ErdoÄŸan'a fahri doktora

BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, "Türkiye'nin zor zamanlarında Malezya ve Malezya üniversiteleri hep yanımızda oldu. Birçok öÄŸrencilerimiz Malezya üniversitelerini kendi inançlarını, deÄŸerlerini muhafaza ederek okuyabileceÄŸi okullar olarak gördü, geldi burada eÄŸitimlerini aldı" dedi.

BaÅŸbakan ErdoÄŸan'a, Malezya'nın baÅŸkenti Kuala Lumpur'da, Malezya Uluslararası Ä°slam Üniversitesi'nde düzenlenen törenle fahri doktora tevdi edildi.

Törendeki konuÅŸmasına üniversitenin dekan, akademisyen ve öÄŸrencilerini "Esselamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü" ifadesiyle selamlayarak baÅŸlayan BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ÅŸahsına tevdi edilen fahri doktora unvanı dolayısıyla Malezya Uluslararası Ä°slam Üniversitesi yöneticilerine teÅŸekkür etti. 

Tevdi edilen fahri doktora ünvanının Türkiye ve Malezya arasında köklü, derin ve çok boyutlu iÅŸbirliÄŸinin bir simgesi olmasına ve iki ülke halklarının birinine daha da yaklaÅŸmasına vesile olmasını dileyen ErdoÄŸan, Bahadır Muhammed'in kuruluÅŸuna öncelik ettiÄŸi Malezya Uluslararası Ä°slam Üniversitesinin bazı yakın çalışma arkadaÅŸlarıyla Türkiye'den çok sayıda kiÅŸiye eÄŸitim ve öÄŸretim yuvası olduÄŸunu söyledi. 

Malezya Uluslararası Ä°slam Üniversitesinde sosyal ve Ä°slami bilimler alanlarında çok önemli çalışmalar, araÅŸtırmalar yapıldığına iÅŸaret eden BaÅŸbakan ErdoÄŸan, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:

"Bir dönem özellikle Türkiye'de üniversite öÄŸrencileri üzerinde ciddi baskı, yasaklama ve kısıtlamalar varken Malezya ve üniversiteleri çok sayıda öÄŸrencilerimiz için özgürce eÄŸitim görecekleri yer oldu. Åžu anda hamdolsun üniversitelerimizde, eÄŸitim sistemimizde böyle anlamsız yasaklar ve kısıtlamalar yok. Her alanda eÄŸitimi, eÄŸitim alma imkanını ve eÄŸitime ulaÅŸma fırsatını geliÅŸtirdik. Anlamsız yasakları kaldırdık, eÄŸitimin özgürleÅŸmesi için tarihi nitelikte adımlar attık. Türkiye'nin bu zor zamanlarında Malezya ve Malezya üniversiteleri hep yanımızda oldu. Birçok öÄŸrencilerimiz Malezya üniversitelerinde kendi inançlarını, deÄŸerlerini muhafaza ederek okuyabileceÄŸi okullar olarak gördü, geldi burada eÄŸitimlerini aldı. Aynı ÅŸekilde Bosna Savaşı sırasında Balkanlardan yüzlerce öÄŸrenci Malezya'da eÄŸitim aldı, buradan mezun olan öÄŸrenciler bugün hem kendi ülkelerinde hem de uluslararası kurum ve kuruluÅŸlarda önemli görevler ifa ediyorlar."

BaÅŸbakan ErdoÄŸan, yaÅŸananlarda ibret alınması gereken bir hikmet bulunduÄŸunu ve "sizin ÅŸer gördüklerinizde hayır, hayır gördüklerinizde ÅŸer vardır" ve "her zorlukla birlikte kolaylık vardır" ilahi mesajlarını anımsatarak, "Türkiye'de genç üniversite öÄŸrencilerinin bu mesajları iliklerine kadar yaÅŸadıklar, öyle zamanlar oldu ki zülüm bütün bütün renkleri, boyutlarıyla gelir üzerine çöker, hiçbir çıkış noktasının olmadığını zannedersiniz, o ateÅŸten bir çıkışın olmadığını düÅŸünürsünüz, daralırsınız ruhunuz, kalbiniz adeta bir cenderenin altındaymış gibi hissedersiniz ama Allah bulutları öyle bir aralar, kalbinize öyle bir inÅŸaaf, rahatlama saÄŸlar ki eski halinizden çok daha ferah bir hale erersiniz" diye konuÅŸtu. 

ErdoÄŸan, hüzün, yeis ve umutsuzluÄŸun inananlar için kabul edilebilecek, onaylanacak ve özellikle de teslim olunacak duygular olmadığını belirterek, "GevÅŸemeyin, mahzun olmayın, inanıyorsanız muhakkak üstünsünüz" ayetini hatırlattı. 

Sabredenlerin zafere eriÅŸtiÄŸini "Men sadere zafer" ifadeleriyle dile getiren BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

"Üzerindeki zülme, baskıya, haksızlığa karşı sabreden ama eÅŸ zamanlı olarak buna karşı samimi mücadele eden bir insan için zafer mukadder haline geliyor. Türkiye'nin gençleri bunu baÅŸardılar. Türkiye'nin gençleri 80'lerde, 90'larda hatta 2000'li yıllarda inançlarından dolayı kendilerine yönelen zulme karşı sabrettiler, tahammül gösterdiler, direndiler, o zülmeti aydınlığa ulaÅŸtırmak için mücadele ettiler ve nihayetinde zaferi elde ettiler. 

Bir dönem gençlerimize çok ağır zulümler edildiÄŸi için üzülüyorduk ama sonuçta yurt dışında çok iyi üniversitelerde okumuÅŸ, uluslararası vizyon sahibi, birkaç dil bilen, dünyayı çok iyi tanıyan gençlerimiz oldu. Yani ÅŸer hayra tahvil edilmiÅŸ oldu. DüÅŸünün ki gençlerimize yapılan haksızlıklar sebebiyle gençlerimiz geldiler Malezya’da eÄŸitim gördüler, Malezya'nın dilini, kültürünü öÄŸrendiler, Malezyalı kardeÅŸlerimizle daha da yakınlaÅŸtılar. Avrupa’ya ABD’ye giden öÄŸrencilerimiz, gençlerimiz oldu. O gençlerimiz ülkelerine döndüler ve ÅŸu an ülkelerinin kalkınmasına ciddi katkılar saÄŸlıyorlar."

-"Önemli olan zihninizin içindekidir, ruhunuzdakidir, önemli olan gönlünüzdekidir" 

"Türkiye'nin 11 yıl içinde hükümetimiz döneminde elde ettiÄŸi baÅŸarılar iÅŸte bu donanımlı, birikimli gençlerin omuzlarında yükseldi" diyen BaÅŸbakan ErdoÄŸan, bu süreçte baÅŸörtüsünün bilimin önünde engel olmadığını birkez daha ispat etme imkanı bulduklarını söyledi.

ErdoÄŸan'ın bu sözleri salonda yoÄŸun ÅŸekilde alkışlandı. 

Ä°nançların ve deÄŸerlerin, bilimin önünde engel olmadığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, "Önemli olan zihninizin içindekidir, ruhunuzdakidir, önemli olan gönlünüzdekidir" dedi. 

ErdoÄŸan, Malezya'ya gelmeden önce Tokyo'da TÜRKSAT 4A uydusunun teslim törenine katıldığını, uydunun uzaya fırlatılacağını, yılın ikinci çeyreÄŸinde de 4B'nin yapılarak, uzaya gönderileceÄŸini vurgulayarak, "Bunlar bizim ilk uydularımız deÄŸil. Türkiye ÅŸu anda savunma sanayi ihtiyaçlarının yüzde 50'sini artık yerli kaynaklardan saÄŸlamaya baÅŸladı. Göreve geldiÄŸimizde bu oran sadece yüzde 20'ydi. Åžimdi kendi tankımızı, helikopterlerimiz, insansız hava araçlarımızı, roketlerimizi, silahlarımızı üreten bir ülke konumuna yükseldik. Åžu anda yerli tasarımla, kendi mühendislerimizle savaÅŸ gemilerimizi imal ediyoruz ve ÅŸu ana kadar 2 savaÅŸ gemimizi tamamladık, denizlerimize gönderdik, 6 tanesini de kısa zamanda bitirerek onları da denizlere inÅŸallah uÄŸurlayacağız" diye konuÅŸtu.

AA