Sosyal Medya

Şevket Hüner: Cihad Etmek Orucu Bozar Mı?



Ramazan ve Cihad, tasavvurumuzda yan yana gelmesi zor kavramlar. Zira uzun süredir savaÅŸtan uzak yaÅŸanan bu topraklarda Ramazan, iftar ve sahur sofraları, pideler, enderuni teraviler, hatimler, fitre miktarları, imsak tartışmaları üzerinden deÄŸerlendirilirken asıl tema sükûnettir. Anlaşılan o ki iÅŸgal altındaki topraklarda veya mülteci kamplarında yaÅŸanan Ramazanlar hakkında bilgi sahibi deÄŸiliz. Bunun farkına varmamızı saÄŸlayan Gazze’de süren soykırım ve insanlık dışı katliamlara raÄŸmen Ramazan’ı karşılama heyecanı ise hayrete ÅŸayan…

Kuran’ın indirildiÄŸi Ramazan ayında oruç tutmamızı emreden ayet, Hicri 2. yılın Åžaban ayının sonlarında iniyor. Oruç tutularak baÅŸlanan Ramazan ayının 12. gününde Mekke’den yola çıkan Kervanı basma emriyle harekete geçiliyor. 17. gününde Bedir’de 1000 kiÅŸilik bir düÅŸmanla savaÅŸmak zorunda kalınıyor. 19. gün kazanılan savaşın sonrasında alınan esirler ile ilgili bir imtihan içinde buluyorlar kendilerini. Yani oruca baÅŸladıkları ilk Ramazan’da cihad etmek zorunda kalıyorlar.

Åžu günlerde ezanın ve tüm ibadetlerin yasaklandığı, insanların kamplarda eziyet gördüÄŸü DoÄŸu Türkistan’da Ramazan’ın geliÅŸi nasıl karşılanıyor? Yasaklara raÄŸmen ölümü göze alıp tutulan oruçların ecri ne ile ölçülebilir? Gazze’de, yarına çıkacaklarını bilmeden tutulan oruçlar ve aç kalkılan iftar sofraları ne ile kıyas edilebilir? Kıt kanaat ulaÅŸtıkları nimetleri esirleri ile paylaÅŸmalarının hayatımızdaki karşılığı nedir?

Bir vücudun azaları gibi beraberce hareket etmesi beklenen Müslümanlar, birbirinden bağımsız, umursamaz, kaygısız bir Ramazan geçirebilirler mi? Her nerede ve ne halde olursa olsun daima Allah’ın gözetiminde olunduÄŸu ÅŸuuru ile eÄŸiten oruç ibadeti, bizi zorda kalmış kardeÅŸlerimize daha da yakın kılmalı deÄŸil mi? Her gün bir cüz okunmak için oluÅŸturulan halkalarda tilavet edilen Kuran’ın uyarılarına kulak asmadan hatimler indirilebilir mi?

Bütün dünya bir avuç Müslüman’ı göstere göstere katlederken, bizi birbirimize düÅŸüren tarafgirliklerimiz Ramazan’ın ruhuna uygun mudur? Ä°nsanı deÄŸil de eÅŸyayı kutsallaÅŸtıranların oluÅŸturduÄŸu kapitalist sisteme eklenerek enflasyon üzerinden semirenlerin fitreleri ve zekâtları cehennemden uzaklaÅŸtırabilir mi?

Hz. Ömer’den (ra) nakledildiÄŸine göre; Resulullah (sav), Bedir savaşında, 1000 kiÅŸiden meydana gelen müÅŸrik ordusuna ve yaklaşık 300 kiÅŸiden meydana gelen sahabelerine bakmış ve sonra kıbleye dönüp ellerini açarak Rabbine ÅŸöyle yalvarmıştı: “Ey Allah’ım bana vadettiÄŸini gerçekleÅŸtir. Ey Allah’ım bana vadettiÄŸini gönder. Ey Allah’ım, ÅŸayet Müslümanlardan bu topluluÄŸu helak edecek olursan yeryüzünde artık ÅŸirk koÅŸmadan sana ibadet eden kimse kalmayacak!” (Müslim, Tirmizî)

Bu makbul dua da ki dava tarifi, Resulullah’ın (sav) tüm hayatına ÅŸamildir. Burada ana tema, Allah’ı hakkıyla tesbih ve takdis etmektir. Her zaman ve zeminde Allah’ın kulu olduÄŸumuzun ÅŸuuru ile sıratı müstakim üzere bu yolda mallarımızla ve canlarımızla mücadele edenleri desteklemek, Kuran’ın indirildiÄŸi Ramazan ayında tutulan orucun gereklerinden bir deÄŸil midir? 

Mekke’de üç yıl sürdürülen boykot, Bedir gazvesi ve Hendek kuÅŸatmasında da müÅŸriklerin isteÄŸi Tevhid’e sahip çıkan müminlerin soyunu kazımaktı. Resulullah (sav) ve sahabe, bu üç giriÅŸimde de açlığa ve tüm yoksunluÄŸa raÄŸmen davalarına sahip çıkarak bu kıyamı sonraki nesillere devrettiler.

Hicri 2. yılın Ramazan ayında Bedir ile baÅŸlayan cihad, bundan altı yıl sonra hicretin 8. yılının Ramazan ayının 20. gününde Mekke’nin fethi ile sonuçlandı. Üstelik bu süre zarfında üç Yahudi kabilede Medine’yi terk etmek zorunda kaldı.

Bugün de Gazze’de sürdürülen soykırımın nedeni, bu davaya sahip çıkanların kıyamıdır. Mallarıyla, canlarıyla, evlatlarıyla cihad edenler, esirlere adil davranıp onlara merhamet gösterenler bu davanın hâlâ sürdüÄŸünün en önemli kanıtlarıdır.

Gazze’de, kalan aile fertleriyle belki son oruçlarını tutacak, son namazlarını kılacak olanların kaldıkları çadırlar, Ramazan’ın geliÅŸini kutlamak için bir düÄŸün evi gibi süsleniyor.

Kuran’ın inmeye baÅŸladığı bu ayı ÅŸehadetleriyle taçlandırmayı bekleyen hem oruçlu hem sakin, hem oruçlu hem cesur yiÄŸitler tarih yazıyorlar. Önce Allah için yemeyi-içmeyi sonra da Rableri adına canlarını terk etmeyi göze alabiliyorlar

Bir yandan nefisle mücadele edip diÄŸer yandan zalimlere kafa tutabiliyorlar.

Bu ÅŸekilde bizlere ilk orucunu Bedir’de tutan sahabeleri hatırlatıyorlar.

 

Åževket Hüner / 1 Ramazan 1446

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.