Coğrafyamız
Halepçe'nin bitmeyen acısı
Halepçe katliamının üzerinden 26 yıl geçti ama yarattığı travma hala taze. Kasabanın alanı iki kat artsa da nüfusu 53 bin azaldı. Uzmanlara göre, kullanılan kimyasal silahlar bugün bile Irak’ın bazı bölgeleri için risk taşıyor.
1850 yılında Osmanlı yönetimi tarafından kurulan Halepçe, 26 yıl öncesinde kadar kadar sadece bilmek zorunda olanların bildiÄŸi bir sınır kasabasıydı. 1988 yılında geride sayısı hâlâ bile tam olarak bilinmeyen ama en az 5 bin olduÄŸu tahmin edilen ölü, binlerce yaralı ve kapanması mümkün olmayan yaralar açtı. Katliamdan sonra viraneye dönen kasaba, yıllar içinde toparlanmaya baÅŸladı.
Halepçe katliamının ardından kasabayı terk edenler için, Saddam yönetimi tarafından 'Saddam'ın Halepçesi' adıyla yeni bir kasaba kuruldu. Kasaba varlığını koruyor. Halk arasında bu isim yerine 'yeni Halepçe' adı kullanılyor. Ancak yönetim merkezi ve hareketlilik 'Åžehit Halepçe' adını verdikleri eski kasabada.
Nüfus azaldı
BaÅŸka yerlere göçedenlerden 42 bini geri geldi. Ancak toplam nüfus hiçbir zaman eski sayıya ulaÅŸamadı. Olaydan sonra Ä°ran’a göçeden 20 bin Halepçeli geri dönmedi. Saldırıdan önce sadece kasaba merkezinde 76 bin kiÅŸi yaşıyordu. Åžimdi ise kent nüfusu 62 bin. Kırsal nüfusla beraber 1988'de Halepçe'de 170 bin kiÅŸi vardı, ÅŸu anda nüfus yaklaşık 117 bin. Nüfus 53 bin daha az. 70’i çocuk 200 kiÅŸi hâlâ kayıp.
Geçen 26 yılda yapılan düzenlemelerle kasaba alanı 14 kilometrekareden, 32 kilometrekareye çıktı. Daha çok memur kenti haline gelen Halepçe'nin ekonomisi canlandı. Kasabanın önemli gelir kaynakları arasında memur maaÅŸları önemli yere sahip.Tarım ve hayvancılık, eskisi gibi olmasa da canlanmış. Kent merkezinde de canlı bir ticari hayat görmek mümkün. Halepçelilerin en önemli ticaret kapısı Ä°ran.Yeni model araçları, teknoloji maÄŸazaları, geniÅŸ yollarıyla Halepçe yeni bir çehreye kavuÅŸmuÅŸ. Dışardan güzel görünse de, 26 yıl önce yaÅŸananların acısı taze. Katliamdan yaralı kurtulanlardan hâlâ tedavisi devam edenler var ve bazen ölüm haberleri geliyor. Katliamın tüm izlerini Halepçe anıtı ve müzesinde görmek mümkün. Kentin bir yanında katliamın sessiz tanıkları olan binlerce kiÅŸinin gömüldüÄŸü toplu mezarlar, diÄŸer yanında ise herÅŸeye raÄŸmen hayata tutunmaya çalışan Halepçeliler. Kasaba halkının son günlerdeki en büyük mutluluÄŸu il olmaları. Haber gelir gelmez de kent merkezinde kutlamalara baÅŸladılar.
Halepçe artık il
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim BaÅŸkanı Mesut Barzani’nin talimatı üzerine Halepçe’nin il yapılmasına karar verildi. BaÅŸbakan Neçirvan Barzani’nin imzaladığı karara göre, Halepçe artık il. Halepçe Belediye BaÅŸkanı Hıdır Kerim Muhammed, kararın özellikle insanların psikolojisini olumlu etkileyeceÄŸini söyledi. Muhammed, "Bu karar, halkın gözünde hükümetin, maÄŸdurları unutmadığı imajı yaratır. Ä°l olursa kendi başına inisiyatif alabilir. Eskiden bir iÅŸ için Süleymaniye’ye gidiyorduk ÅŸimdi buna gerek kalmayacak. Kendi özel bütçesi olacak, iÅŸsizlik çözülecek" diyor. Muhammed, kenti terkedenlere de çaÄŸrı yaparak dönmelerini istiyor ve "Hükümet toprak ve ev verirse daha fazla kiÅŸi döner" diye konuÅŸuyor.
Irak risk altında
“Kimyasal silahın atom bombasından ya da radyasyondan farkı yok.”
Bu tespit, daha önce Süleymaniye Üniversitesi’nde görev yapan Kürdistan Özerk Bölgesi eski milletvekili Doç. Dr. Fuad Ahmed Baban’a ait. Halepçe ile ilgili 3 büyük araÅŸtırmada görev alan Baban, hastalıklarda artış olduÄŸunu söylüyor.
Halepçe’de ve çevresindeki 281 köyde yapılan ilk araÅŸtırmada, özürlü doÄŸum, göz ve deri hastalıkları, solunum yolu hastalığı nörolokjik hastalıklarda artış gözlendi. Baban’a göre olaydan 10 yıl sonra, daha önce bölgede görülmeyen kolon kanserinden ölümler yaÅŸandı. 2005 yılında bölgedeki 1310 aile üzerinde yapılan son araÅŸtırmanın sonuçlarında da bazı hastalıkların oranı yüzde 73’e kadar çıktı. AraÅŸtırmanın sonunda hazırlanan raporda, evlerin bile risk taşıdığına vurgu yapıldı.
Baban’a göre ise risk sadece Halepçe’yle sınırlı deÄŸil. En büyük riskin, saldırının meydana geldiÄŸi dönemde ölenlerin elbiseleriyle gömülmesi olduÄŸuna dikkat çeken Baban, "Bana göre onlar ÅŸimdi kimyasal bombaya dönüÅŸtü. Bu bölgelerde kimyasal silahların etkileriyle ilgili araÅŸtırmalar yapılmalı, araÅŸtırmalar yapılıyor ama yerüstünde yapılıyor, yer altında yapılmıyor. Toprağın derinliklerinden örnekler alınarak incelenmeli" dedi.
Kirlenen yeraltı suları nedeniyle Irak’ın diÄŸer bölgelerinin de risk altında olduÄŸunu savunan Baban, "Kimyasal artıklar parçalandı, eÄŸer Irak’ın baÅŸka bölglerinde de, nehirlerle taşınan bu kimyasalları görürsek ÅŸaşırmayız" diye konuÅŸtu.
Baban, Baas Rejimine kimyasal madde satan 200’e yakın firma tespit edildiÄŸini belirterek, bu firmaların araÅŸtırmaları engellediÄŸini belirtti.
Henüz yorum yapılmamış.