Coğrafyamız
Maliki, IŞİD, sıcak, susuzluk...
Maliki yönetiminin bombardımanı ile IŞİD tehdidi arasında kalıp memleketlerini terk ettiler. Musullular şimdi Kürt bölgesindeki kamplarda 50 derece sıcak ve susuzluk ile mücadele ediyor.
Kuzey Irak'ın büyük ÅŸehirlerinden Duhok'un 30 kilometre güneybatısında, bomboÅŸ bir arazinin ortasına bir kamp daha kuruluyor. Önce birkaç çadırla baÅŸlayan çalışma, Musul'dan kaçanların sayısı arttıkça giderek büyüdü. Åžimdi gerek Bölgesel Kürt Yönetimi gerekse çeÅŸitli uluslararası kurumlar Garmava kampında yoÄŸun bir faaliyet içinde. Altyapı iÅŸlemleri tamamlanan alanlara yeni çadırlar kuruluyor. Zira her gün Musul'daki çatışmaların ortasında kalan çok sayıda Iraklı can havliyle bu bölgeye geliyor. Gelenler içerisinde kadınlar, çocuklar ve yaÅŸlılar var.
Engelli mülteciler için hayat çok zor
En büyük zorluÄŸu yatalak hastalar çekiyor. Çadırının içindeki bir ÅŸiltenin üzerinde, elindeki kartonu sallayarak serinlemeye çalışan 70 yaşındaki Naciha Abdülkerim Ä°slam, 60 kilometreyi çocuklarının taşıdığı sedyenin üzerinde geldi. Yatalak olmasının yanı sıra bir gözü de görmüyor.
EÅŸi cep telefonuyla Musul'da kalan akrabalarıyla konuÅŸan Eymen Salim Abdullah, felçli annesini getirirken çok zorlandıklarını anlatıyor. Bir de ÅŸu anda kampta pek çok eksik olduÄŸunu. Bu mevsimde hava sıcaklığı 50 dereceyi buluyor. DuÅŸ ve tuvalet imkanları sınırlı. Kampta ÅŸimdilik elektrik de yok. Abdullah'a eÅŸinin elindeki telefonu gösterip nasıl ÅŸarj ettiklerini sorduÄŸumda ise yaklaşık bir kilometre mesafedeki köyü gösteriyor. Bir Hıristiyan köyü olan Garmava, kampa da adını veriyor. Zira kamp, köy muhtarının ahaliye danışarak gösterdiÄŸi arazi üzerinde kuruluyor.
Acil ihtiyaçlar: Su, elektrik, soÄŸutma
Kampın tozlu yollarından yürürken bir su tankının başında abdest almak için yıkanan çocukların iÅŸini bitirmesini bekleyen Ömer DevaÅŸ Dosiki yanımıza geliyor. Çocukları gösterip, "Hava çok sıcak" diyor: "O kadar sıcak ki çocuklar da, yetiÅŸkinler de isilik oldu. Bir an önce suya ulaşım imkanlarının artırılması gerekiyor. Bir de acilen elektrik gelmesi lazım."
Dosiki, Irak hükümetinin emriyle uçakların bulundukları bölgeyi bombaladığını, Musul'dan kaçış nedenlerinin IŞİD'den ziyade bu bombardıman olduÄŸunu söylüyor.
O sırada 7 yaşındaki Yasin ve 5 yaşındaki Nadi adlı kardeÅŸler su tankından doldurdukları suyla yıkanıyor. Yerlerini diÄŸer çocuklara bırakınca bizimle sohbetini yarıda bırakan Dosiki küçük bir bidona su doldurup abdestini öyle alıyor, sonra da çadırının içinde ikindi namazına duruyor.
Hem IŞİD hem Maliki'den ÅŸikayetçiler
Hemen yakındaki bir çadırın içinde iki genç kadın çocuklarıyla beraber oturuyor. Ä°simleri Hiyam Naver ve Saba Yunus. Naver, "Bir yandan Maliki'nin uçakları bombalıyor, diÄŸer yandan IŞİD öldürüyor. Ne yapacağımızı ÅŸaşırdık, arada kalıp kaçtık" diyor. Naver'in altı çocuÄŸu var. Hepsini yanına alıp kaçtığını, yarını düÅŸünemediÄŸini anlatıyor: "Bilmiyorum ki, döner miyiz, burada mı kalırız? Bir yandan Åžiiler vuruyor, öte yandan Sünniler. Burası daha güvenli."
Saba Yunus ise beÅŸ çocuÄŸu ile daha uzaktan, Sincar'dan geldiÄŸini anlatıyor. Ama o, yaÅŸadığı bölgede durum sakinleÅŸince dönmeyi düÅŸünüyor: "Burada kalsak ne olacak? Ne ekmek var, ne su. Çocuklar sıcaktan hastalanıyor. Ä°ki çocuÄŸum buradaki su yüzünden ishal oldu. Erbil'in giriÅŸindeki kontrol noktasına kadar yürüyerek geldik. Oradan buraya arabalarla getirdiler. Åžimdi iÅŸlerin düzelmesini bekleyeceÄŸiz" diyor.
AFAD ve Kızılay'dan kampa destek
Yan çadırdan bizi gören Cenan Halil BilgiÅŸ, giysisinin yenini dirseÄŸine kadar çekip kolundaki kabartıları gösteriyor ve ekliyor: "Öleceksek sıcaktan öleceÄŸiz. Bak vücudumun tamamı kolum gibi, isilik çıkardık, ben de çocuklar da". BilgiÅŸ suyun yanı sıra çadırlara birer vantilatör koymaları gerektiÄŸini ama bunun için önce elektrik gelmesi gerektiÄŸini anlatıyor: "Yemek de var, içecek su da. Yeter ki serinlememize yarayacak pervaneleri getirsinler."
Kampın bir diÄŸer bölümünde yeni bir çalışma var. Kürt yönetimi Mülteci Dairesi'nin yanı sıra BM Mülteciler Yüksek KomiserliÄŸi (UNHCR), Action Against Hunger (ACF), UNÄ°CEF gibi kurumların temsilcileri de kampta çalışıyor. Biraz ileride de üzerinde Türk Kızılayı'nın logosu olan, içinde battaniye ve yardım malzemelerinin bulunduÄŸu koliler, yine Kızılay logolarının bulunduÄŸu çok sayıda ÅŸilte görüyoruz.
Kamp müdürü Ismail Abdülgani bu malzemelerin AFAD tarafından birkaç gün önce tırlar ile kampa getirildiÄŸini anlatıyor. Abdülgani ÅŸu anda kampta 95 ailenin bulunduÄŸunu, 500'den fazla insanın barındığını söylüyor: Üç öÄŸün yemek verildiÄŸini, elektrikle ilgili çalışmaların sürdüÄŸünü, var olan portatif tuvaletlere ek olarak her bir çadır için bir tuvalet ve aynı zamanda portatif duÅŸ kabini arayışında olduklarını, acilen buzdolabına ihtiyaç olduÄŸunu ekliyor.
Kampa akın var
Müdür Abdülgani her gün Musul'daki duruma baÄŸlı olarak 10 ila 20 yeni ailenin kampa geldiÄŸini belirtiyor. Fakat büyük eksikliklerden biri kampta hiçbir saÄŸlık hizmetinin verilmemesi. Çocuklara sudan geçen ishali durdurmak için bile henüz bir çalışma yapılamıyor.
Musul'dan gelenler için oluÅŸturulan kamplarda haziran sıcağı hayatı zorlaÅŸtırıyor. EÄŸer soÄŸutucular, vantilatörler gelmezse temmuz ayının daha da zor geçmesi kimse için sürpriz olmayacak. Nüfusu giderek artan Garmava kampı, uluslarası yardım kuruluÅŸlarının da desteÄŸiyle ÅŸu anda yetersiz de olsa Musul'daki ÅŸiddetten kaçanlar için çöl ortasında geçici bir sığınak.
Henüz yorum yapılmamış.