'Srebrenitsa aklımdan çıkmıyor'
19 yıl önce bugün Srebrenitsa'da katledilenlerin hayatı BM'ye, BM adına da Hollanda birliğine emanetti. Al Jazeera Türk'ün ulaştığı Hollandalı asker Boudewijn Kok, Srebrenitsa'yı 19 yıldır bir gün bile aklından çıkaramadığını söylüyor.
Bosna savaşında, Srebrenitsa ve çevresindeki 50 kilometrelik alan BM Güvenlik Konseyi tarafından "Güvenli Bölge" ilan edilmiÅŸti. Albay Tomas Karremans komutasındaki Hollanda birliÄŸi de, "güvenli bölgeyi hedef alabilecek saldırıları engellemek" göreviyle Srebrenitsa yakınlarındaki Potoçari'de, üsse çevrilmiÅŸ bir fabrikaya konuÅŸlandırıldı.
Ancak 11 Temmuz günü, Ratko Mladiç komutasındaki Sırp Cumhuriyeti ordusu Srebrenitsa'ya girdi.
Eski Yugoslavya topraklarında yaÅŸananların en büyüÄŸü olarak gösterilen katliamda 8 binden fazla erkek öldürüldü. BM'nin yargı organı Uluslararası Adalet Divanı, Srebrenitsa'yı 2007'de soykırım olarak nitelendirdi.
Al Jazeera Türk, 1995'te Hollanda birliÄŸinde 21 yaşında bir onbaşı olan Boudewijn Kok'u buldu. Kok, ÅŸu anda Hollanda'nın Overijssel bölgesinde yaşıyor ve geçimini aÅŸçılıktan saÄŸlıyor.
Skype baÄŸlantısıyla sorularımızı yanıtlarken kolundaki "11 Temmuz 1995'i hiçbir zaman unutma" dövmesini göstererek ÅŸöyle diyor: Srebrenitsa'yı 19 yıldır, bir gün bile, aklımdan çıkarmadım.
Mladiç Srebrenitsa'ya girdiÄŸinde, BoÅŸnaklar'ın öldürülmesine siz de tanıklık ettiniz mi?
Öldürülme anına tanık olmadım, ama ölü insanlar gördüm. Erkekleri, kadın ve çocuklardan ayırdılar. Karremans '1995'te iyi veya kötü adamın olmadığını' söylerdi. BoÅŸnaklar da birkaç kez Srebrenitsa'dan ayrılıp etraftaki Sırp köylerine giriyorlardı, yiyecek ve baÅŸka ÅŸeyler alıyorlardı. Srebrenitsa'ya giren Sırplar erkekleri otobüslere ayırdıklarında, 21 yaşında bir genç olarak, savaÅŸ suçlularını aradıklarını düÅŸünmüÅŸtüm. Üssün etrafında dolanırken BoÅŸnaklara ait birkaç pasaport bulmuÅŸtum. Onları almam gerektiÄŸini düÅŸünüyordum, çünkü Sırplar geldiÄŸinde orduda savaÅŸtıklarını görebileceklerdi (pasaportta belirtilmiÅŸti) ve onları yaktım. O zaman Sırpların daha fazla Bosnalı savaÅŸçı bulmasını zorlaÅŸtırmam gerektiÄŸini düÅŸünüyordum ve Sırpların tüm o insanları öldürdükleri gerçeÄŸinin farkında deÄŸildim.
O otobüslerde 12-15 yaÅŸlarında erkek çocuklar gördünüz mü?
Evet, gördüm.
Onlar "savaÅŸ suçlusu" olabilirler miydi?
Hayır, ama... YapabileceÄŸimiz hiçbir ÅŸey yoktu.
"Herkes bizi yalnız bırakmıştı"
Sizin silahlarınız vardı. Mladiç bir BM komutanını bile korkutacak kadar tehlikeli miydi?
Evet, öyleydi. Bunu ÅŸu anki açıdan deÄŸil, 1995'teki koÅŸullardan deÄŸerlendirmek lazım. Karremans'ın oradaki insanları koruması gerekiyordu, yaklaşık 40 bin kiÅŸiyi. Temmuz'da biz hafif silahlı 500 kadar askerdik. Yeterli cephanemiz yoktu. BM askerlerinin bazıları Bratunaç'ta Sırplar tarafından rehin alınmıştı ve orduları etrafımızı sarmıştı. Tanklı, birkaç bin askerli bir ordu. Karremans BM'ye 'Lütfen bize yardım edin, durum kötüye gidiyor, çok kötüye gidiyor' dediÄŸinde dünya tepki göstermedi. Karremans ne yapabilirdi, bizler ne yapabilirdik? Hiçbir ÅŸey. Mladiç korkulacak bir adamdı, çünkü herkes bizi orada yalnız bırakmıştı.
Ancak Karremans'ın Mladiç'le içki içtiÄŸi bir fotoÄŸrafı var.
Bu bir propaganda fotoÄŸrafı. Gerçek bir fotoÄŸraf, ancak propaganda... Orada olduÄŸunuzu düÅŸünün, hiçbir ÅŸey yapacak gücünüz yok. Saraybosna, Zagreb'teki üstlerinize yardım çığlıkları gönderiyorsunuz ama kimseden tepki yok. Mladiç'in yanında duruyorsunuz ve o öfkeli. Karremans da BM askerlerinin rehin alındığını biliyordu.
Sadece tahmin yürütüyorum, belki Karremans o bardağı ÅŸerefe kaldırmasaydı Mladiç askerleri veya oradaki tüm insanları öldürebilirdi. Karremans'ın yaptığının iyi bir ÅŸey olduÄŸunu düÅŸünmüyorum ama orada yalnızdı ve saniyeler içinde karar vermek durumundaydı. Bunu ÅŸimdi tartışabiliyoruz, ama o zaman bu mümkün deÄŸildi. Mladiç oraya kameralarıyla, kendi insanlarıyla gelmiÅŸti ve orada olan tüm planın yöneticisiydi.
"TetiÄŸi biz çekmedik"
DiÄŸer bazı askerler gibi siz de, BM tarafından ihanete uÄŸradığınızı mı düÅŸünüyorsunuz?
Kesinlikle evet. Sadece bana deÄŸil, oradaki insanlara da ihanet edilmiÅŸ olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Onlar çok ÅŸey kaybettiler. HerÅŸeylerini kaybettiler.
Bu kayıplardan dolayı kendinizi suçlu hissediyor musunuz?
TetiÄŸi biz çekmedik. Ä°nsanların öldürülmesinin suçlusu biz deÄŸiliz. Kesinlikle suçlu deÄŸiliz. Sırplar, diÄŸer tarafta olan, tetiÄŸi çeken askerler asıl suçlu. Lütfen insanlar güçlerini bu insanları bulmaya yöneltsinler, suçu Karremans'ta aramaya deÄŸil. Bosna'da hala çok sayıda serbest asker var. SavaÅŸta birçok insanı öldüren bir sürü asker hala serbestçe dolaşıyor. Bu sorun teÅŸkil etmiyor, ama Karremans ediyor.
Srebrenitsa'yı savaÅŸtan sonra ilk kez 2007'de ziyaret etmiÅŸsiniz. Sizi bölgeye getiren neydi?
1995 yılında, orada kendimden bir parça bıraktığımı düÅŸünüyordum. Bunu anlamak yıllarımı aldı. Srebrenitsa'daki görevimden sonra hayatımda bazı sorunlar oldu, oraya geri gitmeli ve kendimi tekrar bulmalıydım. Bir parçam hala oradaydı.
Srebrenitsa'ya geri gitmek, insanlarla konuÅŸmak bana iyi geldi. Ä°nsanlar bize kızgın. Bunu anlayabiliyorum. Ama en azından, bizim de onlarla aynı soruları sorduÄŸumuzu söyleyebilecektim onlara: Dünya sizi yalnız bıraktı, ama asker olarak beni de yalnız bıraktı. Çünkü biz yardım istemiÅŸtik, havadan destek istemiÅŸtik, ancak gelmedi. Ä°ki uçak Sırpları bir kere bombaladı ve aldığımız tüm destek bundan ibaretti.
Srebrenitsa'daki göreviniz boyunca günlük hayatınız nasıldı?
Üste araba tamircisi olarak çalışıyordum. Srebrenitsa'ya da yardıma gidiyorduk, evlerde elektriÄŸi tamir ediyordum. Ä°nsanlar için köprü yapıyorduk, yolları tamir ediyorduk. Ä°ÅŸ dışındaki zamanda futbol oynuyorduk. Bosna ve BM takımımız vardı. Bunlar güzel günlerdi. Ä°ki takımın beraber olduÄŸu bir fotoÄŸrafım var ve Bosna takımından bir çoÄŸunun öldürüldüÄŸünü biliyorum.
Srebrenitsa hakkında konuşmaya yanaşmayan askerler var, neden susuyorlar?
Ben Srebrenitsa hakkında konuÅŸuyorum çünkü orada olanları asla unutamayacağımıza inanıyorum. Bunlar Suriye, Mali, Afganistan, Irak'ta yaÅŸanmaya devam ediyor. KonuÅŸmadığın zaman insanlar unutabilir. Size dövmemi gösterebilirim: 11 Temmuz 1995'i hiç bir zaman unutma.
Çünkü ben hiçbir zaman unutamayacağım. 19 yıl geçti ve ben her gün Srebrenitsa'yı düÅŸünüyorum; orada yaptıklarımızı, gördüklerimizi.
Kendinizi suçlu hissetmediÄŸinizi söylediniz. Srebrenitsa aklınıza geldiÄŸinde neler hissediyorsunuz?
Bu savaÅŸ neden oldu? Åžimdi kimsenin durumu daha iyi deÄŸil. Bu savaÅŸta sadece kaybedenler oldu. Ä°nsanlar neden farklı inançları olduÄŸu için birbirlerini öldürmek zorunda? Srebrenitsa'da BM askeriydim ve orada yalnız bırakılmıştım. Bunun için Srebrenitsa her gün aklıma geliyor.
Hollanda'nın kurban ailelerine tazminat ödemesi gerektiÄŸini düÅŸünüyor musnuz?
Gerçekten Hollanda'nın suçlu olduÄŸuna inanmıyorum. Biz suçlu deÄŸiliz. Orada Hollanda askeri olarak deÄŸil, BM askeri olarak bulunuyordum. BM'nin suçlu olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Ama gerçek suçlular Mladiç ve Karaciç.
Ä°nsanlar 'son nefesinize kadar savaÅŸmalısınız' diyorlar. Belki haklılar, belki de son nefesimize kadar savaÅŸmalıydık, ama biz ölseydik oradaki diÄŸer sığınmacıların hali ne olurdu? Sonuna kadar savaÅŸsaydık, Srebrenitsa'da 20-25 bin insan ölürdü, kadın ve çocuklar da dahil.
Orada hiç tecavüze tanık oldunuz mu?
Buna cevap vermek istemiyorum.
Srebrenitsa'daki üssünüzün duvarında çizimler var. Bosnalı kızların kötü koktuÄŸu, çirkin olduÄŸu yazıları da. Oradayken bunları görmüÅŸ müydünüz?
Evet, gördüm. Ama bunların bazılarını 1995'te orayı terk ettiÄŸimizde Sırplar çizdi. Srebrenitsa'daki son farklı olsaydı hiç kimse bu çizimleri sorgulamazdı. Onlar gerçekten Müslümanlar'a karşı bir ÅŸey deÄŸildi.
Küçük düÅŸürücü deÄŸiller mi?
Ä°nsanları küçük düÅŸürmek için yazıldıklarını düÅŸünmüyorum. Orada bin kiÅŸiydik. Ä°nsanları rencide etmek için, espri olsun diye, gülmek için çizenler vardı.
Henüz yorum yapılmamış.