Ali Haydar Haksal / Gücün Gücü

Ä°nsanlar, topluluklar ve devletler arasında dengeler var. Birbirinden olan farklılıklar ayrı konumlar oluÅŸturuyor. Güçlü insan, çevreler, topluluklar ve devletler diye tanımlayabiliriz. Bireysel güç fiziki olduÄŸu gibi, manevî ve düÅŸünsel de olur. Güçlü insan bulunduÄŸu çevrede farklı bir konumda olur. GüreÅŸçiler, iÅŸleri gereÄŸi güçlüdürler. Sürekli çalıştıklarından hazırlıklı olurlar. GüreÅŸ gibi bir iÅŸle meÅŸgul olmayanla bir güreÅŸçi karşısında direnemezler, bir anda sırtlarını yerde bulurlar.

Toplulukların gücü dayanışmadır. Dernekler, cemaatler ve benzeri kurumlarda bir araya gelenler güçlerini çok ve farklı yönleriyle buluÅŸtururlar. Onlar kendilerine özgü bir konumda olurlar. Köy, mahalle, ÅŸehir dernekleri ve kulüpleri buna örnek gösterilebilir.
Åžehirlerin rekabeti günümüzde daha çok kendini spor üzerinde gösteriyor. Bu, çekiÅŸmelere neden olduÄŸu gibi çatışmalara da neden olabiliyor.

Ülkelerin gücü ve çekiÅŸmeleri ise daha çok komÅŸu olanlarda kendini belli eder. Kendilerini saÄŸlama alma ve korunma amaçlı güçlenmelere neden oluyor. Sürekli gerilim hâlinde bulunulduÄŸundan daha çok ekonomik ve askeri güçlenmeye bakarlar. KomÅŸu ülkeler birbirlerini tehdit olarak görürler. Bunun için daha çok silâhlı ve askeri güçlerini geliÅŸtirirler. Türkiye Yunanistan örneÄŸinde olduÄŸu gibi. Bu ülkeler güçlerini saÄŸlamlaÅŸtırmak için ayrıca desteklere gereksinimleri olur. Daha güçlü olabilmek için.

Yunanistan Hıristiyan, dolayısıyla kendi dindaÅŸlarıyla bir dayanışma içinde olur, bu, doÄŸaldır.
Türkiye’nin durumu çok farklı. Kendisini tam anlamıyla nereye konumlandıracağının ÅŸaÅŸkınlığı içinde. Hem Avrupa’ya dâhil, hem deÄŸil. Altmış yılı aÅŸkın bir süredir AB kapısında bekletilmektedir. Kabul görmüyor. Aynı kültür ve düÅŸünceye mensup olmadığından kabul görmüyor ve bekletiliyor. Halkı Müslüman, devleti ve kurumları laik, yani seküler. Batı’ya dâhil olma çabası ağır basıyor. YaÅŸama tarzını da buna göre oluÅŸturuyor. Adeta bir sürükleniÅŸ içindedir. DiÄŸer taraftan halkı Müslüman olsa da kendilerini Ä°slâm toplulukları içinde görmek istemiyorlar. Ä°liÅŸkileri zorakidir. GeçmiÅŸten gelen gücünün farkındadır ama buna sahip çıkmak ve o konumda görünmek istemiyor. En çok kavgalı oldukları da Müslüman ülkeler. Suriye, Ä°ran ve Irak. DiÄŸer komÅŸuları olan Ermenistan, Yunanistan, Bulgaristan daha uyumlu.

Bu, bir paradoks olarak görünse de ne yazık ki böyle. Üstelik Ä°slâm ülkeleriyle olan çatışmalarda dayanakları ve birlikte oldukları Batılılar, yani Hıristiyanlar. Yakın zamanda Türkiye Washington Büyükelçisi Murat Mertcan tuhaf bir açıklamada bulundu, Ä°ran’ı tehlike olarak gördüÄŸünü açıkladı. Sadece Türkiye için deÄŸil, Ä°srail için de tehdit ve tehlike olarak gördüÄŸünü açıkça belirtti. Bunu zaten Ä°srail sürekli yineliyor.

Suriye konusunda Türkiye’nin içinde bulunduÄŸu açmaz da bu deÄŸil midir?
Ne var ki, ÅŸartların oluÅŸumu sanki buna zorluyor. Terör örgütleri, fanatik gruplar, ekonomik zorlukları ve buna baÄŸlı bağımlılıklar. Bütün bunlar güç yitimine neden.
Asıl öne çıkarılması gereken emperyal güçler. Abede’nin başını çektiÄŸi Batı bloÄŸu birkaç odakta toplanıyor. NATO, AB, ABD’nin kendi gücü. Rusya’nın merkez olduÄŸu Ortodoks Hıristiyan birliÄŸi. Çin ile Hindistan ise baÅŸka güçler. Çin daha çok öne çıkmaya baÅŸladı. Belli bir sınır içinde. Hindistan ise nüfus gücü çevre etkisi, Ä°ngiliz özle bir yapıda bulunması gibi.

Amerika’nın başını çektiÄŸi güç en baskın olanı. OrtadoÄŸu’yu ve Müslümanları tam anlamıyla etkisi alanında tutuyor. BaÅŸka alanlara kaymasına pek izin vermiyor. Müslümanlar ise Batı destekli birbiriyle çatışıyorlar. Suudi Arabistan Yemen, Türkiye Suriye ve Ä°ran, Ä°ran ile diÄŸer Arap ülkeleri. Bir de bu toplulukları etkisiz kılmak adına Abede güdümlü Ä°srail birlikteliÄŸinin oluÅŸturulması. Müslüman ülkelerin liderleri, kralları ve yönetenleri Ä°srail ile bir iliÅŸki içinde olmazlarsa iktidarda kalamayacakları endiÅŸesi ağır basıyor. Bu, Amerika gücünün baskısı sonucu oluÅŸan bir durum. Bölgedeki bütün ülkelere bakılınca bu açıkça görülüyor. Türkiye de buna dâhildir.