İhsan Fazlıoğlu: Bugün yaşanan 'anormal' bizlerin eseridir
Dünya genelinde yaşanan ve insan hayatını tehlikeye atmasının yanı sıra dünyada bundan sonra neleri değiştireceğinin de endişe ile tartışıldığı salgın hadisesinde yaşanan sürecin “normal” olmadığını ama dikkatle bakıldığında dünyadaki gelişmelerin “doğal “ bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz.
Dünyanın kritik bir eşikten geçtiği ve yeniden şekillendiği bu dönemde, neler olup bittiğini anlamakta zorlanıyoruz. Ülkemizin felsefe alanındaki yetkin isimlerinden biri olan Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, Özel Derya Öncü Eğitim Kurumları öğretmenleri ile bir araya geldiği online toplantıda salgın hadisesini tarih-ideoloji ve biyoloji ekseninde analiz etti. “Her dem insanı tanımlamak: Tarih’ten ideoloji’ye ideoloji’den biyoloji’ye neler oluyor hayatta?” başlıklı toplantıyı, Özel Derya Öncü Anadolu Lisesi öğretmenlerinden Murat Ural özetleyerek haber haline getirdi.
İhsan Fazlıoğlu, dünya genelinde yaşanan ve insan hayatını tehlikeye atmasının yanı sıra dünyada bundan sonra neleri değiştireceğinin de endişe ile tartışıldığı salgın hadisesinde yaşanan sürecin “normal” olmadığını ama dikkatle bakıldığında dünyadaki gelişmelerin “doğal “ bir sonucu olduğunu ifade ederek konuşmasına başladı. Fazlıoğlu, salgın hadisesinin mahiyetinin idrak edilmesi için bio-conservatistler (hümanistler) ile trans-hümanistler (+post-hümanistler+meta-hümanistler) arasında yaşanan çatışmanın fark edilmesinin şart olduğunu belirtti.
Bu iki entelektüel ve siyasi akım arasındaki çatışmanın temelinde insanın nasıl tanımlanacağı sorusunun yattığını ifade eden Fazlıoğlu bu sorunun temelinde de “anlam-değer”in kaynağının ne olduğu sorununun olduğunu vurguladı. Tarih’ten ideoloji’ye, ideoloji’den biyoloji’ye doğru akan süreçte insanlar arasındaki kavganın temelinde maddenin değil mananın yattığını, hayatın ilkelerini belirleyen şeyin anlam ve değer yargıları olduğunu zikreden Fazlıoğlu, “Tanrı”yı reddederek doğaya yönelen hümanistlerin yerini “İnsan’ı” reddederek meta-insana yönelen trans-hümanistlerin ve post-hümanistlerin almaya çalıştığını, hal-i hazırda yaşadığımız bio-psikolojik kaosun da bu çatışmanın bir neticesi olarak okunabileceğini söyledi.
Konuşmasının son bölümünde, aktör olarak yer almadığımız bu kaotik durumda biyolojik varlığımızı korumak için alacağımız tedbirlerin yanı sıra zihni/manevi varlığımızı korumak için de tedbirler almamız gerektiğine dikkat çeken Fazlıoğlu, bunun için önce insanın yeniden ne şekilde tanımlanmaya çalışıldığını kavramamızın sonra da kendi teklifimizi yapacak bir dil geliştirmemizin hayati önemine vurgu yaparak sözlerini tamamladı.
Müellif: Murat Ural / Dünya Bizim Kültür Portali
Henüz yorum yapılmamış.