Coğrafyamız
Savaş suçu belgeler
Anadolu Ajansı'nın ulaştığı, Suriye ordusunda 13 yıl askeri polis olarak görev yapan bir kişi tarafından çekilen ve Esed rejiminin insanlığa karşı işlediği suçları belgeleyen fotoğraflar, ülkede yaşanan insanlık dışı dramı gözler önüne seriyor.
Suriye ordusunda 13 yıl askeri polis olarak görev yapan bir kiÅŸi, ülkede yaÅŸanan iç savaÅŸ boyunca, rejime baÄŸlı askeri hastanelere ölü olarak getirilen kiÅŸilerin fotoÄŸraflarını çekmekle görevlendirildi.
Hastaneye getirilen kiÅŸilerin tamamı gözaltındayken iÅŸkence, elle boÄŸma ve aç bırakılarak öldürülen Suriyeli muhaliflerden oluÅŸuyordu. Askeri polis her gün, ölü olarak getirilen bu kiÅŸilerin yüz ve beden fotoÄŸraflarını çekerek, numaralandırıp üstlerine teslim etti.
Cesetlerin yüz ve bedenleri üzerine elle yazılan ÅŸifreli notlarla beraber çekilen bu fotoÄŸraflar, Suriye ordusu içinde sistematik olarak verilen öldürme emirlerinin yerine getirildiÄŸine dair belge olarak kabul gördü.
Çalışma arkadaÅŸlarıyla iki yılda 55 bin kare fotoÄŸraf çeken askeri polis, sistematik iÅŸkenceyle öldürme politikasına dayanamayarak Suriyeli muhaliflerle gizlice irtibat kurdu. Askeri polis, iki yıl boyunca çekilen fotoÄŸrafları düzenli olarak bir flaÅŸ belleÄŸe kaydetti ve gizlice muhaliflere verdi.
Muhaliflerin giriÅŸimleri sonucunda, Ä°ngiltere’de savaÅŸ suçu ve insanlığa karşı iÅŸlenen suçlar konusunda söz sahibi uluslararası hukukçular ile adli tıp ve adli fotoÄŸraflar konusunda uzman kiÅŸilerden oluÅŸan özel bir komisyon kuruldu. Komisyonda, BirleÅŸmiÅŸ Milletler tarafından daha önce savaÅŸ suçu iÅŸlemiÅŸ eski Yugoslavya Devlet BaÅŸkanı Slobodan Miloseviç ve Sierra Leona için kurulan özel mahkemelerde görevlendirilmiÅŸ savcı ve avukatlar da yer aldı.
FotoÄŸrafların ve diÄŸer görüntülerin gerçek olup olmadığı ve üzerlerinde oynama yapılıp yapılmadığı konuları Ä°ngiltere’de bir laboratuvarda incelendi. Ä°ncelenen materyallerin tümünün müdahale edilmeyen gerçek fotoÄŸraflar olduÄŸu tespit edildi.
Komisyon 55 bin fotoÄŸraftan 26 binini inceledi. FotoÄŸraftaki kiÅŸilerin, sistematik iÅŸkenceye tabi tutulduÄŸu, kurbanlara elleri ve ayakları baÄŸlıyken iÅŸkence yapıldığı, tel, ip ve hatta araçlardaki "triger kayışı"na benzer cisimlerle boÄŸulduÄŸu inceleme sonunda tespit edildi. Dikkat çeken bir diÄŸer önemli tespit de açlığın bir iÅŸkence yöntemi olarak kullanılması oldu. Komisyon, bu yöntemlerle öldürülen ve 55 bin kare fotoÄŸrafı çekilen kiÅŸi sayısının yaklaşık 11 bin olduÄŸu tahmininde bulundu.
FotoÄŸrafları çeken kiÅŸiyi, Suriye dışına kaçmasının ardından görgü tanığı olarak da dinleyen Komisyon üyeleri, konuyla ilgili diÄŸer ÅŸahitlerin ifadelerine baÅŸvurdu. Komisyon, tüm bulguların, savaÅŸ suçu için kurulacak hukuk mahkemesince kabul edilebilir "açık deliller" olduÄŸuna karar verdi.Bu delillerin Esed rejimine karşı, "insanlığa karşı suç" ve "savaÅŸ suçları" için açılacak davalarda "güçlü deliller" olduÄŸuna karar veren Komisyon, çalışmalarını bir rapor haline getirdi. Rapor tüm Komisyon üyeleri tarafından imzalandı.
- Can güvenliÄŸi nedeniyle ona "Caesar" kod adı verildi
Dünyanın en önemli savaÅŸ suçu hukukçuları ve adli tıp uzmanları, tarihin en ÅŸaşırtıcı iÅŸlerinden birini yapan Suriyeli askeri polisi dinlerken, can güvenliÄŸi nedeniyle ona "Caesar" kod adının verilmesine karar verdi.
"Caesar" çalışma arkadaÅŸlarıyla, ülkesinde yaÅŸanan iç savaÅŸta, rejim tarafından insanlığa karşı iÅŸlenen suçları 55 bin kare fotoÄŸrafla belgeledi. Gelecekte adından çok söz edilecek bir ÅŸahit olarak, Özel SoruÅŸturma Komisyonu'na tanık olduÄŸu tüm detayları anlattı. Komisyon raporunda, askeri polisin takma adından ve mesleÄŸinden baÅŸka hiçbir bilgiye verilmedi.
"Caesar" 13 yıl boyunca Suriye ordusunda askeri polis olarak çalıştı. Görevi adi suç vakaları ve kazalarla ilgili fotoÄŸraf çekmek ve bunları "yargıya" yollamaktı. Olay yeri inceleme ekibinin bir üyesiydi.
"Caesar" Komisyon'a, "Ä°ç savaşın çıkmasından sonra görevim olay yeri ve kaza fotoÄŸrafı çekmekten, öldürülen tutukluların resmini çekmeye dönüÅŸtü" dedi. "Caesar" ve çalışma arkadaÅŸları 2 yıl boyunca öldürülen tutukluların cesetlerinin fotoÄŸrafını çekip belgeledi ve üstlerine gönderdi.
- Sistematik öldürme nasıl yapılıyor?
Rapora göre, gözaltında tutulan muhalifler, bulundukları istihbarat üssü ya da askeri binalarda çeÅŸitli iÅŸkence yöntemleriyle öldürülüyor, sonra da bir askeri hastaneye gönderiliyor. "Caesar" yanında bir doktor ve yargı temsilcisiyle hastaneye getirilen cesetlerin dört ya da beÅŸ kare fotoÄŸrafını çekiyor.
Gözaltında öldürülen her kiÅŸiye iki numara veriliyordu. Ä°lk numara, öldürülecek kiÅŸinin gözaltında alınmasından öldürülmesine kadarki kısımdan sorumlu olan birimin referans numarasıydı. Bu numarayı ve dolayısıyla kiÅŸinin kimliÄŸini sadece istihbarat birimi biliyordu. Numaraların, bazen elle kiÅŸinin bedenine ya da alnına yazıldığı da oluyordu.
Ceset bir askeri hastaneye ulaÅŸtığı zaman ölümün hastanede vuku bulduÄŸuna dair sahte belge düzenlemek için ikinci bir numara daha düzenleniyordu. Sahte belgede, kiÅŸinin "kalp krizi" ya da "solum yetmezliÄŸi" nedeniyle öldüÄŸü belirtiliyordu. Öldürülen kiÅŸilerin aileleri sorduÄŸunda bu sahte belge veriliyordu. (Cesetlere verilen numaralar Özel SoruÅŸturma Komisyonu tarafından çok önemli delil görüldüÄŸünden, karartılmaması için üzerleri siyah bantla kapatılarak ajansımıza verilmiÅŸtir.)
"Caesar" ve çalışma arkadaÅŸları tarafından fotoÄŸrafları çekilen ve gerekli sahte belgeler düzenlendikten sonra cesetler, bilinmeyen bir kırsal alana gömülmeye götürülüyordu.
- Caesar: "Ortam mezbahaya döndü"
BulunduÄŸu ortamın "mezbahaya" benzemeye baÅŸladığını söyleyen Caesar, bunu ispatlamak için cesetlerin toplu halde fotoÄŸraflarını bile çekti. Daha fazla dayanamadı... Olup bitenlerden duyduÄŸu derin endiÅŸe nedeniyle çektiÄŸi fotoÄŸrafların bir kopyasını güvendiÄŸi bir kiÅŸiye vermeye baÅŸladı.
"Caesar", bu fotoÄŸrafları daha sonra uluslararası insan hakları örgütleriyle iliÅŸkili muhalif saflarındaki bir akrabası aracılığıyla Suriye dışına çıkardı. Eylül 2011 tarihinden itibaren fotoÄŸraflar düzenli olarak yurt dışına çıkartıldı.
- Çok önemli SoruÅŸturma Komisyonu
Suriyeli muhalif insan hakları savunucularının giriÅŸimleri sonucu, Londra’da "Carter-Ruck and Co." adlı bir hukuk bürosu aracılığı ile özel bir soruÅŸturma komisyonu oluÅŸturuldu.
Komisyon üyeleri:
Sir Desmond de Silva, Ä°ngiltere Kraliçesi’nin Danışmanı (BaÅŸkan). Sierra Leone için kurulan Özel Mahkeme’nin eski BaÅŸsavcısı. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Sekreteri tarafından bizzat atandığı davada bu yetkisine dayanarak Liberya Devlet BaÅŸkanı Charles Taylor’ın tutuklanmasını saÄŸladı.
Profesör Sir Geoffrey Nice, Ä°ngiltere Kraliçesi’nin Danışmanı. Eski Yugoslavya’da iÅŸlenen suçlar için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanan eski Yugoslavya Devlet BaÅŸkanı Slobodan Milosevic’in duruÅŸmasındaki baÅŸsavcı.
Profesör David M. Crane, Sierra Leone için kurulan Özel Mahkeme’nin ilk baÅŸsavcısı. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Sekreteri tarafından bizzat atandı. Bu yetkisine dayanarak Liberya Devlet BaÅŸkanı Charles Taylor davasının iddianamesini hazırladı.
Dr. Stuart J. Hamilton, BirleÅŸik Krallık Ä°çiÅŸleri Bakanlığına baÄŸlı adli patalog.
Profesör Susan Black, anatomi ve adli antropoloji profesörü. Sertifikalı adli antropolog.
Stephen Cole. Adli Tıp Teknik Müdürü ve adli görüntüleme uzmanı.
Özel SoruÅŸturma Komisyonu, çalışmalarını yapmak üzere OrtadoÄŸu’da bir ülkeye gelerek fotoÄŸrafları incelemeye baÅŸladı. FotoÄŸraflardan seçilen örnekler Ä°ngiltere’de Acume Forensics (Adli Görüntüleme) merkezinde test edildi. Merkez tarafından fotoÄŸraflara herhangi bir müdahale yapılmadığı ve gerçek olduÄŸu garantisi verildi.
Bir süre sonra can güvenliÄŸi kalmayan "Caesar" ve ailesi gizli yollardan Suriye’den çıkartıldı. "Caesar" 12, 13 ve 18 Ocak 2014 tarihlerinde Komisyona ifade verdi ve her türlü soruyu yanıtladı. Komisyon "Caesar'ın", "sansasyonel olma" görüntüsü çizmeyen, partizan da görünmeyen, doÄŸru ve güvenilir bir tanık olduÄŸunu rapora not etti.
“Caesar’ın” hiçbir infaza ve iÅŸkenceye tanık olmadığını, sadece öldürülmüÅŸ kiÅŸilerin fotoÄŸrafını çektiÄŸini dürüstçe ve abartmadan ifade etmesi ayrıca dikkati çekti.
- Sistematik öldürme ÅŸekilleri
Özel SoruÅŸturma Komisyonu kendisine ulaÅŸtırılan fotoÄŸrafları dikkatlice inceledi ve öldürme yöntemlerini tespit etti.
55 bin fotoÄŸraf yaklaşık olarak 11 bin kiÅŸiye aitti. Öldürülenlerin çoÄŸunun 20 ile 40 yaÅŸ arası erkekler olduÄŸu görüldü.
Hepsinin gözaltındayken öldürüldüÄŸü tespit edildi.
BirçoÄŸu ip, tel ve bazıları araçlarda kullanılan "triger kayışı"na benzer cisimlerle boÄŸularak öldürüldü. Bu cisimler cesetlerin boynundayken fotoÄŸraflar çekildi. Ä°dam etme yerine elle boÄŸma yöntemleri kullanıldı.
Cesetlerin birçoÄŸunda demir çubuklara benzer cisimlerle vurularak yapılabilecek iÅŸkence izlerine rastlandı. Bunların tümünün ellerinin baÄŸlı olduÄŸu anlaşıldı.
Cesetlerde açlık ve iÅŸkenceden dolayı renk deÄŸiÅŸimi, çürüme, doku bozuklukları görüldü. Cesetlerin yarıdan fazlasının aşırı derecede zayıf olduÄŸu görüldü. Bu durum, açlığın bir iÅŸkence aracı olarak kullanıldığının delili olarak rapora kaydedildi. Açlıktan iskelet haline gelmiÅŸ cesetlerde ayrıca iÅŸkence izleri tespit edildi. Bazı cesetlerde elektrik verilmesinin ardından oluÅŸan yaralar görüldü. Cesetlerin çoÄŸu çıplak ya da asgari düzeyde giysili halde yerdeyken fotoÄŸrafı çekildi.
- Özel SoruÅŸturma Komisyonu sonuç kararı
Özel SoruÅŸturma Komisyonu’nun detaylı raporunun sonuç bölümünde ÅŸunlar kaydedildi:
"SoruÅŸturma ekibi, incelemiÅŸ olduÄŸu materyaller ışığında Suriye hükümeti istihbarat elemanları tarafından gözaltındakilere sistematik bir iÅŸkencede bulunulduÄŸu ve bu insanları öldürdüÄŸüne dair bir hukuk mahkemesince kabul edilebilme niteliÄŸi bulunan açık deliller bulunduÄŸu kanaatine varmıştır.
Bu deliller, halihazırdaki Suriye rejimine karşı insanlığa karşı suç bulgularını destekleyecektir.
Bu deliller, aynı zamanda halihazırdaki Suriye rejimine karşı savaÅŸ suçları bulgularını destekleyecektir.
- "Uluslararası hukukçular yer aldı
Suriye ordusu tarafından gerçekleÅŸtirilen infazların "sistematik biçimde" yapıldığını kanıtlayan Özel SoruÅŸturma Komisyonu'nda, BirleÅŸmiÅŸ Milletler'in geçmiÅŸte bazı davalarda görev verdiÄŸi uluslararası hukukçular yer aldı.
Ä°ç savaşın baÅŸlamasının ardından gözaltı merkezlerinde iÅŸkenceyle öldürülen yaklaşık 11 bin kiÅŸinin cesetlerinin 55 bin kare fotoÄŸrafını çeken askeri polis ile Suriye dışına kaçtıktan sonra görüÅŸme yapan Komisyon'un başında Ä°ngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in danışmanlarından Sir Desmond de Silva bulunuyor.
Kökenleri Sri Lanka'ya dayanan ünlü avukat, 2002'de dönemin BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından Sierra Leone'de iÅŸlenen savaÅŸ suçlarının soruÅŸturulması için kurulan Özel Mahkeme’nin baÅŸsavcısı olarak atanmıştı.
De Silva, 2011 yılında Lahey'de savaÅŸ suçları iÅŸlemekten suçlu bulunan eski Liberya Devlet BaÅŸkanı Charles Taylor’ın tutuklanmasını da saÄŸlamıştı.
Kraliçe II. Elizabeth'in danışmanlarından Prof. Sir Geoffrey Nice de SoruÅŸturma Komisyonu'nda yer alan bir diÄŸer isim.
Eski Yugoslavya'da iÅŸlenen suçlar için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde çalışan Nice, Yugoslavya Devlet BaÅŸkanı Slobodan Miloseviç'in yargılandığı davada savcı yardımcısı olarak görev yapmıştı. Nice, Bosnalı Hırvat siyasetçi ve Hırvat Savunma Konseyi'nin komutanlarından Dario Kordiç ile "Sırp Adolf" adıyla tanınan Bosnalı Sırp Goran Jelisiç'in yargılanmasına da savcı olarak katılmıştı.
Özel SoruÅŸturma Komisyonu'nun bir diÄŸer üyesi ise Sierra Leone için kurulan Özel Mahkeme’nin ilk baÅŸsavcısı Prof. David M. Crane. BM Genel Sekreteri Annan tarafından Crane, Özel Mahkeme'nin baÅŸsavcısı olarak görevlendirilmiÅŸti. Daha sonra görevini De Silva'ya devreden Crane, eski Liberya Devlet BaÅŸkanı Taylor hakkındaki iddianameyi hazırlamıştı.
Ä°nsan hakları ihlallerinin tümdünyaya duyurulması için Impunity Watch'ı kuran Crane, 2013'te ABD Temsilciler Meclisi Dış Ä°liÅŸkiler Komitesi'ne olası bir Suriye SavaÅŸ Suçları Mahkemesi'nin kurulması ile ilgili bilgi vermiÅŸti.
- Adli Tıp Uzmanları
Suriye'deki gözaltı merkezlerindeki iÅŸkence ve infazların fotoÄŸraflarını inceleyen adli tıp uzmanları arasında ise Ä°ngiltere Ä°çiÅŸleri Bakanlığı adli pataloglarından Dr. Stuart J. Hamilton ile Dundee Üniversitesi Anatomi ve Adli Antropoloji profesörü Susan Black yer alıyor.
Ä°ngiltere hükümetine baÄŸlı CPS (Crown Prosecution Service) Çerçeve AnlaÅŸması'na taraf olmak için gerekli kriterleri saÄŸlayabilen birkaç ÅŸirketten biri olan Acume Forensics'ten adli görüntüleme uzmanı Stephen Cole da bu ekipte bulunuyor.
AA
Henüz yorum yapılmamış.