Bangladeş'teki idam kararlarına tepki

BangladeÅŸ'te, Cemaat-i Ä°slami Partisi lideri Motian Maulana Rahman Nizami ve 13 kiÅŸiye silah kaçakçılığı suçlamasıyla idam cezası verilmesine, Cemaat-i Ä°slami yetkilileri sert tepki gösterdi. 

Cemaat-i Ä°slami yetkilileri, silah kaçakçılığıyla suçlanan birine BangladeÅŸ tarihinde ilk kez idam cezası verildiÄŸini, dönemin Endüstri Bakanı'na olayı araÅŸtırmak için inisiyatif almaması nedeniyle idam cezası verilmesinin de hukuken imkansız olduÄŸunu belirtti.

Cemaat-i Ä°slami Partisi'nin avukatı Tajul Ä°slam, konuya iliÅŸkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "siyasi" olarak deÄŸerlendirdiÄŸi kararların BangladeÅŸ'te eÅŸi görülmemiÅŸ kararlar olduÄŸuna dikkati çekti.

Ä°slam, "Silah kaçakçılığı suçundan birine idam cezası verilmesi, BangladeÅŸ'te eÅŸi görülmemiÅŸ bir olay. Silah kaçakçılığı gerçekleÅŸtiÄŸi zaman Endüstri Bakanı olan Nizami'ye, olayı araÅŸtırmak için inisiyatif almaması yüzünden idam cezası verilmesi de hukuki olarak imkansız. Nizami, tabii ki bu olayın araÅŸtırılması için bir giriÅŸimde bulunmadı. Silah kaçakçılığını araÅŸtırmak tamamen polisin ve Ä°çiÅŸleri Bakanlığı'nın görevidir" dedi.

Söz konusu davanın partiye karşı kullanıldığını ifade eden Ä°slam, davayı temyiz için yüksek mahkemeye götürdüklerini, sürecin yıllar alacağını, bu yüzden herhangi bir erken infaz öngörmediklerini söyledi.

- "Hükümetin siyasi komplosuyla karşı karşıyayız"

Cemaat-i Ä°slami Genel BaÅŸkanvekili Makbul Ahmet de Nizami'ye verilen idam cezasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Liderimiz hakkında verilen bu önceden planlanmış yanlış karar, Ä°slami hareketin gazi siyasetçisine yönelik bir cinayet giriÅŸimidir" dedi.

Hükümetin temelsiz ve hukuk dışı yöntemlerle bu karara ulaÅŸtığına dikkati çeken Ahmet, "Bu dava, hükümetin ülkedeki siyasi liderleri öldürerek BangladeÅŸ'i lidersiz bırakmaya yönelik bir komplosundan baÅŸka birÅŸey deÄŸildir" ifadesini kullandı.

Ülkede, 1 Nisan 2004'te yapılan operasyonda silah yüklü 10 tırın ele geçirildiÄŸini, Kornofoli polisinin olayı incelediÄŸini belirten ve ilk soruÅŸturma raporunda Nizami'nin adına yer verilmediÄŸine iÅŸaret eden Ahmet, 2005-2007 yıllarında görülen davada 59 tanığın ifade verdiÄŸini, 20 Aralık 2007'de ise daha fazla soruÅŸturma yapılması gerektiÄŸinin ifade edildiÄŸini hatırlattı.