Nurettin Koç: YKS (Yitirilen Kuşağın Sorumlusuyuz)

Ramazan ayının ortalarında Bakırköy Ruh ve Sinir hastalıkları Hastanesine gittik. Bir akrabamız rahatsızlandığı için acil bölümünden giriÅŸ yaptık. Kan tahlili sonuçlarını beklerken deÄŸiÅŸik rahatsızlığı olan hastalar geliyordu. 

Ruhumu acıttığı için birisinden bahsetmek istiyorum. Bekleme salonu, güvenlik geçiÅŸi ve hasta kabul aynı yerde olduÄŸu için konuÅŸulanları ve hastaları duyup görebiliyorduk.

Ä°smi Muhammed olsun. 2007 doÄŸumlu bir erkek evladımız. 

Doktor sorular soruyor. Bazı soruları cevapladıktan sonra kafasını masaya koyup biraz aÄŸlıyor tekrar doktora bakıyordu. Ä°drar tahlili istediler. Tuvalete girdi idrarını yapmadan boÅŸ kutu ile çıktı. HemÅŸire kızdı babasının da Muhammed ile tuvalete girmesini istedi. Sebebini bilmiyorum ama babasının boyunluÄŸu vardı yüzünü örterek oÄŸluna yaklaşıyordu. 

Muhammed cebine kapak doldurmuÅŸtu. 

Bir ara babası dışarı çıktığında dayanamayıp gidip sordum. 

Abi Muhammed'e ne oldu?

Sınavdan dolayı bu hale geldi...

Bu cevaptan sonra pek bir ÅŸey soramadım. Babanın durumu da konuÅŸmaya müsait deÄŸildi. Dua ettim. 

Pırıl pırıl bir genç Muhammed. Bakmaya kıyamazsınız. 

Bakmaya kıyamadığımız yavrularımızın aklına kıyıyoruz. Aklına kıyıyoruz. Aklına kıyıyoruz...

Devlet, toplum ve aileler olarak akıl katili oluyoruz. 

Hepimiz bu arızalı sistemin beslendiÄŸi besinleriz. 

Ä°deolojisi fark etmez vicdanlı eÄŸitimcilerin bu soruna özgün çözümleri olduÄŸunu düÅŸünüyorum. 

Aklımızı neye feda ediyoruz?