Dünya
Kerry eleÅŸtirilerin hedefinde
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, başarısız olduğu gerekçesiyle dondurulan Ortadoğu görüşmeleri nedeniyle eleştirilerin hedefi haline geldi.
Ä°srail ve Filistinliler arasındaki barış görüÅŸmelerini canlandırmak amacıyla sekiz ay önce Amerika BirleÅŸik Devletleri DışiÅŸleri Bakanı John Kerry'nin çabalarıyla baÅŸlatılan müzakerelerden istenilen sonuç çıkmadı.
Sekiz aylık süreçte bölgeye çok sayıda arabulucu gönderilmiÅŸ, heyetler defalarca müzakere masasına oturmuÅŸtu. Ancak beklenen ilerleme saÄŸlanamayınca yine frene basmak Kerry'e kaldı. DışiÅŸleri Bakanı Kerry, müzakereleri askıya alarak realist bir durum deÄŸerlendirmesi yapmaya karar verdi.
Bakan'ın imajı sarsıldı
Deutsche Welle'ye konuÅŸan Washington'daki muhafazakar Heritage Vakfı'nın OrtadoÄŸu uzmanı Jim Phillips, Ä°srail ve Filistin arasında baÅŸlatılan müzakerelerin geçici olarak durdurulmasının ABD DışiÅŸleri Bakanı Kerry'nin imajına zarar verdiÄŸini belirterek ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Bu olanlar Kerry'nin itibarına zarar verdi. Müzakerelerin baÅŸarısızlıkla sonuçlanması Kerry'nin durumu yanlış deÄŸerlendirmesi ve sorunu kolay çözeceÄŸini düÅŸünmesinden kaynaklanıyor. Ayrıca henüz olgunlaÅŸmamış bir süreçte çok fazla zaman kaybetti. Bu sürede de sorunlar arttı."
Obama'dan savunma
Kerry'nin 'realist bir durum deÄŸerlendirmesi yapmak amacıyla' müzakereleri askıya almasına yönelik bir eleÅŸtiri de Cumhuriyetçi Senatör John McCain'den geldi. McCain, Deutsche Welle'ye verdiÄŸi demeçte Kerry'i 'gerçekçi olmamakla' suçlarken, muhalefetin de tepkisine tercümanlık yaptı.
Ama Kerry'ye yönelik tepkiler sadece muhalefetten veya tutucu vakıflardan gelmiyor. Bizzat hükümet üyeleri de kendi dışiÅŸleri bakanlarının bu geri adımından rahatsızlık duyduklarını dile getiriyor. Ä°ÅŸte bu eleÅŸtiriler nedeniyle ABD BaÅŸkanı Barack Obama, zorda kalan bakanını savunmak durumunda kaldı. ABD'de yayınlanan gazeteler, Obama'nın Kerry'ye yönelik destek sözlerini manÅŸetlerine taşıyorlar.
Tavır olumlu
Tüm bu eleÅŸtirilerin ötesinde Kerry'nin son müzakereler sırasında takındığı tavrı olumlu bulanlar da yok deÄŸil. Center for American Progress'den Matthew Duss, müzakerelerin saÄŸlıklı yürütülmesi için varılan gizlilik anlaÅŸmaları nedeniyle elde edilen baÅŸarıların gündeme gelmediÄŸini belirterek ÅŸunları söyledi:
"Özellikle General Allen tarafından güvenlik durumuyla ilgili yapılan tespitlerin kayda geçmesi akılıca bir hamleydi. Böylece Ä°srail'in iÅŸgalden sonra saÄŸlanacak güvenlikle ilgili kaygıları gündeme gelmiÅŸ oldu."
Samimiyet sorunu
Duss'a göre Kerry'nin temel hatası, oluÅŸan güvensizlik ortamını hafife alması. Nitekim Filistin lideri Mahmud Abbas kendi hükümetinde de izole edilerek görüÅŸmelere oldukça zayıf baÅŸladı. Ayrıca Ä°srail BaÅŸbakanı Benyamin Netanyahu'nun müzakeredeki samimiyetine çok sayıda uzman kuÅŸkuyla bakıyordu.
Yine Duss'a göre, Ä°srail'in geçen hafta söz verdiÄŸi bazı tutsakları serbest bırakmayı reddetmesi bu kuÅŸkuları arttırdı. Ä°srail'in bu tutumu nedeniyle Filistin, devlet olarak tanınmak amacıyla bir dizi sözleÅŸmeye imza atmayı talep ediyor. Oysa hem Ä°srail hem de ABD, Filistin'in tanınmasına yol açacak bu adıma karşı çıkıyorlar.
Bu arada Ä°srail ile Filistin, müzakerelerin sürmesi gerektiÄŸinde hemfikir. Ancak arabulucu rolünde baÅŸarısız olan Kerry'nin yerine bu konularda daha deneyimli diplomatların devreye girmesine yönelik beklentiler var. Jim Phillips, nisan ayı sonunda sonuçlanması planlanan müzakerelerde kesin takvim belirlemenin de son derece yanlış olacağını belirterek sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"ABD sürekli olarak, ısrarla nihai anlaÅŸmalara kilitlendi. GeçmiÅŸe baktığımızda Clinton hükümetini, ikinci Camp David'i, Bush giriÅŸimlerini, Ä°ndianapolis müzakerelerini görüyoruz. Obama'nın ilk döneminde de olmuÅŸtu. Åžimdi ikinci döneminde Kerry'le deneniyor. Ben ÅŸu anda koÅŸulların barış görüÅŸmeleri için henüz olgunlaÅŸmadığını düÅŸünüyorum."
Henüz yorum yapılmamış.