Cenevre'de insanlığın vicdanına seslenmeye devam ...

Harran Konteyner Kent’te düzenlenen “Suriye'ye KomÅŸu Ülkeler DışiÅŸleri Bakanları Toplantısı” sona erdi. 

Katılımcılar, toplantının ardından deÄŸerlendirmede bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu, 3 yıldır Suriye'de büyük bir insanlık trajedisi yaÅŸandığını ve uluslararası toplumun bunu dindirecek adımlar atamadığını söyledi. Harran'da 100 binin üzerinde mülteci ağırlayan komÅŸu ülkeler bulunduÄŸunu dile getiren DavutoÄŸlu, Cenevre toplantısının hemen öncesinde böyle bir toplantıyı mülteci kampında yapıyor olmanın baÅŸlı başına bir çaÄŸrı niteliÄŸi taşıdığını vurguladı. 

Herkesin ulusal çıkarları farklı olsa da insani konular olduÄŸunda bu çıkarların ve görüÅŸ ayrılıklarının ortadan kalkması gerektiÄŸine dikkati çeken DavutoÄŸlu, bugün daha dün doÄŸmuÅŸ bir çocuk gördüklerini ve bu çocuklara sahip çıkmak gerektiÄŸini ifade etti. Suriye'nin üzerine çöken karanlığa artık dur demek gerektiÄŸini kaydeden DavutoÄŸlu, yaklaşık 9 milyon Suriyelinin evini kaybetmiÅŸ durumda olduÄŸuna ve BM bu çaÄŸrılara kulak tıkamışken, küçük siyasi hesaplar içine girmiÅŸken bu sorunları aÅŸmanın zor olduÄŸuna vurgu yaptı.

KomÅŸu ülkeler toplantısının devamını önce Ürdün'de sonra da Irak'ta yapacaklarını ifade eden DavutoÄŸlu, "Herkes kulağını tıkasa da biz her toplantıda haykırmaya ve insanlığın vicdanına seslenmeye devam edeceÄŸiz" diye konuÅŸtu.

"Ümit ederiz ki haklı talepleri bir an önce karşılanır" 

Bir gazetecinin, Ä°stanbul’da Suriye muhalefetinin yaptığı toplantıya iliÅŸkin sorusu üzerine DavutoÄŸlu, konuya iliÅŸkin olarak yoÄŸun bir diplomatik trafiÄŸin sürdüÄŸünü söyledi. Suriye rejiminin, hem Cenevre-2’ye katılacağını açıklayıp hem de yeni ÅŸartlar öne sürmesinin fiilen orada olsalar bile toplantıya katılmayacakları anlamına geldiÄŸini ifade eden DavutoÄŸlu, rejimin bir taraftan da insafsızca yöntemleri devam ettirmesinin Suriye muhalefetinde bir haklı tepki doÄŸurduÄŸunu belirtti. Toplantı gündeminin esasının Cenevre-1’de alınan tam yetkiye sahip ve eli kana bulaÅŸmamış olanlardan oluÅŸan bir geçiÅŸ yönetimi kurmak kararları olduÄŸunu hatırlatan DavutoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti:

“Zaten ÅŸu anda içerideki terör tehdidiyle Suriye muhalefeti savaşıyor. Suriye rejimi ise aksine teröre destek veriyor. Rejim ve Muallim’in (Suriye DışiÅŸleri Bakanı) açıklamaları samimiyse öncelikle bu toplantıya gündemi belli olacak ÅŸekilde katılmak esastır. O da bir geçiÅŸ yönetimi kurulmasıdır. Suriye muhalefeti de tek bir çatı altında toplantıya katılmalı. Bunun için yoÄŸun bir çaba sarf ediliyor. Fakat ümit ederiz ki haklı talepleri bir an önce karşılanır. Cenevre-2 Konferansı’nın baÅŸarılı olması için elimizden gelen her türlü desteÄŸi vereceÄŸiz. Fakat uluslararası toplum da bilmelidir ki bir toplantıyla bu mesele tam anlamıyla çözüme kavuÅŸturulmaz.”

Bu yıl uluslararası toplum tarafından verilen yardım sözlerinin sorulması üzerine, Suriye içindeki ve dışındaki mülteciler için 2,4 milyar dolarlık bir insani yardım sözü verildiÄŸini belirten BirleÅŸmiÅŸ Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres de bu sene bu miktarın belli bir ölçüde büyümesinin beklendiÄŸini ifade etti. Guterres, krizin boyutu nedeniyle hiçbir yardımın yetmeyecek gibi göründüÄŸünü vurguladı. Türkiye tarafından 2 milyar dolara yakın bir bütçe ayrıldığının söylendiÄŸini aktaran Guterres, uluslararası toplumdan da çok daha büyük bir yardım beklediklerini kaydetti.

DavutoÄŸlu da böyle bir trajediye ne kadar sessiz kalınırsa kalınsın, kendilerinin her gün her saat bu trajediyi hatırlatmakla yükümlü olduklarını dile getirdi. Uluslararası toplumun performansına bakıldığında ümitli olmanın zor olduÄŸunu belirten DavutoÄŸlu, bu savaşın esasına dönük kimyasal silahlar konusu dışında henüz tek bir karar alınmadığına iÅŸaret etti. Bakan DavutoÄŸlu, “Ümit ederiz bu kez buradan yaptığımız çaÄŸrı karşılık bulur. En azından açlıktan kırılan bölgelere insani yardım ulaşır, küçük hesaplar bırakılır ve bu vicdani sese kulak verilir” ifadelerini kullandı.

 "Biz elimizden geleni yapmakta yükümlüyüz ve yaptık" 

DavutoÄŸlu, baÅŸka bir soruyu yanıtlarken de Suriye’de akan kanın durması için saÄŸlanacak tüm katkılara açık olmak gerektiÄŸini kaydetti. Ä°ran ile yaptıkları tüm görüÅŸmelerde hep bunun için devreye girmeleri talebinde bulunduklarını söyleyen DavutoÄŸlu, bu meselenin sadece doÄŸrudan mülteci alan ülkelerin meselesi olmadığını anlattı.

Bütün ülkelerin devrede olması gerektiÄŸini vurgulayan DavutoÄŸlu, nasıl bir mekanizmayla çözülebileceÄŸi konusunda ise sorumluluÄŸun, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) sorumluluÄŸunda olduÄŸunu hatırlattı. "Biz elimizden geleni yapmakta yükümlüyüz ve yaptık" diyen DavutoÄŸlu ancak nihayetinde meselenin çözümünde BMGK’nin üzerine düÅŸeni yapmasının önemine dikkati çekti.

"Cenevre-2'den sihirli deÄŸnek beklemiyoruz"

Irak DışiÅŸleri Bakanı HoÅŸyar Zebari ise tüm tarafların siyasi çözümü benimsediÄŸine dikkati çekti. Askeri  müdahale olamayacağı konusunda da mutabık olduklarını ifade eden Zebari, "Çatışmanın askerileÅŸtirilmesi maalesef Suriye ile yetinmeyip tüm bölge ülkelerini de çatışmanın ortasına sürüklemiÅŸ ve istikrarı bozmuÅŸtur” dedi.

Zebari, Suriye’deki durumun artık sadece o ülkeyle sınırlı kalmayacağının ortaya çıktığının altını çizerek, krizin Suriye topraklarından bütün bölgeye sirayet edeceÄŸini söyledi. HoÅŸyar Zebari, ÅŸöyle devam etti:

“Biz tabi ki de Cenevre’deki görüÅŸmelerden bir sihirli deÄŸnek çıkmasını beklemiyoruz ama baÅŸka da bir çözüm varmış gibi görünmüyor. Suriye muhalefetine bir çaÄŸrıda bulunuyoruz; Hiçbir ÅŸart öne sürmeksizin Cenevre-2 ÅŸansını yakalayın. BaÅŸka türlü bu konferans gerçekleÅŸemez. Geçici çözümler, geçiÅŸ hükümetinin kurulması, ara çözümlerin çeÅŸitlendirilmesi Cenevre-2 masasının etrafında gerçekleÅŸtirilecektir. Dolayısıyla umut ettiklerimizle yapabileceklerimizin arasında farklar olduÄŸunu biliyoruz. Åžundan da emin olun ki gerçekçi çözümler üretilmezse bu kriz daha uzun yıllar sürebilir.
Çatışmanın beraberinde gelen bir baÅŸka kriz daha var, o da aşırıcılık ve mezhepçilik. Bölgedeki her ülke bunlardan zarar görecektir eÄŸer bir çözüm imkanı doÄŸmazsa. Özellikle komÅŸu ülkeler arasında bir dayanışma tesis edilmeli ki ön cephede bulunan bizler olarak hem Suriyelilere yardım etmeye devam etmeli hem de bu krizin ülkemize sirayet etmesine engel olmalıyız. Çünkü, bu ateÅŸ düÅŸtüÄŸü yeri yakmakla yetinmeyecek, tüm diÄŸer ülkelere de yayılacak.”

AA