Malek Akkad: 'Türkiye'de film çekmek isterim'

Suriye asıllı ABD'li yönetmen Mustafa Akkad'ın oÄŸlu yapımcı Malek Akkad, "Babam, bütün ömrünü aÅŸk, barış ve anlayış için harcadı ve bu muhteÅŸem bir ÅŸey. EÄŸer insanların sadece yüzde 10'u onun yaptığını yapsaydı, bence bir sorunumuz kalmazdı. Yani yaptığı ÅŸey çok önemliydi ve ondan dersler almaya çalışıyorum." dedi.

Babasının mirası olarak gördüÄŸü filmlerin 4K kalitesinde restore edilmesine öncülük eden 53 yaşındaki yapımcı, Mustafa Akkad'ın imza attığı filmleri çekerken yaÅŸadığı zorlukları, yarım kalan hayal ve projelerini AA muhabirine anlattı.

Küçük yaÅŸlarından itibaren film yapım sektöründe çalışan ve sinema eÄŸitimi alan Akkad, kariyerine reklam, müzik videoları ve düÅŸük bütçeli filmlerle baÅŸladığını belirterek, "Bunlardan sonra babam, usta yönetmen Mustafa Akkad ile çalışmaya baÅŸladım ve onun yanında çalışmak bir film okulu gibiydi. Bana gerçekten çok ÅŸey öÄŸretti." diye konuÅŸtu.

Babasından sadece sinemayla ilgili deÄŸil, hayat mücadelesiyle ilgili de çok ÅŸey öÄŸrendiÄŸini dile getiren Akkad, bunun hiçbir film okulunda elde edilemeyecek bir deneyim olduÄŸunu ifade etti.

"Onun filmlerini canlı tutmayı bir sorumluluk, bir onur olarak görüyorum"

Akkad, sinema çalışmalarında son olarak "Halloween Ends" ve öncesinde pek çok Hollywood filminin yapımcılığını üstlendiÄŸine iÅŸaret ederek, ÅŸöyle devam etti:
"Aynı zamanda, babamın filmleriyle de ilgileniyorum. Çünkü bu filmler çok önemli. Onun filmlerini canlı tutmayı bir sorumluluk, bir onur olarak görüyorum. Babamın filmlerini herkes sevdiÄŸi için çok da fazla bir ÅŸey yapmama gerek kalmıyor. Sadece onların daha iyi görünmelerini saÄŸlamaya çalışıyorum. Ä°stanbul'a gelme sebebim de aslında restore edilen 'ÇaÄŸrı' filminin ne kadar güzel göründüÄŸünü göstermek. 1970'li yıllarda ilk çıktığı zamandan bile daha iyi olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Harika görünüyor ve umarım insanlar büyük ekranda keyifle izlerler. Çünkü bu tür filmlerin büyük ekranda izlenmesi gerekir."

ÇocukluÄŸunda babası Mustafa Akkad ile çokça seyahat ettiÄŸini ve film setlerinde onu izlediÄŸini söyleyen Malek Akkad, "Çöl Aslanı Ömer Muhtar" filminin çekimleri için gittikleri Libya'da da babasıyla sinema sevgisini paylaÅŸtığını anlattı.

Akkad, babasının güçlü ve aynı zamanda katı bir adam olduÄŸunu aktararak, "Bazen baba-oÄŸul gibi bazen de daha farklı anlarımız oldu. Geriye dönüp bakıyorum ve diyorum ki, o her zaman haklıydı. Bu yüzden ilginçti, heyecan vericiydi ve daha sonra birlikte çalışmaya baÅŸladığımızda gerçekten ÅŸaşırtıcıydı. Çünkü bir baba ve oÄŸuldan daha fazlasıydık, iÅŸ arkadaşıydık. En güzel anılarım birlikte çalıştığımız zamanlardı." dedi.

"'Hayır' demeyen bir adamın bütün hikayelerini anlatmak istiyorum"

Babasının hayatını konu alan bir belgesel hazırlığı içerisinde olduklarını da ifade eden Akkad, filmde Mustafa Akkad'ın 1950'li yıllarda Halep'ten Hollywood'a uzanan zorlu yolculuÄŸunun ve inanılmaz hikayelerinin izleyiciyle buluÅŸacağını söyledi.

Akkad, dedesinin ABD'ye giderken babasına verdiÄŸi Kur'an-ı Kerim'in ÅŸu an kendisinde bulunduÄŸunu ve bu kitabı sahip olduÄŸu en deÄŸerli ÅŸey olarak gördüÄŸünü dile getirerek, ÅŸunları kaydetti:
"Hikayeler beni gerçekten çok etkiledi ve bu nedenle babamın neler yaÅŸadığını anlatan bir belgesel hazırlıyorum. 'ÇaÄŸrı' filmi gerçekten bir sinema tarihidir. Yapımcı olarak çalıştığım için o filmi çekmenin ne kadar zor olduÄŸunu biliyorum. Bu yüzden 'hayır' demeyen bir adamın bütün hikayelerini anlatmak istiyorum. Herkes ona 'hayır yapamazsın' diyordu ama o kabul etmedi. Filmi tamamladı ve Ä°slam dünyasındaki en önemli filmlerden biri oldu."
Babasının hayata geçirmek istediÄŸi birçok proje ve kaleme almaya baÅŸladığı senaryoların yanı sıra her zaman da "sırada ne var?" diye sorduÄŸunu belirten Akkad, bu projeler arasında Ä°stanbul'un Fethi, Kudüs ve Endülüs'le ilgili yapımların yer aldığını söyledi.

Malek Akkad, bu projelerin her birinin devasa bir film olabileceÄŸi yorumunu yaparak, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Gerçekten sadece bir Mustafa Akkad vardı, ÅŸimdi ise aynı ÅŸeyi yapmak için 100 film yapımcısına ihtiyacımız var. Tabii ki bu filmlerin çekildiÄŸini görmek hoÅŸuma gider ama onun yaÅŸadığı finansman ve destek gibi sorunları ben de yaşıyorum. Hükümetlerin ve finansörlerin daha fazla destek vermesini diliyorum. Çünkü sinema halkın dili. Bu film (ÇaÄŸrı) bugün 45 yaşında ve hala harika, belki 100 yıl sonra da öyle olacak. Bu yüzden bu filmlerinin çekildiÄŸini görmek hoÅŸuma gider, ÅŸu anda yapmaya çalıştığım kiÅŸisel projem 'Endülüs'. Ancak aynı zorluklar var, destek bulmak gibi."

"Ä°slam dünyasının kendi hikayelerini anlatması gerek"

Babaannesinin Türk olduÄŸunu ve kuzenlerinin Türkiye'de, bazı akrabalarının da Suriye'de yaÅŸadığını anlatan Akkad, Türkiye'ye her geldiÄŸinde kendini çok mutlu hissettiÄŸini ve burada olmaktan onur duyduÄŸunu ifade etti.
Akkad, dünyadaki Ä°slam algısına iliÅŸkin, Ä°slam dünyasının Mustafa Akkad gibi kendi hikayelerini anlatması gerektiÄŸinin altını çizdi.

Babasının aynı zamanda çok zeki olduÄŸunu, 'ÇaÄŸrı' filminde Arap dünyası için Arapça versiyonda, bütün dünya için ise uluslararası versiyonda mesajlar verdiÄŸini dile getiren usta yapımcı, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
"Bugün dünyanın bu bölgesinde çok fazla Ä°ngilizce film çekilmiyor. Bir Türk filmi, bir Suriye filmi izlemek istiyorum. Batı'da da buna ihtiyacımız var. Hollywood bu hikayeleri yapmayacak, yaparsa da kendisine göre deÄŸiÅŸtirecek. Yani dürüst olmak gerekirse Mısır, Suriye, ve Ürdün gibi ülkelerde bir çok genç film yapımcısı var, bu beni umutlandırıyor ve heyecanlandırıyor. Bu genç sinemacıların çoÄŸunu tanıyorum ve tanıdığım bu genç sinemacıların çoÄŸunun Mustafa Akkad'dan etkilendiÄŸine ya da ilham aldığına dair de umutlarım var."

"ÇaÄŸrı" filminin oyunculuk, müzik, kamera ve hikayesinin bugün dahi hala çok güzel olduÄŸunu belirten Akkad, "En ufak bir sorun bile göremiyorum. 1970'lerden bazı filmler 1970'lere aittir ama bu film (ÇaÄŸrı) zamansız. Yani aynı kaldı diyebilirim. Ne deÄŸiÅŸti? Gerçekten hiç bir ÅŸey deÄŸiÅŸmedi. Yani Mustafa Akkad, vizyon sahibi bir insandı, geleceÄŸi gördü. Daha fazla film yapmak ve kültürleri paylaÅŸmak istediÄŸini söylerdi. Ama ne yazık ki vefat ettikten sonra onun gibisini yapan yok." diye konuÅŸtu.

Akkad, "ÇaÄŸrı" filminin çekimleri esnasında yaÅŸanan pek çok engelleme ve zorluÄŸa hatta ölüm tehditleri almasına raÄŸmen babasının vazgeçmediÄŸini, modern bir düÅŸünceyle hakkını savunduÄŸunu ve kimsenin onu durdurmasına izin vermediÄŸini ifade ederek, belgeselde babasının yaptıklarının yanı sıra bütün bu hayallerine de yer verileceÄŸini kaydetti.

"Türkiye'de film çekmek isterim"

Sosyal medyadan, küçük ekranlardan izlenen televizyon ve dijital platform filmlerinden hoÅŸlanmadığını, sinemada dev ekranda film izlemenin ve sinema sanatının kendisi için çok daha fazla önem taşıdığını ifade eden Malek Akkad, Türkiye'deki film sektörüne iliÅŸkin ise ÅŸunları söyledi:
"Arap dünyasının her yerinde Türk dizileri çok popüler, onları seviyorlar. Bir tanesini izliyordum ve adını hatırlayamıyorum, kalitesi, prodüksiyonu harikaydı. Arap dünyasının her yerinde Türk dizilerinin izlendiÄŸini görünce ÅŸaşırdım, bu iyi bir ÅŸey. Türkiye'de film çekmek isterim. Hollywood'da birlikte çalıştığım bazı arkadaÅŸlarım var, ÅŸimdi burada film çekiyorlar. Bu heyecan verici, umarım gerçekten Türkiye bunu teÅŸvik eder ve burada daha fazla uluslararası film çekilir."

Türkiye'yi sevdiÄŸini, burada daha çok vakit geçirmek istediÄŸini anlatan Akkad, "ÇaÄŸrı" filmiyle babasının mesajını Türk halkına yeniden sunuyor olmaktan dolayı da gurur duyduÄŸunu ifade etti.

Babası ile kız kardeÅŸinin 2005'te Ürdün'de düzenlenen bir saldırıda vefat ettikleri günün hayatındaki en kötü gün olduÄŸunu da anlatan Akkad, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Çok ama çok zordu ve benim yaptığım ÅŸey, sadece çalışmak, çalışmak, çalışmak ve düÅŸünmemek oldu. Fakat babam bu filmleri yaparak hayallerini gerçekleÅŸtirdiÄŸi için mutluyum. Evet daha fazlasını yapmak istedi, baÅŸka hayalleri de vardı. Kesinlikle 10 adamın hayatını yaÅŸadı, 10 adamın yapacaklarını yaptı. Her çocuk ne yazık ki bir gün babasını kaybedeceÄŸini bilir, hayat böyle. Benim için iÅŸin trajik yönü onunla birlikte ölen kız kardeÅŸim Rima oldu. Bu daha da zordu. Çünkü çok yakındık, en iyi arkadaşımdı. Ne yazık ki, içinde yaÅŸadığımız tehlikeli dünya bu. Ä°steyebileceÄŸim ÅŸey de barış, sevgi ve anlayış. Bunlar dünyadaki tehlike ve ÅŸiddeti ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır. Mustafa Akkad, bütün ömrünü aÅŸk, barış ve anlayış için harcadı ve bu muhteÅŸem bir ÅŸey. EÄŸer insanların sadece yüzde 10'u onun yaptığını yapsaydı, bence bir sorunumuz kalmazdı. Yani yaptığı ÅŸey çok önemliydi ve ondan dersler almaya çalışıyorum." .