Sosyal Medya

Dünya

ABD Afrika'daki varlığını artırıyor

ABD'nin Afrika kıtasındaki askerî varlığı artıyor. Uzmanlar, Çin'in bu gelişmede oynadığı rolü ve Washington'ın muhtemel hedeflerini Deutsche Welle'ye değerlendirdi.



ABD BaÅŸkanı Barack Obama, mart ayı ortalarında Uganda'daki Amerikan askerlerinin sayısını artıracağını açıkladı. Yaklaşık 100 kiÅŸilik özel birliÄŸe 150 asker ilave edilecek. Ayrıca ülkeye ilk kez uçaklar gönderilecek. Birlikler, Uganda hükümetini Tanrının DireniÅŸ Ordusu ve onun lideri Joseph Kony'ye karşı mücadelesinde destekleyecek. Amerikan askerleri, savunma durumunda silahlı çatışmaya da girebilecek.

Amerikan medyasındaki haberlere göre, Afrika'daki Amerikan askeri varlığı düzenli olarak artıyor. Ä°nternet dergisi Mother Jones 2013 yılında 546 askerî aktivite kaydedildiÄŸini belirtiyor. Washington'daki Amerikan Ä°lerleme Merkezi'nden Rudy deLeon da askerî faaliyetlerdeki artışı teyit ediyor: “Ortaklık kapasitelerinin artırılması adı altında daha giriÅŸken bir çaba içinde olunduÄŸunu görüyoruz. Bu, demokratik kurumların korunması ve hukukun iÅŸletilmesini saÄŸlamak için savunma becerilerini artırma noktasında yerel orduya yardımcı olmak anlamına geliyor.”

'5 bin Amerikan askeri aktif'

Los Angeles Times gazetesi 38 Afrika ülkesinde 5 binden fazla Amerikan askerinin aktif olduÄŸunu yazıyor. Bunlar arasında Somali, Libya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkeler de bulunuyor.

Yıllarca savaÅŸ, felaket ve açlıkla birlikte algılanan Afrika'nın Amerikan siyasetinin görüÅŸ alanına girdiÄŸi muhakkak. 1994 yılında Ruanda'da yapılan soykırım Amerikan siyasi sınıfının hatırasında canlılığını koruyor. Dönemin ABD BaÅŸkanı Bill Clinton o zamanki ataletini bugün en büyük yanlışı olarak niteliyor.

'Kıtanın stratejik önemi bulunuyor'

Siyasi analistler kıtanın stratejik önemine dikkat çekiyor. Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) adlı düÅŸünce kuruluÅŸundan Jennifer Cooke güvenlik durumunun kaygı verici boyutlara ulaÅŸtığını kaydediyor: “Güvenlik tehdidinin mahiyeti ÅŸöyle anlaşılmalı: Afrika aşırılık yanlısı gruplar ve uluslararası suç aÄŸları için en serbest bölgelerden birini oluÅŸturuyor. Dünyanın baÅŸka bölgelerinden çıkartılan terör grupları burada kendilerine sığınacak bir liman bulma imkânına sahip. Bu durum önem kazanmakla birlikte öncelikler listesinin en üst sırasına alınmış deÄŸil. Afrika’nın kısa vadede bu konuma geleceÄŸini de sanmıyorum. Kıta daha çok stratejik bir perspektiften deÄŸerlendiriliyor.”

Somali, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mali, Sudan, Libya, Nijerya… Krizdeki Afrika ülkelerinin listesi uzayıp gidiyor. Mali örneÄŸindeki gibi kısmen Fransızlar askeri açıdan etkin. Ya da Libya'da misyonu süren NATO... Afrika ülkelerinin birlikleri ise asgari ölçüde kamu düzeninin korunmasında sorumluluk alıyor.

Washington küçük Amerikan birliklerinin arka planda faaliyet göstermesini tercih ediyor. Böylece Amerikan karşıtı duyguların canlanmasını engellemek isteniyor. Ayrıca AFRICOM'un bütçesi de Afganistan ya da Pasifik'teki komutanlıklara nazaran sınırlı.

Çin'in ekonomik faaliyetleri de artıyor

Öte yandan Çin'in Afrika'daki ekonomik aktiviteleri de sürekli artıyor. Çinliler, Amerikalılar ve Avrupalılar gibi kıtanın yeraltı zenginliklerine ilgi duyuyorlar. Son beÅŸ yılda Çin'in kıta ülkeleriyle ticaret hacmi 100 milyardan 200 milyar dolara çıktı. KarşılaÅŸtırmak gerekirse ABD'nin Sahra altı Afrika ülkeleriyle ticaret hacmi 2012 yılında 72 milyar dolar olarak kaydedildi.

Amerikan stratejisinin hedefinde Çin ile rekabet mi var? Bu soruya siyasi analist Rudy deLeon ÅŸöyle yanıt veriyor: "Sanıyorum AFRICOM'un arkasında yatan düÅŸünce ilk etapta ABD ya da Avrupa yatırımlarını korumak deÄŸil. Daha çok bölgedeki yönetimin daha saÄŸlıklı hale gelmesini saÄŸlamak. Bunun uzun vadede sonuçları olacak. Zira bölge kendi kaynaklarını ve kaderini kendisi kontrolüne almak istiyor."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.