Rapor yazdım ABD'ye gitti

Emekli Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, 1999 yılında Fethullah Gülen Hareketi'nin devlet içindeki yapılanmasını ve amaçlarını içeren bir rapor hazırladı. Ä°mza attığı raporun ardından Saral'ın hayatı, soruÅŸmalar ve davalarla altüst oldu. 'Gülen Cemaati'nin devlet içindeki paralel yapılanmasını ilk kez deÅŸifre eden ve devlet kayıtlarına geçiren Saral, 90'lı yıllarda cemaatin MÄ°T, Emniyet ve TSK'ya sızmak istediÄŸini ortaya koymuÅŸtu.

Emniyet Genel MüdürlüÄŸü Terörle Mücadele Daire BaÅŸkanlığı, Emniyet Genel MüdürlüÄŸü Yardımcılığı ve Ankara Emniyet MüdürlüÄŸü görevlerinde bulunan Cevdet Saral'la hazırlamış olduÄŸu raporu, cemaatin devlet içindeki yapılanmasını ve 17 Aralık operasyonun perde arkasını konuÅŸtum. 'Terörün Gizli Efendileri' isimli kitabın da yazarı olan Saral, ortaya çıkan tehlikenin 'paralel devletten de öte' olduÄŸuna dikkat çekiyor.

1999 yılında bir rapor hazırladınız. O dönemde çok tartışılan, ses getiren rapor, bugünden bakıldığında çok ilginç tespitler içeriyor. Bu raporun amacı neydi, nasıl ortaya çıktı?

O dönemde çalışmalarımıza öncelikle kendi kitaplarını incelemek, irdelemek suretiyle Fethullah Gülen'in mantık dokusunu ortaya koymaya çalıştık. Enteresan bir mantık dokusuyla karşı karşıya kaldık. Anlatımları dinsel literatüre pek de uymayan, kendisine aşırı derecede önem yükleyen, kendisini esrarengiz gösteren bir kiÅŸilikle karşılaÅŸtık.

Bunun üzerine ne yaptınız?

Biz ön incelemelerimizde durumun görünenden çok vahim olduÄŸunu görerek Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı'na, konunun ciddi olduÄŸunu, soruÅŸturmanın sadece Ankara Emniyet MüdürlüÄŸü kapsamında yürütülmesinin yeterli olmayacağını, planlı bir istihbarat çalışması ile sonuca gidilebileceÄŸini ifade eden bir kanaat yazısı yazdık. Ondan sonra da kıyamet koptu. Ä°simsiz ihbarlar, ÅŸikayetler vs. her yönden saldırılar gelmeye baÅŸladı.

ANALÄ°Z ORTALIÄžI KARIÅžTIRDI

Rapor hazırlama işinde ilk somut adımlarınız nelerdi?

Biz bu çalışmaları hazırlarken devletin arÅŸivlerinde bu cemaat ile ilgili bir veri olup olmadığını araÅŸtırdık. Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı'nın hazırlamış olduÄŸu bir kitapçıkta Fethullah Gülen cemaati, fevkalade munis, devlet sistemine aykırı özellikler taşımayan, bu tavrı dolayısıyla radikal Ä°slâmî kesimin hedefi olmuÅŸ bir yapı olarak gösteriliyordu. EÄŸitim faaliyetlerinin yaygın olduÄŸu söylenmekteydi.

Çetin bir soruna el attığınızın farkında mıydınız?

Çalışmaya baÅŸladığımızda arkadaÅŸlarıma, cemaatle ilgili bu çalışmayı geniÅŸlettiÄŸimizde siyasi reaksiyonlarla karşılaÅŸabileceÄŸimizi ve zorda kalacağımızı ifade ettim. Bunun üzerine arkadaÅŸlarım 'Müdürüm; evimizin içini biz biliriz, ÅŸahsi geleceÄŸimiz önemli deÄŸil, ülkemizin bekası için ne gerekiyorsa yapalım' dediler. Böylece çalışmaya baÅŸladık.

Daha sonra nasıl geliÅŸti çalışmalarınız?

Åžubat sonu itibarıyla ortalık karıştı. 15 Mart'ta cemaat yapılanması ve Fethullah Gülen'in yaklaşımlarına yönelik 1. Analiz raporumuzu Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı ile TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanlığı'na gönderdik. Bu raporun Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı'na ulaÅŸmasının ardından burada bir panik oluÅŸtuÄŸuna dair bize haberler gelmeye baÅŸladı. 18 Mart'ta da Fethullah Gülen apartopar ABD'ye gitti.

'Ä°STÄ°HBARAT' NÄ°YE?

Sizde nasıl bir kanaat oluştu?

Kendi anlatımlarından anladığımız kadarıyla ve devlete sızma çalışmaları göz önüne alındığında illegal bir yapılanma ile karşı karşıya olduÄŸumuz kanaatine vardık. Bir cemaat önderi, hasımların faaliyetlerini öÄŸrenmek için bir istihbarat teÅŸkilatı kurmaktan söz ediyorsa, cemaat önderi olmaktan çıkıp örgüt lideri olur. Bir cemaat önderi, niçin istihbarat teÅŸkilatına ihtiyaç duyar ki!

Sizce cemaat nasıl bir yapı?

Cemaat bir misyon hareketidir. CoÄŸrafi bir alanı vardır, devlet içerisinde ÅŸimdiye kadar kendi elemanları ve bürokraside kendilerinden olmayan kazanımlarla iÅŸlerini yürütmüÅŸlerdir. Fakat ulaÅŸtıkları seviye itibariyle bulundukları konumu yeterli görmeyerek siyasi yönetimden iktidar ortaklığı talebinde bulunmaya baÅŸlamıştır. Bunun adı da 'paralel yapı'dır. Misyonun adını tarif etmek gerekirse o da 'Derin Türkiye'dir.

Kamuflaj üst düzeyde

17 Aralık operasyonun asıl amacı nedir?

Bu operasyonun asıl amacı, 'yeni dünya düzeni' politikalarıyla milli devletleri dönüÅŸtürme politikaları paralelinde sözde demokratik tasarruflarla ve siyasi eylemlerle BaÅŸbakan'ı saha dışına almadır.

Cemaat iÅŸin neresinde?

Cemaatin bugün itibariyle durduÄŸu yer, adresini de göstermektedir. Demokrasi dışı eylemlerle BaÅŸbakan'ı saha dışına alma giriÅŸiminin tam da göbeÄŸinde duruyorlar.

17 Aralık operasyonu sonrası benzer bir sızmanın ve paralel yapılanmanın yargı içerisinde de olduÄŸu kanaati çok yaygın. Sizce nasıl?

Gülen, yargı içindeki paralel yapılanmanın nasıl olması gerektiÄŸini, bundan 20 yıl önceki konuÅŸmalarında zaten söylüyor. Adliye'de ve Mülkiye'de nasıl örgütlenileceÄŸinin yöntemlerini ve bu örgütlenmenin hedefini, ayrıca nasıl bir istihbarat örgütü kurulması gerektiÄŸini hem istihbarata karşı koymak hem de istihbaratın hangi alanlarda kullanılacağını profesyonelce izah ediyor.

Personel, Ä°stihbarat ve KOM, paralel yapılanmanın ilk hedefleri oluyor. Neden öncelikle buraları tercih ediyorlar?

Bu birimler emniyet teÅŸkilatının en önemli birimleridir. Devletten cemaate yönelik bir operasyon yapılacaksa bu birimler öncü birimlerdir. Aynı zamanda cemaatin hasımlarına yönelik bir operasyon planlanacaksa, bu birimler üzerinden geliÅŸtirilir. Cemaatin amacına ulaÅŸması için bu noktalar, hayati önem arzediyor.

Cemaatle ilgili hazırladığınız raporda bu yapının TSK, MÄ°T ve Emniyet'e sızma çabalarına dikkat çekiyorsunuz. 'Sızmalar' için nasıl bir yöntem izliyorlardı?

Takiyye ve kamufle yöntemlerini en üst seviyede kullanarak bunu gerçekleÅŸtiriyorlar.

Ä°LK SIZMA POLÄ°S KOLEJÄ°NE

Bu yapılanma teÅŸkilatta ilk ne zaman görülmeye baÅŸlandı?

Cemaatin polis içerisindeki ilk adımı Polis Kolejinde baÅŸlamıştır. Polis Koleji'ne ilk sızmaları da 70'lerin ikinci yarısıdır.

Türk bürokrasi tarihinde buna benzer baÅŸka bir yapı hatırlıyor musunuz?

Ben 40 yıl bu devlete hizmet ettim. Böyle bir baÅŸka yapılanma ile karşı karşıya kalmadım.

GeçmiÅŸe baktığınızda ne görüyorsunuz?

Devlette hiçbir evrak kaybolmaz. Biz evrakımızı yazıp bıraktık. Devlet de 10 yıl sonra bizim yazdığımız gerçeklerle karşılaÅŸtı. Bu süreç, 35-36 yıllık bir dönemi kapsıyor. O gün cemaate yeni kazandırılan çocuklar, bugün devletin çok önemli mevkilerindeler.

'1889'da dinlemiÅŸim

Birinci ve ikinci raporları yazdıktan sonra o dönem neler oldu?

Hakkımızda soruÅŸturmalar baÅŸladı. Çalışmayı yürüten 3 arkadaşım görevden alındı. 21 Nisan'da eldeki tüm verileri bir üst yazı ile DGM'ye gönderdik, ardından bize müthiÅŸ bir savaÅŸ açıldı. Yasadışı telefon dinlemesi suçlamasıyla karşılaÅŸacağım aklıma gelmezdi. Düzmece bilgisayar verileri hazırladılar. Dinleme yapıldığını iddia ettikleri tarihi 1889 olarak gösterdiler. Hatta, dinlediÄŸimizi iddia ettikleri bazı telefon numaraları mevcut bile deÄŸildi. Bizimle ilgili suçlamalar sahte belgelerle öyle hâle getirildi ki, biz bir anda, cumhurbaÅŸkanını, baÅŸbakanı, milletvekillerini, iÅŸ dünyasını dinleyen insanlar hâline getirildik. Bir çemberin içine alındık.

Paralel devletin çok daha ötesi

Cemaat nasıl bir örgütlenme ve hiyerarÅŸiye sahip?

Örgütlenme biçimi illegal örgütlerin yatay ve dikey örgütlenme modellerinin ideal yapılarından etkilenilerek oluÅŸturulmuÅŸ Masonik yapılanmaya benzer bir görüntü veriyor. 15 yıl önce mahkeme tutanaklarında söylediÄŸimiz ÅŸekliyle cemaat, 'Hasan Sabbah ve HaÅŸhaÅŸileri' organizasyonuyla neredeyse aynıdır.

Ä°stihbarat cihazlarının kaybolması veya özel/cemaatsel amaçlar için kullanılması bu kadar kolay mı?

Böyle bir yapılanma içerisinde bundan daha vahimi de mümkündür.

SÄ°YASÄ° YÖNLERÄ° DEŞİFRE OLDU

Paralel devlet tanımlamasına ne diyorsunuz?

Paralel devlet tanımının çok ötesinde bir güç ile karşı karşıyayız. Ortada ciddi bir yapı var. EÄŸitim kurumları, medyası, yargı güçleri, ekonomik faaliyetleri söz konusu. Bir devlet gibi örgütlenmiÅŸler. KiÅŸisel iradeden çok, cemaat ahengi geçerli. Hangi okula gidileceÄŸi, kim ile evlenileceÄŸi bile cemaat tarafından belirleniyor. Tedbir hiç elden bırakılmıyor.

Gelinen noktayı siyaset açısından nasıl okumak gerek?

Her ne kadar bu hareketin baÄŸlıları, örgütü siyaset dışı olarak tarif etseler de, 'paralel devlet' çabaları ile siyasetin tam ortasında yer alıyorlar. Örgütün ileri gelenleri, bugünden sonra hiçbir ÅŸekilde 'Fethullah Gülen siyaset üstüdür' diyemezler; çünkü onun siyasi kimliÄŸi açıkça ortaya çıkmıştır. Cemaat siyaset yapmak istiyorsa, siyasetin kurumlarıyla siyaset alanına girer. Bunu yapmazlarsa, 'paralel devlet' olmadıklarına kimseyi inandıramazlar.