Şevket Hüner: Mutabakata Ulaştırmayan Mukabeleler

Sözlükte "karşılıkta bulunmak, karşılık vermek." anlamına gelen mukabele etmek, Ramazan’da namaz öncesi hafızlarca okunan Kuran'ı takip etmek suretiyle hatim indirme geleneÄŸinin adı olmuÅŸ. Kuran'ın inmeye baÅŸladığı Ramazan ayında yapılan amellerin daha faziletli kabul edilmesi de mukabele geleneÄŸinin devamını saÄŸlamış.

Resulullah (sav) Hıra ’da ki ilk buluÅŸmada Cebrail’e (as) istediÄŸi karşılığı veremeyince ÅŸiddetle sarsılmıştı. Ve gelen ayeti tekrar edene kadar sarsılma ÅŸiddeti artarak sürmüÅŸtü. Yani, gelen ayeti okuyarak mukabele edince ancak mukabele baÅŸlamış, sonrasında bir mutabakata dönüÅŸmüÅŸtür. Resulullah (sav) sonrası, sahabenin, birinin Peygambere ithafen yanlış bir tutumunu gördüÄŸünde veya sözünü duyduÄŸunda yakasına yapışıp “Bunu Resulullah’tan (sav) ne zaman ve ne ÅŸekilde gördün / duydun?’ tarzında hesap sormasının temelinde, mukabele ile okunan Kuran’ın mutabakata varılması yatar.  

Artık mukabelelerde, ne Kuran’ı okuyan hafız okuduÄŸunun sorumluluÄŸunu kuÅŸanıyor, ne de takip eden, kendini muhatap kabul ediyor. Allah’ın son Kitabı dirileri ahlaklandıramadan ölülerin arkasından okunuyor ve böylece din bir afyona çevriliyor. Acaba mukabele, Mübarek 11 aylar boyunca birbirimizi Kuran ile uyarmak ÅŸeklinde fonksiyonel hale dönüÅŸebilir mi? Zira Kuran’ın emirleri ve nehiylerini hatırlayarak ve hatırlatarak geçirilen mübarek 11 aylarda hem biz hem de beraberliklerimiz ÅŸifa bulacaktır. EÄŸer bunu yapmazsak, sanal alem üzerinden Kuran ile birbirimizi suçlamaya devam edip gavurun ekmeÄŸine yaÄŸ süreceÄŸiz. Kuran ile kendisini uyarmayı unutup baÅŸkalarını cehennemlik etmek için yapılan tüm kibir dolu paylaşımlar bugünkü cahiliye hayatının ve orman kanunlarının sürmesine sebep olmaktadır. Bu sanal aymazlığın sonu dünyada zillet ahirette azaptır.

O zaman nasıl mukabele edeceÄŸimiz konusunu araÅŸtırmaya ‘mukabele sonrası Resulullah (sav) nasıl bir haleti ruhiye içinde olurdu?’ sorusuna cevap arayarak baÅŸlamalıyız.

Abdullah Ä°bn Abbas’ın (rah) ÅŸöyle dedi: "Hayır hasenat yapma konusunda Resulullah (sav) insanların en cömerdi idi. Ramazan girip Cebrail (as) ile buluÅŸtuÄŸunda daha da cömert olurdu. Cebrail (as), Ramazan ayında her gece Resulullah (sav) ile buluÅŸurdu. Resulullah (sav) ona Kuran’ı arz ederdi. Ä°ÅŸte Cebrail (as) ile buluÅŸtuÄŸu zaman Resulullah (sav) rüzgârla sürüklenen yaÄŸmur yüklü bulutlar gibi cömert olurdu."(Müslim / Fedail 50)

Resulullah (sav) Ramazan ayında Cebrail (as) ile Kuran’ı mukabele etmeleri sonucunda bir köÅŸeye çekilmez büyük bir iÅŸtah ile garip gurebanın imdadına koÅŸarmış. Yani Resulullah (sav) okuduÄŸu hatimlerden dolayı bir bedel isteyenlerin aksine sahip olduklarını ihtiyaç sahipleriyle paylaÅŸmayı seçermiÅŸ. Bu konuda kimseyi ayırmaz aynı rüzgârların yaÄŸmur yüklü bulutları yönlendirdiÄŸi gibi Kuran O’nu, ihtiyaç sahipleriyle, sahip olduklarını paylaÅŸma istikametine sevk edermiÅŸ. Biz de bu sünnetin rehberliÄŸinde rüzgârın sürüklediÄŸi yaÄŸmur yüklü bulutlar gibi yetimler, kimsesizler, evsiz barksızlar ve asgari ücretli köleler üreten kapitalizmle mücadelede safları sıklaÅŸtırmalıyız. Öyleyse sahip olduklarımızı baÅŸa kakmadan ve incitmeden finansal kapitalizmin maÄŸdurlarıyla nasıl paylaÅŸacağımızı düÅŸünmeliyiz. Buna sebep olanlarla nasıl bir mücadele sürdüreceÄŸimizi öÄŸreten ve aramızda mutabakata vardıran mukabelelere devam etmeli deÄŸil miyiz?

Åževket Hüner / 22 Ramazan 1446