Dünya
Afrika Washington'un gözdesi
Washington’daki ABD – Afrika zirvesine 50 Afrika ülkesinin devlet ve hükümet başkanı katılıyor. Güvenlik ve kalkınmanın da ele alındığı zirvenin en önemli konusu ekonomik ilişkilerin genişletilmesi olacak.
Afrika ekonomisi patlamışçasına büyüyor. Artık hiçbir yatırımcı hesabını Afrikasız yapmasın. Afrika fırsatların ve keÅŸfedilmemiÅŸ imkânların kıtası oldu. Uzun yıllar unutulan Afrika'yla ilgili olarak Batılı medyada çıkan haberlerde hep bu benzetmelere rastlanıyor.
Rakamlar gerçekten görülmeye deÄŸer. Geçen yıl ortalama büyüme hızı yüzde dördü buldu. Bazı ülkeler bu oranın da üzerine çıktı. Büyüme hızının bu yıl yüzde beÅŸ, 2015'te ise yüzde 5,7 olacağı tahmin ediliyor. Afrika Kalkınma Bankası kıtadaki sabit yabancı sermaye yatırımlarının 2000 yılındaki rakamın dört katına çıkacağını hesaplamış. Bir milyar Afrikalı yılda 600 milyar dolar harcıyor. Orta halli tabaka dünyanın baÅŸka hiçbir bölgesinde bu hızla büyümüyor.
Afrika sınırsız petrol rezervlerini ve uçsuz bucaksız tarımlık araziyi barındıran dev bir kıta. Sierra Leoneli gazeteci Ayo Johnson, BaÅŸkan Obama'nın Afrikalı liderleri davet ederken önce kıtanın ekonomik potansiyelini düÅŸünmüÅŸ olacağını ve Afrika ülkelerinin de büyük beklentiler içinde olduÄŸunu söylüyor.
Johnson “Büyük imkanlar yaratacağını ve farklı yatırımcılar arasından tercih yapabileceklerini düÅŸünen Afrika ülkeleri ABD ile ekonomik iliÅŸkilerini artırmayı arzuluyorlar” diyor.
En fazla yatırım Çinlilerden
Åžimdiye kadar Afrika'da en fazla yatırım yapan ülke Çin. Afrika'nın en büyük ticari ortağı olan Çinliler yol yapıyor, tüketim malları satıyor ve hammadde ithal ediyorlar.
Afrika hızla kalkınmasını büyük ölçüde petrol ve deÄŸerli madenlerle, çay, kahve ve kakao gibi tarım ürünü fiyatlarının artmasına borçlu. Göttingen Üniversitesi kalkınma ekonomisi kürsüsü baÅŸkanı Profesör Stephan Klasen Afrika hükümetlerinin son yıllardaki tutarlı yönetimlerinin geliÅŸmede önemli rol oynadığını söylüyor. Klasen, 1990’lı yılların ortalarında Afrika nüfusunun yaklaşık yüzde 58’i günde bir dolardan az parayla geçinmek zorundayken, bu oranın günümüzde yüzde 45'e kadar gerilemiÅŸ olmasını göreceli baÅŸarı olarak deÄŸerlendiriyor.
Sanayi kalkınmanın motoru
Profesör hammadde zenginliÄŸinden fakirlere de biraz olsun pay düÅŸtüÄŸünü ancak Nijerya gibi zengin ülkelerde zengin ile fakir arasındaki farkın daha da açıldığını hatırlatıyor:
Gelir adaletsizliÄŸinin, büyük ölçüde yer altı zenginliklerinin dar bir grubun elinde olmasından kaynaklandığını belirten Profesör Klasen, “Zengin madenler dar bir zümre tarafından iÅŸletiliyor, sınırlı istihdam yaratıyor, dolayısıyla da fakirlerin eline az para geçiyor. Kahve ve kakao gibi tarım ürünlerinin geliri ise daha geniÅŸ bir kesim tarafından paylaşılıyor”, diyor.
Büyüme önemli ölçüde hammadde fiyatlarına endeksli. Petrol ve kahvenin ucuzlaması birçok ülkede büyümenin sonu olur. Profesör Klasen, Kenya ve Etiyopya gibi ülkelerin imtiyazlardan yararlanarak ABD'ye daha fazla ürün ihraç edebilmek için sanayileÅŸmeye ağırlık verdiÄŸini ve büyük ÅŸirketlerin Asya yerine Afrika'da yatırım yapmayı tercih ettiÄŸini söylüyor.
Afrika'ya ticari ayrıcalık tanıyan ve süresi 2015 yılında dolacak olan Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası'nın Washington zirvesinin ardından uzatılacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Henüz yorum yapılmamış.