Güncel
Gökhan Özcan / Ceviz Ağacı ve...
Gökhan Özcan / Yeni Şafak
Faysal Soysal’ın yeni filmi Ceviz AÄŸacı gösterimde... Ben daha önce izleme imkanı bulmuÅŸ; filmin tartışmaya açtığı, daha doÄŸru bir deyiÅŸle söylersek düÅŸünmeye davet ettiÄŸi meselelere biraz kafa yormuÅŸtum. Kafamızı yoracak ÅŸeylerden kaçmayı adet edindik son zamanlarda; oysa insanı incelten, derinleÅŸtiren, zenginleÅŸtiren ÅŸey kafasını yoran ÅŸeylerden gelir, bunu unutuyoruz.
Böyle bir yanı var genelde sinemanın, özelde bir derdi, anlatmaya, düÅŸünmeye, eÅŸelemeye, deÅŸmeye, gerekirse kanatmaya deÄŸecek meselesi olan yönetmenlerin. Faysal’ın yapmaya çalıştığı ÅŸey de bu; büyük emekler vererek gerçekleÅŸtirdiÄŸi film, seyircisine o derdini, meselesini, dokunduÄŸu baÅŸka baÅŸka hayat parantezlerini taşıyabilsin, onların zihinlerinde ve kalplerinde de belki kapalı duran kapıları, pencereleri bir parça aralayabilsin, açabilsin istiyor. ‘3 Yol’ da böyle bir filmdi, ‘Ceviz AÄŸacı’ da öyle... Katman katman örülmüÅŸ bir hikayesi var ‘Ceviz AÄŸacı’nın: “Hayati, yazma yeteneÄŸi körelirken evliliÄŸi de çökmekte olan bir yazardır. Annesinin bahçesindeki kurumuÅŸ ceviz aÄŸacını diriltmeyi takıntı haline getirmiÅŸtir. Babasının ölüm sebebini ve geçmiÅŸi kurcaladıkça yalnızlığı daha da derinleÅŸir. Karısı Yaprak’ın baÅŸkasıyla iliÅŸkisi olduÄŸunu bilse de sinik ve pasif kiÅŸiliÄŸinden dolayı ciddi bir tepki gösteremez. Hayati, annesinin ölümü ve karısının baÅŸkasıyla kaçışından sonra kontrolü kaybeder. Evinde çıkan yangından sonra kasabayı terk eder. Birkaç gün sonra, polis gölde yanmış bir kadın cesedi bulur. Hayati karısını öldürmekle suçlanır. Masum olmasına raÄŸmen baÅŸkasına ait olan cesedin karısı olduÄŸu iddialarını kabullenip cinayeti üstlenir.”
Bir çok baÅŸka biçimde, birçok baÅŸka dikkat ve hassasiyetle okunabilecek alt metinleri var filmin. Tıpkı filmin sembolik odağı olan ceviz aÄŸacının gövdesi, dalları ve toprağın derinliklerine uzanan kökleri gibi... Bir çok meseleyi iç içe tartışıyor, her bir meseleye dair sorular bırakıyor önümüze. Sinematografik olarak altından kalkılması güç bir yoÄŸunluk bu. Faysal’a sordum bunu, neden bu kadar çok ÅŸeyi bir arada hikayesine taşıdığına dair açıklaması ilginçti: “O kadar az film yapabilme imkanı buluyoruz ki, insan kafasındaki düÅŸüncelerin hikayeye dahil olmasına engel olamıyor”
Faysal’ın bu sözleri gerçekten çok çarpıcı, bir o kadar da üzücü bir gerçeÄŸe denk düÅŸüyor. Sinemamız o kadar dar bir geçitten geçiyor ki, yönetmenlerimiz kafalarındaki hikayelerin çok çok azını ancak perdeye aktarma imkanı bulabiliyor. Bu bir romancının kağıt kalem parası eksik olduÄŸu için onlarca fikrinden sadece ikisini üçünü romana dönüÅŸtürmesi gibi bir ÅŸey...
Sinemamızın çok ciddi sıkıntıları olduÄŸu bir gerçek... Seyircimiz ne yazık ki popülist kolaycılıklara yönelmeyen, insana ve hayata dair anlatacakları olan, sinema sanatının kaidesini koruyarak ortaya konmuÅŸ filmlere hakkını vermiyor. Film yapmak epeyce maddi kaynak gerektiren bir iÅŸ ve piyasa kurallarının en fazla hakim olduÄŸu böyle bir alanda seyirci desteÄŸi olmadan film yapmaya çalışmanın çılgınca olduÄŸunu kabul etmemiz gerek! KeÅŸke filmlere, yeni filmler yapmaya imkan saÄŸlayacak kadar seyirci gitse, TRT2 ile birlikte baÅŸka televizyon kanallarımız da nitelikli filmlerimize fazladan imkanlar sunabilse, keÅŸke sinemamıza verilen devlet desteÄŸi daha etkin kullanılabilse... Bunlar olabilse, sinemamızın yükseliÅŸe geçeceÄŸine eminim ben.
‘Ceviz AÄŸacı’nı gidin sinemada izleyin derim; hikayesinin dokunduÄŸu meselelerden size kalacak ÅŸeyler mutlaka olacaktır. Faysal Soysal filmlerinin görsel zenginliÄŸi, sembolizmi, metafizik dokunuÅŸları ilgiyi gerçekten hak ediyor. Filmin tablo deÄŸerindeki kadrajları, hafızanızdaki sinema klasörünün unutulmaz kareleri arasında yerini alacaktır. Göynük’te çekilmiÅŸ film, eminim filme kattığı renkleri ve atmosferi de seveceksiniz.
Henüz yorum yapılmamış.