Dünya
Kırım Tatarları sonuca tepkili
Ukrayna'ya bağlı Kırım'a Rusya'yla birleşme yolunu açan referandum sonucu, Kırım Tatarları'nın endişelerini artırdı. Bu sonucu tahmin etseler de, yüzde 97'lik oy oranına tepkililer. Tatar halkıyla hem referandumu konuştuk, hem de bundan sonra kendilerini neyin beklediğini sorduk.
Ukrayna'ya baÄŸlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde 'sonucu önceden tahmin edilen' referandumun sonuçları açıklandı. Bölgenin geleceÄŸini belirleyecek olan oylamada halkın çoÄŸunluÄŸunun Ukrayna'dan ayrılıp Rusya'ya baÄŸlanmaya 'evet' demesi sürpriz olmadı. Ancak yüzde 96.7'lik oran, Kırım BaÅŸbakanı Sergey Aksyonov ve diÄŸer Rusya yanlısı siyasetçilerin daha önce yaptıkları tahminin bile çok üzerinde bir sonuç olarak yansıdı.
Bu sonuç, referandumu meÅŸru saymayan ve sandığı boykot eden Kırım Tatarlarının tepkisini bir kat daha artırdı.
Bölgede üç hafta önce beliren siyasi deÄŸiÅŸimi başından beri tedirginlikle takip eden Kırım Tatarları'yla baÅŸkent Akmescit'te (Simferopol) hem referandumu konuÅŸtuk hem de bundan sonra kendilerini neyin beklediÄŸini sorduk. Kırım Tatar Milli Meclisi Üyesi Rıza Åževkiyev, bu sonucu zaten az çok beklediklerini söyledi, ancak oylamadaki usulsüzlük iddialarını da dile getirdi.
“Sonuç inandırıcı deÄŸil. Kırım Tatar halkı yüzde 99 oranında boykot etti. Bundan baÅŸka 600 bin Ukraynalı’nın yüzde 80’inin iÅŸtirak etmediÄŸini tahmin ediyoruz. Rus halkınının tamamının birleÅŸmeyi desteklemediÄŸi de bir gerçek. O zaman yüzde 97’lik Rusya’ya evet sonucu nasıl çıkıyor? Çünkü ikiÅŸer üçer kere oy kullananlar oldu, seçim güvenliÄŸi yoktu. Ben oy kullanacak olsaydım, pasaportumu dikkatlice kontrol edip baÅŸka yerde oy kullandırtmazlardı. Ama Rusları o kadar sıkmadılar. Farklı farklı bölgelerde oy kullandılar”
Åževkiyev’in bu iddialarını oylama günü sandık görevlileriyle konuÅŸmuÅŸtuk. Seçim yetkilileri, seçmen kayıtlarının adrese dayalı olduÄŸunu; dolayısıyla bir seçmenin sadece isminin yazılı olduÄŸu mahallede sandığa gidebildiÄŸini, baÅŸka bir oy merkezine gitmesi halinde oy kullanmasının mümkün olmadığını söylediler.
Åževkiyev'in yanından ayrıldıktan sonra yaÅŸadıkları mahallelelerde kendi aralarında referandumu konuÅŸan Kırım Tatarları'nın sohbetine dahil olduk, düÅŸüncelerini sorduk.
Seyitahmet Ä°smayilov gülerek "Bu kadar da belli edilmez ki" diye lafı açtı.
“Sonuç çok büyük bir yalan. Rus nüfusu yüzde 55, bizler boykot ettik. Oylama sonucu çıksa çıksa yüzde yüzde 65 çıkabilir. Hiç inandırıcı bir referandum deÄŸil, zaten baÅŸtan beri bunu hazırlamışlar ÅŸimdi de oynadılar”
Ä°smayilov’a bundan sonrası için endiÅŸelerinin artıp artmadığını sorduk.
"BekleyeceÄŸiz, baÅŸka çare yok. Biz anayurdumuzu garanti altına alacak güvenceler görmeliyiz. O zaman rahatlarız. 'Kırım parlamentosu, Rusya yönetimi bizim siyasi ve kültürel haklarımız için sözler verdi' diyorlar. Ama bize laf deÄŸil bir an önce iÅŸ lazım. Ä°nanmıyorum bu sözlere. Putin (Rusya Devlet BaÅŸkanı) bütün dünyanın karşısına çıkıp 'Kırım’da Rus askeri yoktur' diyor. Böyle diyen birinin sözlerine nasıl inanırsınız”
Daha sonra söz, Türkiye’nin bu süreçte sergilediÄŸi tavra geliyor.
“Bence maalesef siyasi desteÄŸi yetersiz kaldı bize karşı. Türkiye büyük bir devlet ama Rusya’yla ekonomik baÄŸlarını bozmak istemiyorlar herhalde. Mustafa AÄŸa’yla (Mustafa Abdülcemil KırımoÄŸlu) görüÅŸmüÅŸ Türkiye BaÅŸbakanı. Buna sevindik, görüÅŸmeleri önemli ama artık neyi deÄŸiÅŸtirir bilmiyorum”
Ä°skender Mehmetov ise zaten silahların baskısıyla, iÅŸgal altında bir oylama yapıldığını belirterek, Rusya'nın sonunda Kırım'ın özerkliÄŸini yok etmeyi baÅŸardığını ifade etti.
“Biz yüzyıllardır anayurttayız ama okullarımız,camilerimiz, kültürel siyasal haklarımız yetersiz. Ukrayna’nın yönetiminden memnunuz ama onlara baÄŸlıyken bile bu hakları tam olarak garanti altına alamamıştık. Burası vatanımız ve artık son noktadayız. Buradan baÅŸka çaremiz yok, belki böylesi daha iyi oluyor çünkü çareniz kalmayınca korku da kalmıyor. SavaÅŸ, çatışma, kavga istemiyoruz ama öleceksek burada öleceÄŸiz.”
Cemil AbdülreÅŸitov ise “Anam Yaltalı, 70 sene evvel onları göçürdüler” diye hikayesini anlatmaya baÅŸlıyor.
“Harp zamanı trenlere doldurup hepsini göndermiÅŸler. Yarısı yollarda hastalıktan, açlıktan kırılmış. Ben sürgünde doÄŸdum, Özbekistan’da. 57 yaşındayım. 1973’te sürgünden kaçıp Kırım’a döndük, ama babamı hapse attılar, iki sene yattı. Burada kalmayı baÅŸardık ama çok sıkıntı çektik o yıllarda. Ne okula kabul ettiler, ne ÅŸehre. Köyde çiftçilik yapabildik sadece. Sonra Sovyet yönetimi bana ‘bize ajanlık yaparsan seni okuturuz’ teklifinde bulundu. Kabul etmedim. Kırım içinde de oradan oraya sürülerek devam etti hayatımız. Bunları yaÅŸayınca anayurda daha fazla sarılıyor insan. Åžimdi Ukrayna da olsa Rusya da olsa artık önemsemiyorum, Kırım benim vatanım olduktan sonra. Dün referandum oldu, bu sabah burası benim için hala Kırım.”
Kırım'da bir tarafta Rusların seviç gösterileri yaÅŸanırken bölgenin 1944'teki sürgün öncesi çoÄŸunlukta olan halkı bu endiÅŸeleri, düÅŸünceleri taşıyor.
En çok Kırım'daki halk arasında yaÅŸababilecek bir çatışmadan çekinen ve her fırsatta 'Cenk olmasın' diyen Kırım Tatarları, bu süreçte kendilerinin ve siyasi temsilcilerinin üzerine düÅŸeni yaptığı görüÅŸünde. Kırım'ın uluslararası siyasette bir 'jeopolitik meselesi' olduÄŸunu ve bundan sonraki süreçte Batı'nın, Ukrayna'nın ve Türkiye'nin aÄŸrılığını koymasını bekliyorlar.
Henüz yorum yapılmamış.