Sosyal Medya

Şevket Hüner: Buz Dağının Görünen Yüzü



Bisetin 7. yılında Müslümanları ve hamisi HaÅŸimoÄŸulları'nı üç yıl süren ambargoya maruz bırakan Mekkeli müÅŸrikler, alışveriÅŸ yapmayacak, kız alıp vermeyecek, her türlü iliÅŸkilerini keseceklerine dair kararlarını Kâbe'nin duvarına asarak ilan ettiler. Buna muhalefet edenler en ağır ÅŸekilde cezalandırılacaktı. Müslümanlara çok sıkıntılı günler yaÅŸatan ambargo sürdükçe, biten ve temin edilemeyen erzaklar çekilen açlığı artırmış, o mahalleden gelen çocuk feryatları dindirilemez olmuÅŸtu. Mekkeli egemenlerin iktidarlarına tehdit olarak gördüÄŸü Resulullah’a, ahalinin desteÄŸini kesmesi için açlıkla boyun eÄŸdirme yöntemi, Hz. Ebubekir, Hz. Hatice ve Ebu Talib’in tüm servetini tüketmekten korkmadan bu yoksunluÄŸu sona erdirme gayreti sonucunda baÅŸarısız olmuÅŸtu. O güne kadar açlık ve yokluÄŸa tahammül edemeyip boyun eÄŸmek zorunda kalanlar, iman etmeleri sonrası paylaÅŸarak direnmeleriyle oyunu bozmuÅŸ ve bazı insaf sahiplerini harekete geçirerek ambargoyu sonlandırmıştı. Bu olayı seyredenler, müÅŸriklerin acımasızlıklarına, Müslümanların ise dayanışmalarına ÅŸahit olmuÅŸlardı.

Hicri 2. yılın Ramazan ayında Bedir ile baÅŸlayan cihad, bundan altı yıl sonra hicretin 8. yılının Ramazan ayının 20. gününde Mekke’nin fethi ile sonuçlandı. Üstelik bu süre zarfında üç Yahudi kabile Medine’yi terk etmek zorunda kaldı. Yani sahabe, oruçla geçirdiÄŸi ilk Ramazan ile baÅŸladığı bu zorlu sürecin gereÄŸini dayanışarak ve paylaÅŸarak baÅŸarıyla tamamladı. Onları aciz ve biçare gören düÅŸmanları, neden yenildiklerini bir türlü anlamadılar. Zira onlar, müminlerin dayanışarak ve paylaÅŸarak kardeÅŸ olmaya ulaÅŸtıran gücünü küçümsediler.

Gazze'de 2007'den beri devam eden, Ä°nsan Hakları Ä°zleme Örgütü'nün belgelediÄŸi ambargoda, sivillere gıda, su ve ilaç gibi temel ihtiyaçların ulaÅŸtırılmasını kısıtlayan Ä°srail, bu yardımları Hamas'ın askeri amaçlar için kötüye kullandığını iddia ediyor.
7 Ekim’den beri sürdürülen soykırıma yönelik bombardımanın durmasına raÄŸmen Ä°srail, Ramazan ayında bu ablukayı daha da artırdı. Günden güne zorlaÅŸan ÅŸartlara raÄŸmen Ramazan orucu tutan Gazzelilerin inancını ve ÅŸehirlerini yeniden inÅŸa etme kararlılığını dile getiren Gazzeli çocuk, mütebessim bir edayla El Cezire'ye verdiÄŸi röportajda diyor ki:

-Ramazan ayında sınır kapılarının kapatılmasının büyük bir baskı olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Çünkü bu süreçte yiyeceÄŸe ihtiyacımız olduÄŸunu biliyorlar. Bize nefes aldırmamak için yardım giriÅŸini engelliyorlar. Bunu da üzerimizde bir baskı aracı olarak kullanıyorlar.

-Peki, sürdürülen bu ambargo sizi vazgeçirecek mi?

-Bunu daha önce de denediler ama inÅŸallah biz ölümden yeni bir hayat çıkaracağız. Ä°nÅŸallah bunun üstesinden de geleceÄŸiz. Bombardımanın bitmesinden sonra biraz nefes aldık. Bir nebze olsun yıktıklarını yeniden imar etmeye baÅŸladık. Ä°nÅŸallah burayı yeniden inÅŸa edeceÄŸiz.

-Bu sarsılmaz güvenin nereden kaynaklanıyor?

-Bu benim insanlara deÄŸil, sadece Allah’a olan güvenimdir. Ä°nÅŸallah taÅŸ üstünde taÅŸ bırakmasalar dahi Gazze’yi tekrar yeniden inÅŸa edeceÄŸiz.

Titanik, 1909 yılında Kuzey Ä°rlanda Belfast tersanesinde yapımına baÅŸlandı. Bu devasa gemi, dönemin en büyük ve en lüks yolcu gemisi olarak tasarlandı ve 1912 yılında tamamlandı.
Titanik, 10 Nisan 1912'de Ä°ngiltere’nin Southampton limanından yola çıktı ve New York'a gitmek üzere Atlantik Okyanusu'na açıldı. Ancak, 15 Nisan 1912'de bir buz dağına çarpması sonucu batan gemideki 2.224 yolcu ve mürettebattan yaklaşık 1.500 kiÅŸi hayatını kaybetti.
MühendisliÄŸin neredeyse yenilmez olarak görüldüÄŸü, "Tanrı bile bu gemiyi batıramaz" denilen gemide sadece 20 can kurtarma filikasının yeterli görülmüÅŸ olması kibrin simgesiydi.

Günümüzde de kibirli ÅŸeytanın yolunda daha büyük bir gemiye dönüÅŸtürülen dünya, Gazze adlı bir buzdağına çarptı. Gazze’de dayanışmanın ve paylaÅŸmanın her türlü zorluÄŸu aÅŸtığını ispat eden bir avuç yetim ve öksüzün sergilediÄŸi sarsılmaz kardeÅŸlik, Ramazan orucunun da nasıl eda edilmesi gerektiÄŸini tüm ümmete öÄŸretmeye devam ediyor…
Peki, biz bu Siyonizm adlı gemide bir avuç mutlu azınlığın daha da refah içinde yaÅŸaması için hizmetkârlık ederek, bir gün konforlu bir kamaraya ulaÅŸma rüyasını görenlerden miyiz yoksa...?

Åževket Hüner / 15 Ramazan 1446

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.