Sosyal Medya

Åžeytan nedir?

Faruk BeÅŸer / Yeni Åžafak



Åžeytanın Ramazan’la olan alakasına deÄŸinmiÅŸtik. Hayır ve iyilik arttıkça ÅŸeytanın etkisi azalıyor, iÅŸ göremez oluyor ve bu anlamda zincire vuruluyor demiÅŸtik. Peki, ÅŸeytan nedir? Bazılarının zannettiÄŸi gibi, aslında ÅŸeytan diye bir varlık yoktur, o sadece kötülüÄŸün simgesi ve kavramlaÅŸmış hali midir? Bunu ancak varlığı sadece bizim yaÅŸadığımız tek boyutlu fizik dünyadan ibaret görürsek anlamlı bulabiliriz. Oysa aklımızla bile çok deÄŸiÅŸik varlık alanlarının olabileceÄŸini anlayabiliyoruz. Rüya âlemi bunun en önemli ispatıdır.

Bizim yaÅŸadığımız alan sadece mülk ya da ÅŸehadet alanıdır. Bunun ötesinde bilemediÄŸimiz sayısız katmanlarıyla bir de melekût âlemi vardır. Ayrıca belki bu her iki âlemden özellikler taşıyan, her ikisiyle de irtibatlı olan cinlerin ve ÅŸeytanların varlık alanları vardır.

Böyle konularda insanoÄŸlunun yanılma sebeplerinden biri, yaÅŸadığı bu dünya ÅŸartlarına kilitlenip varlığı bütünüyle bu ÅŸartlara göre anlamaya çalışmasıdır. Mesela biz bu âlemde hayatın su ve oksijenle mümkün olabileceÄŸini gördüÄŸümüz için yıldızlarda hayatın olabilme imkânını da bunlara baÄŸlarız ve filan gezegende su ya da oksijen bulundu, o halde orada hayat olabilir deriz. Oysa yaÅŸadığımız dünyada bile pek çok zıtlıklar görebiliyoruz. O halde ÅŸeytan denen varlık ÅŸerrin bir kavramlaÅŸtırılması deÄŸil, kendi dünyasında fiilen var olan bir varlıktır.

Allah (cc) Âdem’i topraktan, Havva’yı da ondan yarattığını söylüyor, sonra da biz sizi bir erkek ve bir diÅŸiden yarattık buyuruyor. Ä°sa’yı (sa) da sadece bir anneden yarattığını bildiriyor. Çünkü “DilediÄŸini seçip yaratan Allah’tır” (Kasas 68). Åžeytanı ateÅŸten, onun da cinlerin de atası olan Cânn’ı, yine ateÅŸin bir parçası olan dumansız alevden yarattığını bildiriyor. “Melekler ise nurdan yaratıldı”. Onun için Allah (cc) sadece yaratan/Hâlık deÄŸil, aynı zamanda Hallâk’tır, seçer ve bunca çeÅŸitlilik içinde dilediÄŸi çok farklı âlemleri dilediÄŸi gibi yaratır.

Åžeytan da farklı bir varlıktır. Ä°nsanoÄŸlunu tahrik ve motive etmek için yaratılmış olmalıdır. Çünkü ÅŸeytan olmasaydı insanın kötülüÄŸe meyli olmaz ve yaÅŸadığı hayat bir iradeli tercih ve imtihan halini almazdı. Ama ZerdüÅŸt seneviliÄŸinde olduÄŸu gibi ÅŸeytan hayır tanrısının karşısında güçlü rakip bir ÅŸer tanrısı deÄŸildir. Åžeytanın fısıltıdan ve vesvese vermekten baÅŸka bir gücü yoktur. “Onun saÄŸlam iman edip Allah’a tevekkül eden müminler üzerinde bir yaptırımı olamaz” (Nahl 99).

Müminlere vesvese veren ve onlar zekât, tasadduk ve infakta bulunurken kalplerine “fakir düÅŸersiniz” korkusunu fısıldayan da ÅŸeytandır.

O baÅŸlangıçta cinlerdendi rabbinin, “Âdem’e (sa) secde et” emrine kendi aslının onunkinden üstün olduÄŸu iddiasıyla uymadı ve lanetlendi. Böylece kökeniyle övünen ilk varlık oldu. Dolayısıyla ırkçılık ÅŸeytani bir damardır.

Başından itibaren farklı fonksiyonlarına göre azâzil, Ä°blis, tâÄŸut, ifrit, garûr ve vesvâs kelimeleri ona ad olmuÅŸtur.

Åžeytanın bir cismi var mıdır meselesi yine onun varlık alanıyla ilgilidir. Varlığı cevher ve arazdan ibaret sananlar bunun olamayacağını söylemiÅŸler. Oysa onun da kendi alanına göre bir varlığı mevcuttur. Evlenip çoÄŸalır mı sorusuna bazılar onun zürriyetinden söz eden ayete dayanarak olumlu cevap verirler, ancak bazı âlimler de onun zürriyetinden maksadın eÄŸitip kendisi gibi yaptığı insanlar olabileceÄŸini söylerler. Çünkü ÅŸeytanlaÅŸmış insanların da ÅŸeytan gibi vesvese verdiÄŸini Kur’ân-ı Kerim haber veriyor.

Åžeytan ya da cin insanlar tarafından görülür mü? Bu da kesin deÄŸildir. Bazı âlimler “Siz onu göremediÄŸiniz yerde o sizi görür” (A’râf 27) ayetine dayanarak görülemeyeceÄŸini söylerken aksini söyleyenler de baÅŸka delil ve tecrübelere dayanırlar. Ama sanırım Gazali meselenin çözümünü doÄŸru bulmuÅŸtur: Ä°nsanoÄŸlu ÅŸeytanın kendisini göremez, ama onun misalini, bir ÅŸekilde temessül etmiÅŸ halini görebilir. Daha önce âlem-i misal diye bir varlık alanından söz etmiÅŸtik. Mesela aynadaki görüntünüz siz deÄŸilsiniz, misalinizdir. Âlem-i misal de bunun gibi bir ÅŸey.

Cinin ya da ÅŸeytanın insanın bedenine girmesi meselesi de böyle tartışmalı bir meseledir.

Kurân-ı Kerim okurken e’ûzü çekilip Allah’a sığınılması, okuyana Kur’an’ın anlamı konusunda ÅŸeytanın verebileceÄŸi vesvese sebebiyledir. Ä°nsana gelen vesveselerin kaynağı da tıbbi bir arıza yoksa çoÄŸunlukla habis ruhlar, cin ya da ÅŸeytandır. Bunun için böyle vesveselerden kurtulmanın en kestirme yolu, anlamını düÅŸünerek e’ûzü çekip Allah’a sığınmak ve vesveseye hiç aldırmamaktır. Buna devam edilmesi halinde bir süre sonra vesvese kalmayacaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.