28 Şubat’ın cesur kalemi: Yaşar Kaplan'a veda

Ä°slami edebiyatın öncü isimlerinden olan YaÅŸar Kaplan, Almanya’da tedavi gördüÄŸü hastanede önceki gün vefat etti. Bugün Ankara’ya gelmesi beklenen cenazenin, yarın Hacı Bayram Veli Camisi’nde kılınacak namazın ardından Taceddin Dergâhı Haziresi’ne defnedilmesi planlanıyor. GeçmiÅŸte düÅŸünceleriyle önemli bir kitleye hitap eden Kaplan, 28 Åžubat döneminde hakkında açılan davalardan dolayı Almanya’ya gitmiÅŸti. Son zamanlarda ülkesine dönme hazırlıkları içinde olan yazar, 20’ye yakın eserini ve yayınlanmamış notlarını bırakarak ülkesinden uzakta hayata veda etti.

En son verdiÄŸi röportajlardan birinde “Sanatçı, esas itibariyle kendi toplumunda da gurbeti yaÅŸayan ve hasreti hiç bitmeyen kiÅŸidir” diyerek gurbetini anlatmıştı. Ülkesini özlediÄŸini söylemiÅŸ, dönüÅŸ ÅŸartları oluÅŸtuÄŸunda Türkiye’ye geleceÄŸini belirtmiÅŸti. Yeni kitaplarıyla baÅŸlangıç yapma hayali vardı. YetmiÅŸli yıllarda yayınlanan hikaye kitaplarının Ketebe’den çıkması, belki de bu baÅŸlangıcı hazırlayan bir süreçti.

MALCOM X’Ä° ONUNLA TANIDIK

Seksenli yılların öncü isimlerinden olan YaÅŸar Kaplan, hikaye, deneme ve eleÅŸtiri yazılarını kendi adı ve müstear imzalarla Edebiyat, kurucusu olduÄŸu Aylık Dergi, Meydan ve Hüner gibi dergilerde yayımladı. Aykırı bir edebiyat dergisi olan “Aylık Dergi”yi 1978-1988 yılları arasında çıkartırken, Ä°slami cenahtan birçok edebiyatçının yayın dünyasına girmesine vesile oldu. Bir edebiyat dergisinde Kur’an ve hadis metinlerine yer veriliyordu ve bu bir ilkti. Yine onun çevirileri sayesinde Malcolm X ve Abdülkadir es-Sufi Türkiye’de tanınmaya baÅŸladı. Kaplan, o dönemlerde yazdığı dört ayrı eserinden dolayı yargılandı, Demokrasi Risalesi adlı deneme kitabı nedeniyle 3 yıla yakın cezaevinde kaldı.

28 Åžubat döneminde yazdığı cesur yazılarla akıllara kazanan mütefekkir yazar YaÅŸar Kaplan, hakkında açılan davalar nedeniyle 1999 yılında Almanya’ya yerleÅŸmek zorunda kaldı. Uzun yıllar kendisinden haber alınamadı. Ä°lk baskısı 1976’da yapılan “Dönemeçler” öykü kitabı 2019 yılında Ketebe’den yeniden yayınlandığında, Gerçek Hayat dergisine bir röportaj verdi. Sürekli yazmasına raÄŸmen yazdıklarını paylaÅŸma imkanı bulamadığını itiraf eden yazar, “Yazmak var olmanın, var olmak yazmanın bir ayrılmazıdır” diyerek yazma devam ettiÄŸini belirtti.

KOLÄ°LER DOLUSU DEFTERÄ° VARDI

Kadim dostu Cengiz Kalkan, koliler dolusu defteri olduÄŸunu ve her biri için birer ay çalışsa, yayına hazır duruma getirebileceÄŸini söyledi. Kalkan, “Son dönemlerde hastalıklarla mücadelesinde bile gece yarılarına kadar notlar aldığını, kitaplar biriktiÄŸini ve yazılar tasnif ettiÄŸini söylüyordu. Bu hafta uçak ambulansla nakledilmeyi bekliyordu. Bu arada hem kitapların naklini hem notlarının tasnifini arzu ediyordu. Son bir hastane kontrolü olacak, burada buluÅŸacaktık, nasip bu dünyada deÄŸilmiÅŸ” dedi.

Demokrasi Risalesi kitabında demokrasinin Müslümanlarca nasıl anlaşılması gerektiÄŸi yönünde ufuk açtığını belirten arkadaşı Åžair Arif Dülger ise ÅŸu bilgiyi verdi: “Seksenli yıllarda Aylık Dergi’de müstear Ä°zzet Merter adıyla ‘Åžair-sanatçı yönüyle Necip Fazıl, düÅŸünür yönüyle Necip Fazıl ve aksiyon adamı Necip Fazıl’ baÅŸlığıyla ilk ciddi eleÅŸtiri yazılarını yazmıştı.”

CEZAEVÄ°NDEN GURBETE

Cezaevinde okuyucu ziyareti