni kurarken, Yenilikçiler de 2001’de Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdular. Parti içinde ANAP kökenli isimler de bulunuyordu. Siyasi yasağı kalkan ErdoÄŸan, 16 AÄŸustos 2001’de genel baÅŸkan seçildi. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden AKP yüzde 34.29 oyla tek başına iktidar olarak çıktı. ErdoÄŸan milletvekili olmadığından 58. Hükümet Abdullah Gül baÅŸkanlığında kuruldu. CHP’nin desteÄŸiyle bir anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine gidildi, ErdoÄŸan’ın milletvekilliÄŸinin önündeki engel kaldırıldı. Ve “Muhtar bile seçilemez” denilen ErdoÄŸan, 2003’te Siirt’ten milletvekili seçildi. 59. Hükümette baÅŸbakan olan ErdoÄŸan’ın seçim zaferleri birbirini izlemeye baÅŸladı.
BaÅŸbakan ErdoÄŸan
Kemal DerviÅŸ’le Türkiye’ye gelen ekonomi programını reformlarla sürdüren ErdoÄŸan, AB’ye üyelik perspektifine baÄŸlılığıyla dikkat çekti. EÄŸitim, ulaÅŸtırma ve saÄŸlık alanındaki yatırımlarıyla hem halktan hem de AB’den puan topladı. Laiklik tartışmaları ve siyasette askerin rolü tartışılırken, ErdoÄŸan liderliÄŸindeki AKP, 2007 genel seçimlerinde oylarını yüzde 47’ye çıkardı. Seçimler öncesinde yaÅŸanan ‘e-muhtıra’ skandalı, hükümet ve askeri karşı karşıya getirdi. AB’den büyük destek alan ErdoÄŸan, asker vesayeti ile uÄŸraşırken tüm dünyadan beÄŸeni topladı, ülkesinin ve bölgesinin ‘güçlü lideri’ ilan edildi. AB’ye üyelik reformlarını hızla sürdüren ErdoÄŸan’ın arkasında o zaman sadece Türk halkı deÄŸil, bölge insanı, Avrupa ve Amerika da vardı.
Dış politikada aktif olup, Kıbrıs sorununun çözümü için Annan Planı görüÅŸmelerini ileri noktaya taşıyan ErdoÄŸan, Ä°srail’le gerilimli iliÅŸkisinden geri adım atmadı. Davos’ta Ä°srail CumhurbaÅŸkanı Simon Peres’e “one-minute” çıkışını kimse unutmadı. Arap dünyasında popülerliÄŸi gün geçtikçe artan ErdoÄŸan, OrtadoÄŸu ve Kuzey Afrika’da Arap baharı olarak bilinen ayaklanmaları destekledi.
Ustalık mı, kriz mi ?
12 Haziran 2011 genel seçimlerinde AKP, oyların yüzde 49.8’ini aldı. ErdoÄŸan, Cumhuriyet tarihinde Adnan Menderes’ten sonra üst üste üç dönem seçim kazanan ve baÅŸbakanlık görevini yürüten ikinci isim oldu. 3. AKP iktidarı dönemine ‘ustalık dönemi’ dedi ErdoÄŸan. 2012’de, PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüÅŸmeleri de içeren ‘çözüm süreci’ni baÅŸlatan ErdoÄŸan’ın Kürt sorununu çözüp çözemeyeceÄŸi merak konusu oldu. Süreç, hem yurt içinde hem de yurt dışında yakından takip ediliyor. ErdoÄŸan ne kadar ‘ustalık’ dönemi olarak nitelese de, bu dönemde toplumsal gerilimin de dozu hep yükseldi. 2013’e Gezi Parkı protestoları damgasını vurdu. Ä°stanbul’da Gezi Parkı’ndaki aÄŸaçların sökülmesini istemeyen bir grubun baÅŸlattığı protestolar, ErdoÄŸan’la halkı karşı karşıya getirdi. Gezi eylemcilerini ‘çapulcu’ olarak niteleyen ErdoÄŸan, sert tavrından hiç geri adım atmayınca protestolar yurt geneline yayıldı. Hep, ‘karşı mitingler’in alanı oldu Türkiye. Toplumdaki bu gerilim 17 Aralık operasyonuyla bambaÅŸka bir noktaya taşındı. AKP ile Fethullah Gülen arasında çatışma baÅŸladı. Kimi bakan ve çocuklarının yolsuzluk yaptıklarını ortaya koymaya çalışan operasyonun ‘paralel devlet’in iÅŸi olduÄŸunu öne sürdü ErdoÄŸan. Facebook ve Twitter’da ErdoÄŸan hükümetine eleÅŸtiriler yükselince, sosyal medyanın da ‘baÅŸ belası’ olduÄŸunu söyleyen ErdoÄŸan, kendisine oy veren ve oyunu ‘deÄŸiÅŸimden yana kullanan’ çok sayıda kiÅŸinin ‘kalbini kırdı’. Cemaat çatışmasıyla girilen 30 Mart yerel seçiminden de zaferle çıkan ErdoÄŸan’ın, toplumda böylesi bir kutuplaÅŸma varken, cumhurbaÅŸkanlığı seçiminde yüzde kaç oy olacağı büyük merak konusu olsa da, ErdoÄŸan “Yeni Türkiye’nin cumhurbaÅŸkanı olacağını ve herkesle kucaklaÅŸacağını” söyleyerek, oyların çoÄŸunluÄŸuna talip olduÄŸunu çoktan açıkladı.
“AÅŸk ve nefret sarmalı”
“Türkiye bugün sadece ErdoÄŸan-paralel devlet savaşının gerilimini yaÅŸamıyor. Toplum, ErdoÄŸan’ı sevenler ve nefret edenler diye ikiye ayrılmış durumda. ErdoÄŸan, Avrupa’yla da, Amerika’yla da savaşıyor. Yeni Türkiye’yi kurmaya çalışıyor. Yeni Türkiye'yi hep birlikte göreceÄŸiz.” Ä°ÅŸte bu yorum da, iki uçtaki siyaset bilimcinin ortak deÄŸerlendirmesi.
ODTÜ’den AyÅŸe Ayata, ErdoÄŸan için “Bu kadar kendi başına hareket eden bir insan olduÄŸu için kendisinin yaptığı hataları göremedi. Hem çok seveni, hem de çok nefret edeni var ErdoÄŸan’ın” diyor ve ekliyor: “ErdoÄŸan, aşırı uçlarda oynamayı seviyor. Onu; bugün eÄŸitim görmüÅŸ, orta sınıf kadınlar sevmiyor, kendine koruyucu, kollayıcı arayan kadınlar seviyor. Ancak, bu kadınlar da ondan çok yakında nefret edebilir. ErdoÄŸan, bu tehlikeyi görmüyor”
Türkiye’nin giderek otoriterleÅŸtiÄŸini söyleyen Ayata, ErdoÄŸan’a ‘deÄŸiÅŸim’ için oy verenlerin, cumhurbaÅŸkanlığı seçiminde onu desteklemeyeceÄŸini ve seçimin ikinci tura kalacağını söylüyor.
Gazi Üniversitesi’nden Hüseyin Yayman ise Türkiye’deki kutuplaÅŸmanın ErdoÄŸan’ın ‘ÅŸahsına’ yüklendiÄŸini söylüyor ve ErdoÄŸan’ın bunu kaldırabilme yeteneÄŸine sahip olduÄŸunu dile getiriyor. Yayman’a göre, toplumdaki ErdoÄŸan’a yönelik ‘aÅŸk ve nefret’ sarmalı, yine ErdoÄŸan’ın lehine iÅŸleyecek ve sonuçta ‘aÅŸk’ kazanacak. ErdoÄŸan’ın ilk turda seçileceÄŸini belirten Yayman, “Elitler ondan nefret edebilir ama halk ErdoÄŸan’a aşık. ErdoÄŸan’ın toplumsal desteÄŸi çok kuvvetli” diyor.
Henüz yorum yapılmamış.