YaÅŸam
Cemaat kendi içinde ters düştü
Seçim sonuçları Gülen cemaatinde görüş ayrılıklarını da belli etti. 17 aralık sonrası Cemaatle arası açılan Hüseyin Gülerce, hükümet-cemaat kavgası için "yanlış yaptık" dedi. Cemaate yakın isimlerden akademisyen İhsan Yılmaz bu tavrı "devletçi" bulduğunu söyledi. Gazeteci Erkam Tufan Aytav ise kavganın Erdoğan ile demokrasi isteyenler arasında olduğu savundu.
Yerel seçimler öncesinde Hükümet-Cemaat kavgası ülke gündeminde ilk sıradaydı. Hatta seçimden bile fazla konuÅŸuldu. Ä°nternete düÅŸen bazı ses kayıtları bu kavgayı daha da alevlendirdi. BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, miting meydanlarında kalabalıklara Gülen'i ÅŸikayet etti, “inlerine gireceÄŸiz” diyerek, seçim sonrasında 'hizmet' e yönelik olası bir operasyonun iÅŸaretini verdi. Muhalefet mitinglerinde vaatlerden çok yolsuzluk iddiaları ve 'tape' ler dile getirildi. Bu süreçte cemaat içinden de bazı yazar ve akademisyenler görüÅŸ ayrılığına düÅŸtü. Fethullah Gülen’e en yakın isimlerden biri olarak tanınan Hüseyin Gülerce, Pazartesi günü gazeteci Hadi Özışık'a konuÅŸtu, cemaatin bazı hatalar yaptığını söyledi. Gülerce'ye göre Cemaat, Türkiye Cumhuriyeti BaÅŸbakanı'na savaÅŸ açtı. Gezi olaylarından itibaren BaÅŸbakan'a hakaret etti, üslubunu kaybetti, diyaloÄŸu bıraktı çatışmacı dil kullandı, siyasallaÅŸarak CHP için kapı kapı dolaşıp oy istedi, hep çoÄŸunlukla hareket eden hareket ilk defa çoÄŸunluÄŸu karşısı aldı, Gülen hareketi orjinalini kaybetti ve yara aldı.
Gülerce'ye itiraz
Hareketin önde gelen isimlerinden biri olan Gülerce’nin bu sözlerine cemaatin içinden itiraz var. Al Jazeera'ya konuÅŸan Fatih Üniversitesi ÖÄŸretim üyesi Ä°hsan Yılmaz, “Ben cemaatin hata yaptığını düÅŸünmüyorum kesinlikle” diyor. Gülerce’nin bu eleÅŸtirileri daha önceden de dile getirdiÄŸini, ortadaki durumu devlet ile “Hizmet hareketi” arasındaki bir kavga olarak deÄŸerlendirdiÄŸini söyledi, Gülerce’nin bu algısını kendi bakış açısıyla ÅŸöyle yorumladı:
“Açıklamasında da var, 'camia baÅŸbakana savaÅŸ açtı filan' diye. Biraz devletçi bir yaklaşım gibi geliyor bana. Kimse adına konuÅŸmuyorum, benim ÅŸahsi deÄŸerlendirmem ÅŸöyle: Böyle bir kavgayı hizmet baÅŸlatmadı ki, Tayyip ErdoÄŸan baÅŸlattı. MÄ°T krizini cemaatin üzerine yamamaya çalıştılar. Hatta bir süre önce kendisini destekleyen, istikrar sürsün diye referandumda oy isteyen insanlar neden 6 ay sonra düÅŸman olsunlar? Buna cevap da veremedi kendisi. Orada bir tuazak var, bir algı operasyonu. Hiçbir delile dayanmadan, 'camianın bununla ilgisi nedir, camia bunu neden yapmış olabilir' gibi somut sorulara mantıki cevaplar vermeden bir algı operasyonu yapıyor. Daha önceden bürokraside belli kıyımlar baÅŸlamıştı.”
Dersane - MÄ°T krizi ve ötesi
Yılmaz, seçim sonuçlarını deÄŸerlendirirken de “Dersane krizi olmadan önce yüzde 55-60 gibi rakamlar konuÅŸuluyordu. Bugünkü yüzde 43'ü onunla karşılaÅŸtırmak lazım, bu birincisi. Ä°kinci olarak bu bir referanduma dönüÅŸtü, genel seçim havasına büründü. Yolları, çöplerin nasıl toplanacağını filan onları mı konuÅŸtık yani? Tamamen bir kurtuluÅŸ mücadelesi üzerinden tartışıldı yerel seçim. Bunu bir önceki yerel seçimle karşılaÅŸtırmak çok yanıltıcı” dedi.
Yılmaz’a göre alınan yüzde 43 – 45 aralığındaki sonuç büyük bir baÅŸarı olarak algılanmamalı. Yılmaz, Tayyip ErdoÄŸan’a yakın medyadan halkın etkilendiÄŸini, sonuçların basının tek taraflı yayınlarının etkisiyle bu oranın yükseldiÄŸini söyledi.
Cemaatin oyu yüzde 1
Gülen hareketinin sandıktaki gücünün ancak yüzde 1 civarında olduÄŸunu, hareketin merkezinde yer alanların çevrelerinde yarattıkları etki ile birlikte bu oy gücünün bir miktar daha arttığını söyleyen Yılmaz, ortaya çıkan tapelerin oylara yüzde 6 ila 7 oranında yansımış olabileceÄŸini ifade etti.
Ä°hsan Yılmaz, yüzde 43’lük sosyolojik tabanın Tayyip ErdoÄŸan'a daha çok itimat ettiÄŸini, bir tehdit algısı oluÅŸturulduÄŸunu, dış mihrakların içeride uzantıları olduÄŸunu, DışiÅŸleri Bakanlığı’ndaki toplantının dışarı sızması ile bu algının pekiÅŸtirildiÄŸini savundu:
“Ta en içerilere kadar girmiÅŸler diyerek stratejik bir saldırı altında olduklarını söylediler. Bunu hiçbir yargı kararı filan olmadan doÄŸrudan camianın üzerine yıktılar kısa bir sürede. Açıklamalar yapıldı, dışarıdan birinin yapması imkansız, oradaki 4 kiÅŸiden birinin kaydettiÄŸi bariz. Ondan bir hafta önce genel kurmayın açıklamaları var, 'bizi bu savaÅŸ iÅŸlerine bulaÅŸtırmayın' diye. Belli ki ordu savaÅŸa girmek istemiyor, siyasete alet edilmek istemiyor. Dolayısıyla kendi içlerindeki bir meseleyi bile cemaate yamadı. Bir hukuki delili olmadan filan bir psikolojik harp operasyonu yürüttü”.
Aytav: Kavga demokratik güçler ile ErdoÄŸan arasında
Cemaate yakın gazeteci Erkam Tufan Aytav ise bugün yaÅŸananları AK Parti ve cemaat arasında bir kavga deÄŸil, ErdoÄŸan ile demokrasi taraftarları arasındaki bir problem olduÄŸunu iddia etti.
"Åžu anda camianın istediÄŸi ÅŸey devlette ÅŸeffaflık, yolsuzlukların üzerine gidilmesi ve açıklıktır, daha fazla demokrasidir.ErdoÄŸan’ın istediÄŸi daha fazla demokrasi deÄŸil Kuzey Kore rejimine benzer bir sistem çabasıdır. Buradaki olay cemaat meselesi deÄŸil demokratik güçler meselesidir. Türkiye’deki demokratik güçler ki bu bugün yüzde 56,79’luk bir kesime tekabül ediyor, bu kesim ErdoÄŸan’a oy vermeyenler deÄŸil, ErdoÄŸan’dan nefret edenler olarak bir noktaya geldiler. Bunun sorumlusu da tamamen ErdoÄŸan’dır. EÄŸer bir Berkin Elvan cinayeti üzerinden siyaset meydanlarında annesi – babası tehdit edilebiliyorsa, bu bir insan hakları ihlalidir.”
Cemaate operasyon ve yolsuzluk iddiaları
Aytav, seçimden sonra Türkiye’de yoÄŸun insan hakları ihlalleri yaÅŸanacağını da savundu:
“Meydanlarda insanlar linç edilecektir, medya üzerinden linç edilecektir. 24 saati geçmeyecek yalanlar sürekli atılıyor. Bunu da ErdoÄŸan ‘bir operasyon yapacağız ve inlerinize gireceÄŸiz’ derken kendi medyasında isim listeleri vererek açık seçik yapıyor zaten. Buaradaki çaba ÅŸudur:YolsuzluÄŸun üzerine gidin diyen insanları suçlama çabası, ama buna mukabil hakkında yolsuzluk iddiaları bulunanların da ben oy aldım, haklıyım deme dürtüsüdür. Bu da izah edilebilir ibir durum deÄŸildir. EÄŸer böyle bir operasyon yaparlarsa içine düÅŸtükleri bataklığa daha da saplanacaklarını düÅŸünüyorum”.
Aytav’a göre cemaate yönelik olası bir operasyon 17 Aralık’ta yapılan yolsuzluk operasyonlarını örtme amacı taşıyacak. Aytav, 'Böyle bir hareket ‘yolsuzluÄŸun üzerine gidin’ diyen insanları suçlama çabası, ama buna mukabil hakkında yolsuzluk iddiaları bulunanların da ‘ben oy aldım, haklıyım’ deme dürtüsüdür. Bu da izah edilebilir bir durum deÄŸildir. EÄŸer böyle bir operasyon yaparlarsa içine düÅŸtükleri bataklığa daha da saplanacaklarını düÅŸünüyorum” dedi.
Henüz yorum yapılmamış.