Sosyal Medya

Ä°slam

Yeni Asya tepkili: Gülen Grubu ile aynı çizgide değiliz!

Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz, Gülen grubuyla birlikte hareket ettikleri iddiasını yalanlayarak, 'Gülen Grubu ile asla aynı çizgide değiliz.' dedi.



17 Aralık polis-yargı darbesinin ardından 200’e yakın sivil toplum kuruluÅŸu, gazete, ve dini cemaat, gazete ilanları ve basın açıklamaları ile sivil vesayete karşı siyasetin yanında yer aldıklarını açıklamıştı.
Türkiye'deki Nurculuk hareketinin önemli gruplarından biri olan Yeni Asya gazetesi ve çevresi, bu gazete ilanları ve basın açıklamalarının hiçbirinde yer almaması "Yeni Asya Grubu Gülen Cemaati ile birlikte hareket ediyor" yorumlarına yol açtı.

Bu algılamayı kesin bir dille reddeden Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz "Gülen Cemaati'ne geçmiÅŸte yaptığımız eleÅŸtiriler bugün de geçerlidir." dedi.

Ä°ÅŸte Kazım Güleçyüz’ün çarpıcı cevapları:

BÄ°R CEMAATÄ°N SÄ°YASÄ° KAVGALARDA ADININ GEÇMESÄ° ÇOK YANLIÅž

-Kazım Bey, kamuoyunda Yeni Asya Gazetesi çevresinin Gülen grubu ile birlikte hareket ediyor gibi bir algı var. Siz bu algının doÄŸru olduÄŸunu düÅŸünüyor musunuz?

-Hayır. Bu algılama ÅŸundan olmuÅŸ olabilir. Cemaat medyasından birkaç davet geldi. Onlara katıldık ve her zaman söyleyegeldiÄŸimiz ifadeleri orada da kullandık. Ondan sonra birileri "Yeni Asya tarafını seçti, Fethullah Hoca'dan yana tavır aldı." dedi. Öyle bir durum bizim açımızdan sözkonusu deÄŸil.

-Gülen grubu ile yaptığınız görüÅŸmelerde son geliÅŸmelerle ilgili eleÅŸtirilerinizi ifade edebilme imkanı buldunuz mu?

-Yeri geldiÄŸinde ifade ettik. Fethullah Hoca'nın 28 Åžubat döneminde yapmış olduÄŸu yanlışlara iÅŸaret ettik. Risale-i Nur'un sadeleÅŸtirilmesi konusunun Nur Cemaatlerinde büyük bir tepkiyle karşılandığını söyledik. Bir cemaatin asli hizmetleri ile konuÅŸulması gerektiÄŸini, iktidar kavgalarında adının geçmesinin son derece yanlış olduÄŸunu ve cemaat açısından da yıpratıcı sonuçlar getireceÄŸini ifade ettik.

BU TAVIR DÄ°NÄ° BÄ°R ÖNDERE YAKIÅžMIYOR

-Birkaç gün önceki yazınızda son operasyonun Gülen grubunun da boyunu çok aÅŸtığını söylemiÅŸtiniz. Neyi kastediyorsunuz?

-Gülen Grubu'na sızmalar olabilir. Böyle büyük yapılarda bu tür sızmalar hep görülmüÅŸtür. Bugün de benzer bir durum yaşıyor olabiliriz. Bu yapı cemaat medyasında da bir miktar etkili olduÄŸunu görüyoruz.

-1970'li yıllardan bu yana Gülen hareketini bazı temel prensiplerde eleÅŸtirdiÄŸinizi söylüyorsunuz. Nedir bu temel prensipler?

-Bizim cemaate yönelik eleÅŸtirilerimizin en başında gelen hususlardan bir tanesi ÅŸahıs eksenli bir hareket olması ve tepedeki lider ne diyorsa o istikamette tavırların sergilenmesi, yapılan iÅŸlerin oradan gelen talimatla yapılıyor olması. Son durumda da bunu görüyoruz. Fethullah Hoca'nın bu olaya müdahil olma biçimi ve söylemi hiçbir ÅŸekilde bir dini cemaatin manevi önderinin yapması gereken tavır ile çok örtüÅŸen bir ÅŸey deÄŸil. En detay istihbarat bilgilerinin bile kendisine ulaÅŸtığını gösteren bir profil çizdi.

FETHULLAH GÜLEN TEK BELÄ°RLEYÄ°CÄ° OLUNCA SORUNLAR BAÅžLIYOR

-Hz. Peygamber'in Twitter sohbetlerine karıştırılması, bir dizide figüran olarak kullanılması, konserlerde görüldüÄŸünün söylenmesi, rüyalar ve Latif ErdoÄŸan'ın son açıklamaları. Bunlar islami geleneÄŸin sınırlarını çok zorlayan açıklamalar. Bu yorumlara siz nasıl bakıyorsunuz?

-Bunlar Fethullah Hoca'nın kendi meÅŸrebini ve mizacının yansımalarıdır. Tek ÅŸahıs olarak bu hareketin belirleyici ve önderi konumunda. Kendisine baÄŸlı kanallardaki dizilerde bile, en küçük detaylara kadar kendisine sorularak onu direktifleriyle bu yayınların yapıldığına dair bilgilerimiz de var. Bunlar çok saÄŸlıklı ÅŸeyler deÄŸil. Rüya ile amel etmek dinen de çok saÄŸlıklı bir durum deÄŸil. Sır dizileri olarak ifade edilen ÅŸey öteden beri deÄŸiÅŸik açılardan eleÅŸtiriliyor. Bunlar Fethullah Hoca'nın kendisine has meÅŸrebinin yansımalarıdır.

-DiÄŸer Nurcu gruplarda böyle orijinal çıkışlara ÅŸahit olmadık bugüne kadar. Her gün bir kez daha bizi ÅŸaşırtan bir bilgi, açıklama ve haberle karşılaşıyoruz. Siz bu çıkışları neye baÄŸlıyorsunuz?

Fethullah Hoca Nur camiasının içinde bir dönem bulunmuÅŸ. Özellikle Ä°zmir merkezli olarak. Ama Fethullah Hoca'nın özelliÄŸi ÅŸudur. Kendi anlayışına göre bir hizmet anlayışı ortaya koymuÅŸ. Bu handikaplar ÅŸahsi yöneliÅŸlerin ve tercihlerin ortaya çıkardığı sonuçlardır. Mesela devletçi bir yaklaşım kesinlikle Risale-i Nur'dan çıkarılamaz. Milliyetçilik yine sözkonusu deÄŸildir. Said-i Nursi "Bizim milliyetimiz islamiyettir" diyor. Kemalizm konusu son derece önemli ve hassas bir konu. Kemalizm konusunda eleÅŸtirmek bir yana göklere çıkaran yayınlar yapıldığını biliyoruz. Bunlar bizim Fethullah Hoca ile derin ihtilafta bulunduÄŸumuz meselelerin başında geliyor. Bizim Risale-i Nur'dan anladığımız ÅŸeyler onun yaklaşımını doÄŸrulamıyor, tam tersine açıktan yüzde yüz çeliÅŸiyor.

PAPA Ä°LE GÖRÜÅžME Ä°SLAMIN Ä°ZZETÄ° AÇISINDAN YANLIÅžTI

-Dinlerarası diyolog konusunda sizin de bazı çalışmalarınız oldu. Ama bazı meselelerde bu konuda Gülen grubundan ayrılıyorsunuz.

-Bediüzzaman Said Nursi, Müslümanlarla Hristiyanların dinsizlik ve ahlaksızlığa karşı iÅŸbirliÄŸi ve ittifak içerisinde olması gerektiÄŸini söylüyor. Ama sadece Hristiyanlar. Yahudileri iÅŸin içerisine katmıyor. Bediüzzaman burada dinsizliÄŸe karşı ortak hareket vurgusu yapıyor. Ama Fethullah Hoca bütün dinleri içine katacak tarzda bunu geniÅŸletti. Artık iÅŸin ucu bucağı belli olmaz hale geldi. Ä°ÅŸin espirisi ortadan kalktı.

-Bediüzzaman'ın Papa'ya mektup yazmış olmasına raÄŸmen Fethulllah Gülen'in Papa ile görüÅŸmesi bazı Nurcular tarafından eleÅŸtirildi. Sizi rahatsız eden neydi o görüÅŸmede?

-Papa ile görüÅŸmesinde kendisine Ä°slam dünyasının halifesi, manevi önderi gibi sıfat izafe edilerek o görüÅŸme gerçekleÅŸtirildi. Ama çok problemli bir ÅŸey daha vardı. Orada Müslümanların hataları olduÄŸu gibi ezik bir pozisyonda bir görüÅŸme gerçekleÅŸtirildi. Ä°slamın izzeti adına bu çok yanlış. Makamlar birbirine karıştırılarak, dinlerarası diyalog tamamen çizgisinden çıkan bir boyuta taşınınca birtakım insanlar diyalog çalışmalarını tam tersinden ele alarak, islamın yozlaÅŸtırılması, Ä°slam kimliÄŸinin diÄŸer kimlikler arasında eritilmesini hedefleyen bir proje olarak yorumladılar. Bunun dengesi Said Nursi'nin eserlerinde ortaya koyduÄŸu ölçülerdir.

BEDÄ°ÜZZAMAN DEĞİL FETHULLAH GÜLEN ÖN PLANDA OLDU

-Nurculuk hareketinin bütün dönemlerini bilen birisiniz. Fethullah Gülen, ana akım Nurculuk'tan hep farklı mı hareket etti?


1973 yılında Risale-i Nur'ları ilk tanımaya baÅŸladığım dönemde Gülen Cemaati ile tanıştım. Kamplarına ve Ä°zmir'deki dershanelerine gidip geldim. Orada ÅŸunu gördüm. Fethullah Hoca'nın vaaz kasetleri Bediüzzaman'dan daha ön plandaydı. Kendini öne çıkarmak başından beri hissedilen bir ÅŸeydi. Risale-i Nur'dan istifade ediyordu ama istifade ederken Risale-i Nur'lar hep geri planda kalıyordu. Duyumlarımıza göre Cemaat içerisinde ÅŸimdi yeniden Risale-i Nur'ları okumaya teÅŸvikler varmış.

-Türkiye'deki islami oluÅŸumları bilmeyen insanlar, Nurculuk denilince Gülen hareketini hatırlıyor. Bu algıdan rahatsız mısınız?

-Bu doÄŸru bir algı deÄŸil. Bediüzzaman ve talebeleri, cemaati, çizgisi ona hastır. Fethullah Gülen ondan da istifade etmiÅŸ olan ama farklı bir metod takip eden, farklı bir hareket ortaya çıkaran bir isimdir. Dolayısıyla kendisini de bunu reddettiÄŸine göre onları Nurcu olarak nitelemek, isimlendirmek orijinal Nurcuların ne olduÄŸu sualini gündeme getirir.

ESER SAHÄ°BÄ°NE Ä°STEMÄ°YORSA SADELEÅžTÄ°RME YAPAMAZSINIZ

-Dışarıdan bakıldığında çok önemli deÄŸil gibi görünen, ancak Nurculuk ile Gülen hareketini temelden ayıran bir sadeleÅŸtirme meselesi var. Siz bu konuda ne düÅŸünüyorsunuz?


SadeleÅŸtirmeye temelden karşıyız. Risale-i Nur'un orijinal metni var. Dünyanın hiçbir yerinde de zaten orijinal metin üzerinde tasarruf yetkisi kimsede olmaz. Shakespeare'in eserlerine kim müdahale edebiliyor? Esere kıymek kazandıran ÅŸey orjinalidir. Eser sahibinin de rızası olmadan, Nurcuların da rızası olmadan o eserler üzerinde, dili üzerinde tasarrufta bulunması anlaşılmaz bir ÅŸey. Buna ne müellifinin ruhaniyeti razı olur ne de cemaatinin ÅŸahsı manevisi razı olur.

PARALEL YAPI Ä°LE CEMAAT TABANI BÄ°RBÄ°RÄ°NDEN AYRILMALI

-Yeni Asya olarak Gülen Cemaati'ne de AK Parti iktidarına da eÅŸit mesafede olduÄŸunuzu biliyoruz. Son olarak ne söylemek istersiniz?


-Fethullah Gülen'in eleÅŸtirilmesi gereken hususlar, zemininde tartışılması gerekirdi. Bu konular bir siyasi polemik konusu olmamalıydı.Hukuki zemini ve sosyolojik gerçekleri göz önünde bulundurmamız gerekir. Cemaat tabanını kazanmamız lazım. Paralel yapı ile Cemaat tabanı birbirinden ayrılmalı. Mücadele edilirken bu ayrıma dikkat edilmeli. Türkiye anayasa baÅŸta olmak üzere darbe düzeninden kurtulabilseydi bugün ne paralel yapıyı ne de yasadışı dinlemeleri konuÅŸuyor olmayacaktık. Siz bu sistemi deÄŸiÅŸtiremediyseniz, demokratikleÅŸmenizi tamamlayamadıysanız bu tarz yapılar her ortaya çıkacaktır. Bugün bu cemaat olacaktır, yarın baÅŸka bir yapı olacaktır.

İsa Tatlıcan / Sabah.com.tr

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.