Şevket Hüner: Yol yormuyorsa yoldaşındandır

Dünya hayatını bir yolculuğa benzetirsek bu yolda beraber yürüyenler yoldaştır. Bu ayrılık yurdunda yol bitince ardında ayak izleri ve yoldaşın şahitlikleri kalır. İnsanın eşi, onun hakkında en çok şahitlik edecek olan yoldaşıdır. Öyleyse kalan gidene nasıl şahitlik eder?
Aişe (rah) dedi ki; Günün birinde Hatice’nin kız kardeşi Hâle bintu Huveylid (Medine'ye gelip) Resulullah’ın (sav) huzuruna girmek için izin istedi. Resulullah (iki kız kardeşin seslerindeki benzeyişle) Hatice’nin izin isteyişini hatırladı ve bunun için hâli de değişti. Ve “Ey Allah’ım, bu Hale’dir.” dedi. Resulullah’ın (sav) bu hâline sinirlenip kendime hâkim olamayarak: “Uzun yılların yıprattığı, dişleri dökük Kureyşli bir kocakarıyı unutamıyorsun, hâlbuki Allah onun yerine sana daha iyisini vermiştir” diye, sitem ettim. (Buhari, Menâkıbu’l-Ensar, 20; Müslim, Fadâilu’s-Sahabe, 78)
Mübarek çehresi değişen Resulullah (sav) şöyle buyurdu; “Vallahi, Allah, bana onun yerine daha iyisini vermedi. İnsanlar kâfirken o bana inandı, insanlar beni yalanlarken o tasdik etti. İnsanlar beni her şeyden mahrum ederken, o servetiyle yardım etti. Ve Allah, kadınlar arasında yalnız ondan evlat ihsan etti.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 118)
Ümmü Halid; “Ben Ğadir Şaban el-Siyam, Cüre bölgesindenim. 23 yaşımda Şehit Muhammed Dayf’in eşi oldum. "Kimse onun yüzünü ve benim ismimi bilemedi. Çünkü eşim beni bu şekilde yetiştirdi. Ben de diğer insanlar gibi, kimseye kendimi tanıtmadım. Adımı ve kimliğimi gizledim. O dönemde büyük zorluklar yaşanıyordu. Baskıcı yönetim nedeniyle ne bir düğün yapabildik ne de bir kutlama oldu. Nişan yüzüğüm olarak 2000 dinar yazıldığında, bana sadece 1000 dinar verdi ve "Bu kadar var." dedi. Şeyh Ahmed Yasin ve Şeyh Salah Şehade’den düğün hediyesi olarak gelen, 2000 dinarı Kassam’a, yatak odası takımını da evlendirilecek bir mücahide verdi. O hiçbir zaman parayı amacına ulaşmak için bir araç görmedi. Tek erkek kardeşim şehit olduğu için annem eşimi manevi oğlu olarak gördü ve mücadelesini birlikte sürdürdü. Elhamdülillah, onunla tünellerde olduğumuz anlar, yerin üstünde olduğumuzdan fazlaydı. O, Kur'an okumayı çok severdi. Nazik bir eş, mükemmel bir baba ve eşsiz bir dosttu. Yanına giren onu, sade giyimli ve alçakgönüllü bulurdu. Çok az konuşurdu. Fakir birini gördüğünde hislenir ve "Kıyamet gününde bunlar hakkında sorulacağız" derdi. Mücadelesi için; "Ben Yahudilerle din yüzünden savaşmıyorum, ben işgalci siyonistlerle savaşıyorum, çünkü onlar beni toprağımdan sürmek istiyorlar." derdi. Bana çok şey öğretti. Üniversite eğitimimi İslam Üniversitesi’nde üstün başarıyla tamamladım. Şu anda Tarih ve Günümüz Meseleleri alanında yüksek lisans yapıyorum. Aynı zamanda en-Nur Derneği’nde çalışıyorum. Bana araba kullanmayı o öğretti. Daima, "Her büyük adamın arkasında güçlü bir kadın vardır" derdi. Beni, gurur duyduğum ve onurla taşıdığım güçlü bir kişiliğe dönüştürdü. On yıllık evliliğimiz boyunca bana evlat nasip olmadı. Bu yüzden eşim, Vidad Usfur ile evlendi. Ancak 2014 yılında, bir suikast sonucu Vidad Hanım ve iki çocuğu şehit edildi. Daha sonra Allah bize de üç çocuk bahşetti. Allah yolunda çocuklarımız, hayatları ve hayatımızla bir bedel ödeyeceğimiz bilinciyle yaşadık. Paylaştığımız onca zorluğa rağmen, Muhammed Dayf’ın eşi olduğum için hep büyük bir gurur duydum. Onun yolunda ilerlemeyi, kaçmadan, korkmadan, onurlu bir şekilde şehit olup cennette ona kavuşmayı diliyorum. Vasiyeti olan Kudüs'ü ve Filistin'i özgürleştirme yolunda mücadeleye devam edeceğim…”
Ve onlar ki: "Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl" derler…(Furkan / 74)
Şevket Hüner / 13 Şaban 1446
Henüz yorum yapılmamış.