Sosyal Medya

Dünya

NSU cinayetleri önlenebilir miydi?

2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren Neonazi terör hücresi NSU hakkında ortaya atılan yeni bir iddia “Cinayetler önlenebilir miydi?” sorusunu bir kez daha gündeme getirdi.



Almanya’da 1994-2002 yıllarında iç istihbarat için muhbirlik yapan Michael von Dolsperg, sekizi Türk 10 kiÅŸiyi öldüren Neonazi terör hücresi NSU hakkında çarpıcı iddialarda bulundu.  

Der Spiegel dergisine konuÅŸan Dolsperg, 1998 yılında NSU üyeleri Uwe Mundlos, Uwe Böhnhartd ve Beate Zschaepe'nin saklanacak yer aradıklarını öÄŸrendiÄŸini ve iç istihbarat konumundaki Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı’na ilettiÄŸini, ancak onlarla irtibata geçme konusunda kendisine olumsuz yanıt verildiÄŸini açıkladı.

1990’lı yılların sonunda aşırı saÄŸcı çevreleri daha yakından izlemek için iç istihbarat teÅŸkilatının isteÄŸiyle dergi çıkardığını ve ÅŸiir akÅŸamları düzenlediÄŸini anlatan Dolsperg, bu ÅŸekilde tanıştığı Andre Kapke’nin 1998 yılında kendisine, üç arkadaşının gizlenmesine yardımcı olup olamayacağını sorduÄŸunu aktardı. “DüÅŸünmek için süre istedim ve muhbirlerden sorumlu olan yetkili Alex’i aradım” diyen Dolsperg, kendisini telefonla arayan Alex’in olumsuz yanıt verdiÄŸini açıkladı.

39 yaşındaki "Tarif" kod adlı eski muhbir, üçlünün kendisi sayesinde yakalanması durumunda deÅŸifre olabileceÄŸi endiÅŸesiyle, Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı’nın kendisine olumsuz yanıt verdiÄŸini düÅŸündüÄŸünü kaydetti.

Der Spiegel dergisi, Dolsperg’in o dönem verdiÄŸi istihbaratın deÄŸerlendirilmesi durumunda, NSU üyeleri Uwe Mundlos, Uwe Böhnhartd ve Beate Zschaepe'nin 1998 yılında yakalanabileceÄŸini ve cinayetlerin önlenmiÅŸ olacağını yazdı.

Neonazi zanlılar Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Beate Zchaepe, 1998 yılında patlayıcı yapma ÅŸüphesiyle Jena kentinde haklarında baÅŸlatılan soruÅŸturma üzerine izlerini kaybettirmiÅŸ, bu tarihten sonra polisten kaçarak sahte kimliklerle yaÅŸamaya baÅŸlamıştı. Zanlıların NSU terör örgütünü kurdukları, sekizi Türk 10 kiÅŸinin öldürüldüÄŸü cinayetleri iÅŸledikleri ise 2011 yılı kasım ayında ortaya çıkarılabilmiÅŸti. Polis ve istihbarat tarafından 1990’ların sonundan bu yana ÅŸüpheli olarak görülen zanlıların yıllar boyunca yakalanamamaları ve cinayetlerin arkasında Neonazilerin olduÄŸunun ancak 2011 yılında ortaya çıkarılabilmesi, Alman kamuoyunda büyük tartışmalara yol açmıştı.

Ä°ç istihbarat iddiaları doÄŸrulamadı

Eski istihbarat muhbiri Dolsperg’in Der Spiegel dergisine yaptığı açıklamalar, iç istihbarat konumundaki Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı tarafından doÄŸrulanmadı.

Alman haber ajansı DPA’ya açıklamalarda bulunan Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı sözcüsü, o dönem muhbir olan Dolsperg’ten yeraltına çekilen aşırı saÄŸcı üç ÅŸüpheli hakkında bilgi istendiÄŸini ancak kendisinden bu yönde herhangi bir bilgi alınmadığını, eldeki dosyalar ve çalışanların ifadelerinin de bunu doÄŸruladığını öne sürdü.

Ancak Der Spiegel’in haberinde, eski muhbir Dolsperg hakkındaki dosyanın, NSU skandalı sonrasında Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı’nda imha edildiÄŸi ortaya çıkan dosyalar arasında bulunduÄŸuna dikkat çekilerek, bunun kuÅŸkuları artırdığına iÅŸaret edildi.

Anayasayı Koruma TeÅŸkilatı sözcüsü ise ellerindeki tüm belgeleri ve imha edilmiÅŸ dosyalardan kurtarılan bilgileri Federal Meclis NSU Cinayetleri AraÅŸtırma Komisyonu’na ilettiklerini, bunlar arasında iddiaları destekleyecek unsurlar bulunmadığını kaydetti.

Der Spiegel’e NSU konusunda ilk kez çok geniÅŸ açıklamalarda bulunan eski muhbir Michael von Dolsperg, bir süredir yaÅŸadığı Ä°sveç’te aşırı saÄŸcılar tarafından tehdit telefonları aldığını, bu nedenle endiÅŸeli olduÄŸunu da anlattı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.