Abdülaziz Kıranşal / Faize Karşı Direnen Müslüman Hanımlara

Onlar Hz. Asiye’nin talebeleridir:
Onlar, bu haram saltanatının saraylarında yaÅŸamaktansa “Rabbim! Katında, benim için cennette bir ev yap” (Tahrim, 11) diyerek, asıl rahatı ve asıl huzuru cennette isteyen ve bu tavrıyla tek başına bir hanımın zulüm sistemlerine ve bozuk ekonomik düzenlere karşı nasıl direnebileceÄŸini gösteren ve en sonunda da Allah tarafından kıyamete kadar tüm hanımlara örnek olarak sunulan Hz. Asiye’nin talebeleridir.
Ä°ÅŸte bu nedenle içinde yaÅŸadıkları bozuk düzenler onlara hangi uzlaÅŸma ve kredi teklifleri ile gelirse gelsin, hangi lüks ve konfor önerisinde bulunursa bulunsun, hangi hayat standartlarını ve yaÅŸam kalitesini teklif ederse etsin onlar, yalnızca Rablerinin çizdiÄŸi helal sınırlarında bir hayatı tercih ederler.
Onların evlerine faiz giremez, haram lokma giremez, kul hakkı giremez, haksız kazanç giremez. Onlar, faizin tozunun herkese bulaÅŸtığı bir ahir zamanda bile verdikleri helal mücadelesi ve gösterdikleri direniÅŸle helal mücadelesini bayraklaÅŸtıran örnek hanımlardır.
Onlar Hz. Hatice’nin talebeleridir:

Onlar, “Allah bana, Hatice’yi cennette inciden bir evle/köÅŸkle müjdelememi emre¬tti. Orada ne gürültü ve patırtı ne de yorgunluk ve meÅŸak¬kat (sıkıntı, üzüntü, keder, darlık) vardır” (Tirmizî, Menâkıb 61) müjdesine nail olan Hz. Hatice’nin talebeleridir.

Hiç düÅŸündünüz mü Hz. Hatice neden cennette bir evle müjdelendi? Neden o evin içinde gürültü ve patırtı yok? Neden o evde yorgunluk, sıkıntı ve meÅŸakkat yok? Neden Allah ona cennette kendisi için hazırladığı evin özellikle bu vasıflarını haber verdi?

Çünkü Hz. Hatice, içinde yaÅŸadığı bozuk ve cahili düzenin tüm rahat, lüks ve konfor tekliflerini reddedip evini eÅŸi Hz. Muhammed’in (s.a.s) mücadelesine karargâh haline getirdi. Tüm servetini, rahatını ve huzurunu bu mücadele yolunda sarf etti.

Cahiliyenin hayat tarzını kabul etseydi sahip olduÄŸu servet ve zenginlikle lüks evlerde oturup, pahalı mobilyalar ve çeÅŸit çeÅŸit yiyeceklerle üst düzey ve elit bir hayat yaÅŸayabilirdi. Ama o, eÅŸi Hz. Peygamberi ve onun ÅŸirke ve harama karşı verdiÄŸi mücadeleyi tercih etti.

Ä°lk vahiy geldiÄŸinde Hz. Peygamber onun evinde ve onun sözleriyle teselli buldu. Hz. Peygamberin ve kadrosunun ilk yaraları onun evinde sarıldı. Tevhid ve helal mücadelesinin ilk toplantıları onun evinde yapıldı. Misafirlerin, toplantıların, gelenlerin ve gidenlerin eksik olmadığı bir evde yaÅŸadı. Tehditler, iftiralar, yalanlar ve baskılar ilk onun evine ulaÅŸtı. Ä°ÅŸte bu nedenle Allah, onu hiçbir gürültünün ve sıkıntının olmadığı bir evle müjdeledi.

Hz. Hatice’nin talebesi olan hanımlar, verdikleri helal mücadelesi uÄŸrunda bedel ödemeye, rahatlarından ve yaÅŸam kalitelerinden fedakârlıkta bulunmaya hazır olan hanımlardır. Onlar faize düÅŸmektense gerekirse ömür boyu kirada oturmayı tercih eden hanımlardır. Onlar eltilerinin, görümcelerinin, kaynanalarının, kayınbabalarının, akraba ve arkadaÅŸlarının faizle aldıkları evlere deÄŸil, Hz. Asiye ve Hz. Hatice’ye müjdelenen cennetlik evlere talip olan hanımlardır.
Onlar MâÅŸite Hatun’un talebeleridir:

Onlar, zulüm düzenlerinin vebaline ortak olup rahat içerisinde yaÅŸamaktansa ailecek yakılmayı bile göze alan ve Efendimiz’in (s.a.s) miraçta bu güzel koku nedir diye sorduÄŸunda Cebrail (a.s) tarafından “Bu, MâÅŸite Hâtun’un, iki çocuÄŸunun ve kocasının kokusudur.” (Ä°bn-i Mâce, Fiten, 23/4030) diyerek ailecek cennette olduklarını müjdelediÄŸi MâÅŸite Hatun’un talebeleridir.
Onlar ailecek cennettedir. Çünkü onlar, içinde yaÅŸadıkları bozuk düzene karşı ailecek direnmiÅŸ ve bu bozuk düzenin tüm tekliflerini ailecek reddetmiÅŸlerdir.

Allah da miraçta onların kokusunu Efendimiz’e (s.a.s) duyurarak inandığı deÄŸerler uÄŸrunda mücadele verenlerin, sıkıntı çekenlerin, darlık yaÅŸayanların sonunda huzura ve mutluluÄŸa kavuÅŸacaklarını müjdelemiÅŸtir.

Tüm bunlar, helal mücadelesi verenlerin bu dünyada hep sıkıntı çekeceklerini ve hep darlık içinde yaÅŸayacaklarını da göstermez. Unutmayın ki, Allah kendisi uÄŸrunda haramı terk edenlere bu dünyanın helallerinin ve nimetlerinin kapısını açmaya da kâdirdir. Ve yine unutmayın ki, her günahın bir tevbesi de vardır. Çünkü bizim Rabbimiz sonsuz merhamet sahibidir. Yeter ki, biz neyi tercih ettiÄŸimize dair kararlılığımızı Rabbimize gösterelim.