Abdurrahman Dilipak / Ama hocam!

YÖK BaÅŸkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelere NFT ve Blockchain ile ilgili yeni bölümlerin geleceÄŸini söyledi. 

Sırayla gidersek, önce Global Reset sonrası yeni normal dönemde, her ÅŸey sıfırlanınca, bugüne dair, hayata dair ne varsa deÄŸiÅŸecek. Meta Verse yani “Öteki dünya”ya göç var. 

Yani Ay’a, Mars’a göçeceÄŸiz. Göçene kadar da bu dünyada Quantum bilgisayarlara geçeceÄŸiz. Gelecek dünyanın inÅŸasında kullanılacak, Neura Link ile insan ve hayvan “nesne”leÅŸtirilince onların kafalarına takılacak “mikro chip”ler, “nano chip”ler üretilmeye baÅŸladı bile. Hem zaten bugünkü insan da olmayacak ki, geleceÄŸin dünyasında. Adını bile koydular: Trans Humanizm. Ve utanmadan, bize sormadan alnımıza o utanç markasını çaktılar bile, GENDER diye. Artık, yeniden yaratılmakta(!) olan GENOM’larız biz ve “Toplumsal cinsiyet” kimliÄŸimizde GENDER olarak tanımlanıyoruz.

Hocam ya, artık yazım yapan yazılımlar var, yapay zeka üzerinden. GPT3, bu gibi konularda bizim gibi ölümlü insanlara ihtiyaç duymuyor. Zaten biz de iyi bir performans ve uyum gösterirsek TANRI olacağız. MeÅŸrık-ı azamımız, Dünya Ekonomi Forumu’nun üstad-ı azam’ı, çakma meÅŸiah, siber kurtarıcı Harari efendimiz (!), biyolojik insan türünün son örnekleri olduÄŸumuzu söylüyor. Biz malum Hayvandan Homo Sapiense evrilmiÅŸtik, ÅŸimdi yeni hızlandırılmış bir tekno evrimle tanrı olacakmışız. Åžimdiden söyleyeyim, ironi yüklü bu yazım ile ilgili olarak sürç-i lisan edersem affola.

Bu dünya giderek yaÅŸanacak yer olmaktan çıkıyor, çünkü büyükbaÅŸlar gaz salınımı yapıyor. Biz de karbon salınımı ve fosil yakıtlarla dünyayı tahrip ediyoruz. Ay’ın ve Mars’ın müstakbel fatihi Elon Musk efendimiz insanların beynini ve gen kopyalarını alıp, Starlink projesi ile bizi uzaya taşımak için Neura Link için çalışmalarına baÅŸladı. Önce bizi uzaya taşıyacak ve oradan uygun bir gezegen bulup bizi orada yeniden diriltecek. Meta Versenin kalbinde yer alan Genesiste, bugünden her ÅŸey yeniden yaratılacak. Yani büyük uzay yolculuÄŸuna bugün buradan öteki dünya yolculuÄŸu ile baÅŸlayacağız. Bedenimizden kurtulup zaman ve mekan üzere salınan saf bir ruha dönüÅŸeceÄŸiz. Yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vaad ediyorlar Bill Gates efendimiz ve Elon Musk, Biden, Kamala efendimiz bizlere, Lucifer ve Lilith’in rehberliÄŸinde!?. Biz öteki dünyaya gitmeden, onlar o dünyayı bize getiriyorlar. Bugünden dünyaya bakıyorum, Lucifer ve Lilith’in çocukları her yerde, her inanç, cinsiyet, ırk, ideolojiden insanlar gök kuÅŸağının altına buluÅŸmuÅŸlar. BaÅŸörtülüleri, sakallıları, sarıklıları bile var!

Hocam ya hu, Humanoidler geliyor, bu hocaları, öÄŸretmenleri ne yapacaksınız. Humanoidler her dili konuÅŸuyor. Avatar hocalar daha ucuz, her zaman, her yerdeler. Mezhepler tarihini Ä°mamı Azam, Ä°mamı Åžafi versin, tasavvuf tarihini Mevlana, NakÅŸibendi hocaefendiler versin. Allah’ını seversen hocam, hocaları ne yapacaksın, adamlar beyne kayıt yapıyor. Kayıt yapıp ne yapacaksınız, zaten Neura Link ile GPT3’e baÄŸlanınca, düÅŸünce yolu ile global data base’den her istediÄŸini alabiliyorsan, her dili konuÅŸabiliyorsan, öÄŸretip, beyne yükleyip ne yapacaksınız ki! Artık olmaz olmaz.

Hani “rüyalar gerçek olsa” diye bir ÅŸarkı vardı, gençliÄŸimizde. 

Oldu iÅŸte: Lucid Dream’ımız var. Sinemaya gidip ne yapacaksınız!? Ä°stersen astral yolculuÄŸa çık, cenneti, cehennemi, cinler alemini dolaÅŸ gel. Ä°HA, SÄ°HA derken ÅŸoförsüz otomobiller geliyor, ÅŸoförleri ne yapacağız. 

Avatar doktorlar, avukatlar, siber yargıçlar kapıda. Bu kadar insanı ne yapacağız. YaÅŸasa karbon salınıyor, öldürsek vijdanımız el vermiyor, yaksak gaz ve duman sorun. Amerikalı “dostlarımız” çözümü bulmuÅŸlar, onları Meta Verse gönderelim, bedenlerini kompoza dönüÅŸtürelim ve Metaverse onlara performans pasları için harcama puanı verelim. 

Film, müzik bedava, ister dünya turuna çıksın, ister Mekke’de ev yapsın kendine sanal alemde. :( Tevbe estaÄŸfurullah! Zaten sanal cennet de günah da yok, cehennem de. Trans Humanizm sonrası zaten insan yok ki, ne talebe var, ne hoca.

 Okulları ne yapacaksınız. Böyle bir senaryodan söz ediyorlar. 

Biz zaten “biyolojik insan neslinin son örnekleri”yiz! Humanoid, Klonoid, Kimeralar, Siborg, Avatar filan var. Ölülerinizi bile diriltebilirsiniz(?!) 

Åžaka deÄŸil. Avatar’a dönüÅŸtürmek daha kolay ve hızlı.. Dedenizin, babanızın, ÅŸeyhinizin, liderinizin Avatarını çıkarın, Eflatun, Sokrat, Mevlana, Muhiddin-i Arabi gelsinler, Türkiye’nin ekonomisini konuÅŸsunlar. 50 milyar avatar üretseniz hacmi bir mahalle kadar etmez. 

Sanal para gibi, sanal toplum. Ne acıkırlar, ne de uyurlar. 

Paranız; affedersiniz ne parası, performans puanınız ve uyumunuz iyi ise, bunları birer Klonoid’e, Kimera’ya da dönüÅŸtürebilirsiniz. Capcanlı.. Klonlarsınız o kadar. Artık hep söylüyorum ya, portakal aÄŸacında karanfil kokulu sarımsak üretebilirsiniz. Daha ne istersiniz. 

Bunu bizim bugünkü ziraatçılarımızın anlaması zor. Doktor ve veterinerlerimiz de ÅŸunu anlayamazlar: TavÅŸan gibi üreyen koyun gibi büyüyen, ayı gibi sinirim sistemine sahip, insan gibi düÅŸünen bir canlı. Müjdeler olsun (!) yurdumun toprağına taşına, Ä°ngiliz kardeÅŸlerimiz (Viskiyi içince anlıyoruz kardeÅŸ olduÄŸumuzu, yanında tuzlu leblebi iyi olur) domuz, keçi, koyun ve sığırı sentezleyip yeni bir canlı ürettiler, eti harikaymış! Ama isteyen “Åžakira kadın budu” köfte de söyleyebilir. 

YeÅŸil feministlerimiz, yeÅŸil Kemalistlerimiz, yeÅŸil laiklerimiz, sekülerlerimiz. Her yer yemyeÅŸil oldu baksanıza çevrenize. Bütün bunlar “az zamanda büyük iÅŸler baÅŸardığımızın” bir iÅŸareti. 

Nasıl olsa “Tanrıyı, biyolojik insanı ve parayı tedavülden kaldırıyoruz”. HES kodu, performans pass., vatandaÅŸlık numarası, filan derken “Yeni insan”ın artık bir IP’si olacak. Ama dikkat ÅŸimdi bir de BioHacker’ler giriyor hayatımıza. Sakın hayatımızı “reset”lemesinler de, sonunda bir TIK’lık canımız var. Bakarsınız beynimizi hacklemiÅŸler, cinsiyetimizi, dilimizi, dinimizi, ahlakımızı deÄŸiÅŸtirmiÅŸler. Olmaz olmaz demeyin, çünkü olmaz olmaz.

Sahi saÄŸlık bakanlığının pandemi yönetimini DSÖ’ye baÄŸlıyoruz da, Maliye, Hazine ve TL’yi niye Dünya Bankası, IMF, FED ve LIBOR’a baÄŸlamıyoruz ki, baÄŸlan ve hayatını yaÅŸa! 

Onlardan iyi mi bileceÄŸiz. Nasıl olsa saÄŸlığı baÄŸlıyoruz, Ä°klim Bakanlığını da.. Milli EÄŸitim’e, üniversitelere gerek yok zaten, beyine kayıt yapılıyor nasıl olsa, Tarımı da FAO’ya baÄŸlayalım. “Ä°taat et rahat et”!? 

Åžeytan, karşılığında size “yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat” vaad ediyor, dün Hz. Adem ve Havva’ya vaad ettiÄŸi gibi. Kimi elma diyor ama, bugün biz bu gidiÅŸle ayvayı yemek üzereyiz, 5G ile.

Yasa desen zaten, batıdan gelen sözleÅŸmeler konusunda parlamento tam bir uyum içinde, oy birliÄŸi ile hareket ediyor. Ne güzel iÅŸte.

Özvar hocam, Marmara Üni.’de kalsaydı, DoÄŸu Roma’yı, OrtodoksluÄŸu, keneviri çalışacaktık. YÖK’e gitti ve çok yoÄŸun. Son bir açıklamasında “Uzaktan eÄŸitim dijital dönüÅŸümün sadece bir parçası” demiÅŸ. Sahi bu “Dijital dönüÅŸüm ofisi” neyi dönüÅŸtürüyor, niçin, nasıl ve ne yönde. Siber tanrıların asıl gayesi, insanı, dini dönüÅŸtürmek istiyorlar. Fıtratı dönüÅŸtürmek istiyorlar. Bu büyük komploya dikkat etmek gerek. Starlink ve 5G entegrasyonu ile dünya adeta kuÅŸatıldı, artık nanotüplerle damarlarımızın içine sızdılar, Pandemi yalanının arkasına saklanıp, RF ve Laser tüpleri ile büyük bir kuÅŸatma gerçekleÅŸtirildi. Dijital akıllı sistemlerle her yer izleniyor ve hacklenebilir hale getirildi. 

Åžaka bir yana, bu kadar üniversite çok fazla deÄŸil mi? 

Bunlar üniversite deÄŸil yüksek lise. Bunların %90’ı yüksek okula dönüÅŸtürülse, öÄŸrenci yoÄŸunluÄŸu ön lisan programına kaydırılıp, zaman içinde uzaktan eÄŸitim yöntemi ile 4 yıla tamamlasalar eÄŸitimlerini, bu yüksek okullar, sanayi sitelerinin içine kaydırılsa, ne iyi olur. 

Bu eÄŸitim sistemi aktif ömrün, neredeyse en canlı beÅŸte dörtte birini çöpe döndürüyor. Zaten biri çocukluk, biri yaÅŸlılık ömrün 5 aÅŸamasının. Yazık oluyor!

Aman hocam, o yeni akademik branÅŸların üstünde bir zeka gerek ki, bu fitnenin önüne geçecek insanlarımız olsun. O iki dal da, aslında bu ihanet planına ucuz eleman yetiÅŸtirmiÅŸ oluruz sadece. Belki de yapmamız gerek “bütünleÅŸik” olarak bu ilimi öÄŸrenmemiz ve 2. önceliÄŸi biliÅŸim güvenliÄŸine vermemiz gerek. 

Zira def-i mazarrat celbi menafiden evladır. 

Bugünkü dijital sistemin dini, ahlakı, hukuku yok. Ve gelip çattığımız sistem “hayata kurulan bir pusu”nun bir parçası. 

Onların söylediklerinin bizim lehçedeki karşılığı ÅŸu: “Gelsin ölümlü yalan, gitsin ölümsüz gerçek”. 

Geriye kalacak olan ise “Hayat süren leÅŸler” olacak. 

Asıl sorun ÅŸu: “Sırrı Kaf dağında gizli” “ifritten bir sual”. 

Halimiz ÅŸu sözde anlatılana benziyor: “Ol mahiler ki, derya içeredir de deryayı bilmezler.” Yoksa oltayı yuttuk mu! Zira “oltayı yutan balık yem istemez.”

Ben bunları anlatıyorum da, birileri “olmaz, olmaz..” diyor. 

Ben de diyorum ki, “olmaz olmaz deme, olmaz olmaz”. 

Ha! Bu arada, yazının sonuna geldik, okurlarım, ben SaÄŸlık Bakanının yalancısıyım, aşınızı olun, maskenizi takın, PCR’ye ve sosyal mesafeye devam, hükümet “gerek yok artık” dese de, DSÖ kelepçesi aklına geçirilenler için bu uyarı önemli! 

Birileri ölüyormuÅŸ, ölsün.. 

Ne yapalım, eceli gelen ölür. Ölen ölür, kalan saÄŸlar bizimdir. Selâm ve dua ile.