Sosyal Medya

Güncel

Faruk Beşer / Düşünelim ama hakaret etmeyelim

Faruk BeÅŸer / Yeni Åžafak



Ä°nsan etki altında kalmadan serbestçe düÅŸünebilmeli ve düÅŸündüÄŸünü ön yargısız söyleyebilmelidir. Altmışımdan sonra Gazali’den kopya çekerek anladığım hakikat ÅŸudur. KiÅŸinin herhangi bir grubu, fırkayı, cemaati ve ideolojiyi esas alarak düÅŸünmesi onun hakikati anlamasını zorlaÅŸtırır. Onun için düÅŸünme bütün baÄŸlardan azade olmalıdır. KiÅŸinin bir mezhebe ve meÅŸrebe baÄŸlı olması normaldir, ama her düÅŸündüÄŸünü hemen piyasaya arz etmesi fitneye sebep olma ve baÅŸkalarının deÄŸerlerine hakaret etme riski taşıyabilir.

Bir ilim adamı elbette bildiÄŸi alanda yapılan hatalara dikkat çekmeli, eleÅŸtirmeli ve kendi fikrini söylemelidir. Mesele aykırı düÅŸüncelerini arz etme biçimi meselesidir. Bunu yaparken niyetinin hâlis olması, hayırhah olması ve hakareti hedeflememesi gerekir. Ümmetin genel kabullerine aykırı ÅŸeyler söylemek bazen hakaret olabilir. Birkaç örnek verelim:

Bu ümmet peygamberine dil uzatılmasını inancına hakaret sayar. Hayatta olsaydı onu üzecek olan söz ve davranışları ÅŸimdi de kabullenmez. Çünkü Allah (cc) “Allah’ın elçisini üzenlere çok acı bir azap vardır” (9/61) buyurur. Üzmek dediÄŸimiz eza, sözle incitmedir. “Allah’a ve Resulü’ne eza edenleri Allah, dünyada da ahirette de lanetlemiÅŸtir” (33/57). Resûlüllah’ın annesinin babasının nerede olduklarını Allah bilir. Bunu kurcalamak Ä°slam adına bize bir fayda saÄŸlamaz. Durum ne olursa olsun, Resûlüllah’ın hayatında ona annesinin babasının, mesela cehennemde olduÄŸunu söylemenin onu üzeceÄŸi açıktır. O halde bunu ÅŸimdi dile getirmenin de bir anlamı olmaz.

Bunlar birer düÅŸünce beyanıymış gibi birisi de çıkıyor böyle söyleyenleri eleÅŸtirenlere “Korkutucu ve utanç verici” diyebiliyor. Acaba hangisi daha korkutucu ve utanç verici, düÅŸünmek lazım.

Resûlüllah, “Ashabıma kötü söz söylemeyin” (Müslim) buyuruyor. Bu onların hiç hata yapmadığı anlamına gelmez. Ama onlar hata yapmış olsalar da bunu ulu orta dillendirmenin Resûlüllah’ı üzeceÄŸini anlatır. Allah (cc) bile sahabeyi tezkiye ediyor ve onlardan razı olduÄŸunu söylüyor. “Öncüler ve ilkler olan muhacirlerle ensardan ve onları güzellikle izleyenlerden Allah razıdır, onlar da O’ndan razıdırlar” (9/100) buyuruyor. “Seninle o aÄŸacın altında baÄŸlılık sözleÅŸmesi yapan müminlerden Allah razıdır” (48/18) buyuruyor ve Hudeybiye’deki sahabeden de razı olduÄŸunu söylüyor. Allah gelecekte onların ne yapacaklarını bilmiyor muydu?

Ebu Hureyre’nin annesi Müslüman olunca Resûlüllah (sa) ona ve Ebu Hureyre’ye dua etti: “Allah’ım, bu kulcağızını ve annesini mümin kullarına sevdir… Ebu Hureyre diyor ki, artık beni gören ya da duyan bir mümin yoktur ki beni sevmesin” (Müslim). Böyle iken Ebu Hureyre’ye ta’n etmek, sokak çocuÄŸu aÄŸzıyla ‘Yahudi beslemesi’ demek hem ona hem bütün ümmete hem de bu hadisi kitabına alan Müslim’e ve onun ÅŸahsında onu sahih bilip, din adına ona güvenen müminlere hakaret deÄŸil midir?

Bütün hadis külliyatında bulunan ve manen mütevatir olan Miraç hadisesinde namazın elli vakitten beÅŸ vakte indirilmesi olayını, esprisini anlamadıkları için, ‘böyle çingene pazarlığı mı olur’ diyerek reddetmek salt bir düÅŸünce beyanı olabilir mi? Müminlerin akidesine bundan daha büyük bir hakaret mi olur?

Birisi çıkıp, ‘Emeviler namazı bu milletin başına bela etti’ demiÅŸti. Sonra bu sözü yumuÅŸattılar ve namaza olduÄŸundan fazla deÄŸer vererek onu diÄŸer kötülükleri yapmaya siper ettiler, namaz ve cami sayesinde hırsızlık ve haksızlık yaptılar gibi yorumladı. Åžimdi de yine ilk anda kötü bir çaÄŸrışım yapmasına ve suiistimal edilmesine raÄŸmen birileri bunu hâlâ dillendiriyor. Bunu yumuÅŸatılmış haliyle alsak bile gerçek böyle midir? Bu söz namaz kılanlara ve Ä°slam’a bir hakaret deÄŸil midir? Bu sözün aslı âbid ve zahid Abdullah bin Mübarek’e (v: 181/797) aittir ve fazla ibadet yaparak yorgunluk ve bitkinlik yaÅŸayıp ibadeti bırakmak zorunda kalanlar için; “Allah’a yaptığınız ibadeti kendiniz için bela haline getirmeyin!” (Kitabu’z-zühd, I, 469) ÅŸeklindedir. Yani ibadet konusunda aşırı gitmeniz sizi ibadetten tamamen soÄŸutup ibadetsizlik belasına düÅŸürmesin anlamında söylenmiÅŸtir.

Bu söz nihayet bir kul sözüdür ve kendi baÄŸlamında bir anlam ifade eder. Ama iÅŸin ilginç tarafı, senedi olan hadislere güvenmeyip onları reddedenler böyle senetsiz sepetsiz bir sözü, üstelik baÄŸlamından ve anlamından da kopararak çok büyük bir dayanak haline getirirler. Bunun temelinde, en azından bazıları için ÅŸu rahatlama psikolojisi de bulunuyor olabilir: Siz bizim namaz konusundaki ihmalkârlığımıza bakmayın biz ondan daha önemli iÅŸlerle meÅŸgulüz. Asıl hata, namazı fazla abartanların yaptığıdır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.