Sosyal Medya

Sinema - Sahne - Tiyatro

Waiting for Godot

İrlandalı Samuel Beckett (1906-1989), yazar, oyun yazarı, eleştirmen ve aynı zamanda bir şairdi. 20. yüzyıl deneysel edebiyatının önde gelenlerindendi. - Sanatçının 1949 yılında Fransızca olarak yazdığı ünlü eseri Godot’yu Beklerken, en çok bilinen eserlerindendir.



Yönetmen Michael Lindsay-Hogg'un yönettiÄŸi (2001) Waiting for Godot ,

Absürd Tiyatronun emsalsiz örneÄŸi, Samuel BECKETT'in "Godot'yu Beklerken" isimli tiyatrosundan sinemaya uyarlanmıştır.

- Ä°rlandalı Samuel Beckett (1906-1989), yazar, oyun yazarı, eleÅŸtirmen ve aynı zamanda bir ÅŸairdi. 20. yüzyıl deneysel edebiyatının önde gelenlerindendi. - Sanatçının 1949 yılında Fransızca olarak yazdığı ünlü eseri Godot’yu Beklerken, en çok bilinen eserlerindendir.

Eser ilk sahneye konulduÄŸunda anlaşılamamış bir oyun. bununla beraber Sanfransisco'da bir hapishanede sahnelenmesinin ardından hapishanenin alkıştan yıkılması da düÅŸündürücü bir durum.

Waiting for Godo'yu ayrıcalıklı yapan en önemli husus ise insanın yolculuk serüveni acısından bir kaç düzlemde analiz ÅŸansı sunması. bireysel, toplumsal, tarihsel ve evrensel düzlemde irdelenebilecek ve irdelendikçe derinleÅŸip bizi etkisi altına alacak muazzam bir yapıt. Genel sinema anlayışımız göz önünde bulundurulur ise, izleyicinin örgün konu beklentisi boÅŸa çıkacaktır, çünkü örgün bir konu dizini yok.

Eser, baÅŸta avangard olarak nitelendirilmesine raÄŸmen hızla klasikleÅŸti. - Eserde ‘Godot’, toplumsal ve bireysel özelliklerden arındırılmış olsa da somut görüntüsüyle bir ‘varlık ’tır. Kahramanlarımız Vladimir ve Estragon’un bekleyiÅŸine son verecek bir olgudur. Sembolik olarak kimine göre umut, kimine göre Tanrı’dır. Her birey ve toplum Godot’yu kendi kimliÄŸine göre yorumlar. Godot, Cezayirli köylülere göre toprak reformu, Polonyalı seyircilere göre ulusal bağımsızlık, kimine göre hiç gelmeyecek olan sosyalist düzendir.

"Edebiyat tarihi içinde hiçbir yapıt bu kadar kısa sürede, hem medyada hem de akademik çevrelerde bu denli aşırı bir yorum bombardımanına tutulmamıştır. Herkes soruyordu: Neydi bu Godot, kimdi bu yok-luÄŸuyla toplumun, tarihin, zamanın ve mekanın kıyısındaki o iki avarenin, Clochard 'in sürçen varlıklarını sürdürten, hiçliÄŸin eÅŸiÄŸinde oyalayan... Neyi temsil ediyordu?

Herkes bir yanıt buluyordu da, yorumlar sökün etti: Negatif Teologun yorumu: Godot Tanrı'dır (God ex absentra ). Hümanistin yorumu: Umuttur, Sevgidir. VaroluÅŸçunun yorumu: Gelecektir ya da ölümdür. Ä°yimser Toplumcunun yorumu: Daha-iyi-bir-toplum-düzenidir. Filologun yorumu: Bir Balzac kiÅŸisidir. Politikacının yorumu: De Gaulle'dür.  Egzantirik yaÅŸam öykücünün yorumu: Joyce'dur . Nihayet, sabrı taÅŸan Robbe-Grillet'nin yok-yorumu: Oyunda Vladimir ile Estragon'un bekledikleri ve gelmeyen kiÅŸidir."

Eserde yer alan bazı metaforlar düÅŸündürücü. Küçük çocuk kimi, neyi simgeliyordu? Orada bulunan kuru bir aÄŸaç ve o kuru aÄŸacın dallarından birinde yeÅŸeren bir yaprak neye iÅŸaret ediyordu?

 

Kimilerine göre, Didi ile Gogo'nun aynı kiÅŸi idi. Didi, kiÅŸinin egosu, Gogo da id'i. Pozzo: Ä°nsanlık denilirse; Ä°nsanlık serüveninin baÅŸlangıcından ÅŸimdiye kadar uzandığımızda, Bekleyen-beklenilen, her zaman baÅŸ konu olmuÅŸ, herkesin bir beklentisi var, ölümü, doÄŸumu, çaÄŸrıyı, haberciyi, Mesih’i, hazanI, baharı, milenyumu, kıyameti… bazen tükenerek, bazen büyük bir umutla…

Eser o kadar yalın ve çıplak ki, onu giydirmek, karmaşıklaÅŸtırmaktan kendini alamıyor insan.

Filmi izledikten sonra , sarsılmış ve ÅŸamarlanmış bir etki içerisinde kalabilirsiniz ve sizin için yeni bir düÅŸünsel yolculuÄŸun baÅŸlangıcı olabilir….!                                                                                                                       

Hazırlayan: Fatma OCAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.